PETEK SINAVI GEÇTİ!

Yayın Tarihi : 03-09-2007 16:45
Herkese hayırlı uğurlu olsun; yeni yayın dönemi başladı. Bütün yaz acaba ne seyretsek diye oradan oraya zap yaptığımız ekranlarda, şimdi neyi nerede izleyeceğimizi bilemez durumdayız. E kolay değil, onlarca dizi, onlarca program 'beni seç' 'beni seç' diye çırpınıyor. Özellikle gündüz kuşağı, bu kış çok gerçekten buzlanmalara yol açacak, şimdiden hissetmek mümkün. Neredeyse tüm assolistler ekranda. Bu sabah hepsi pür makyaj, bol tuvalet ekrandaydı. Önce Dobra Dobra'lar ve Orada Neler Oluyor'a bir bakalım isterseniz. Müge Anlı Akdağ ve Pakize Suda'nın konukları Beyaz ve Uğur Dündar'dı. Oldukça neşeli bir programdı ama bir iddiası yoktu. Orada Neler Oluyor ekibi ise yeni yayın dönemini pek umursar halde değillerdi. Her zamanki gibi daimi konuk Arto, Ferhat Güzel vs, devam ettiler. Ama bence biraz yanlış yaptılar. 3 Eylül televizyon yayıncılığının bu seneki miladıydı, bunu atlamayıp daha iddialı konu ve konuklarla çıksalardı daha iyi olurdu. Yeni yayın dönemine Şenay Düdek ve Cenk Eren çok iddialı girdi. Mehmet Ali Erbil'i ilk programa almak gerçekten çok akıllıcaydı. Çünkü cevap vereceği isim sayısı çok fazlaydı. Ki öyle de yaptı; Alişan'dan Demet Akalın'a kadar çok şey söyledi. O yüzden 3 Eylül'ün sabah kuşağındaki en iddialı programı Fox'daki Dobra Dobra oldu bana göre! Magazin programları bitti ve nihayet beklenen an geldi. Assolistlerin programları bir bir ekranda belirmeye başladı. Startı Petek verdi; Arım Balım Peteğim'le! İsim biraz falso ama programa çok sağlam girdi Petek! Son günlerin en flaş ismi Erol Köse - Ajlan Köse ile Alişan konuktu programa ve Petek gerçekten çok iyiydi. Bir kaç kez yaptığı Pazar Keyfi sunuculuğunun dışında hiç deneyimi olmayan Petek, proramı çok güzel çekip çevirdi, seyirciyi çok iyi idare etti. Ne yalan söyleyim bu kadarını beklemiyordum Petek'ten; ama bu yıl beni hep şaşırtıyor zaten! Cidden kendini çok iyi eğitiyor ve geliştiriyor. Bunu da bize çok güzel yansıtıyor. Naçizane bir tavsiye kendisine: Seni zaten yeteri kadar tuvaletler içinde görüyoruz Petekçim, o yüzden biraz tarz değişikliği yapmalısın; en azından sabah programında uygulasan süper olur! Lerzan Mutlu'ya gelince... Öncelikle şunu söylemeliyim; şu makyaj ve kıyafet işini bir an önce düzeltmeli Lerzan Mutlu. Sabah programına çıkıyorsun, Maksim Gazinosu'na değil ki! O nasıl abartı bir kıyafet, o nasıl bir makyajdı öyle; gözlerim yoruldu Lerzan'a bakarken, çok fazla detay vardı üzerinde. Küçük bir tavsiye de Lerzan Mutlu'ya: Spor kıyafetler ve daha sade bir makyaj sana daha çok yakışıyor... Gelelim program detaylarına... Konukları itibariyle en sönük geçen programdı Lerzan Mutlu'nun programı bence. Mahmut Tuncer ve Gizem Özdilli yeni yayın dönemine geçilmiş bir ekranın ilk sabahında olmaması gereken konuklardı... Bir tek Caner'in telefona bağlanmasıyla hareketli anlar yaşandı ama onun da devamı gelemedi. Çünkü hep bir ağızdan konuşma olayı yine her şeyi mahvetti. O yüzden de çok da iddialı bir giriş yapamadı Lerzan Mutlu! Ama ondaki azmi ve hırsı bilmeyen yoktur; ne zaman şiddetli poyraz estireceğini kimse tahmin edemez. O yüzden beklemede kalın derim.. Gelelim geçtiğimiz kış, birinciliği kimselere kaptırmayan Seda Sayan'a! O da akıllıca davrandı ve malzemesi bol olan bir konuk seçti kendine. Ceylan doğru isimlerden biriydi. Özellikle Murat Kurşun'la ilgili içten yaptığı konuşmasıyla herkesi ekrana çekmeyi başardı. Anlayacağınız yine liderliğini konuşturdu ama dediğim gibi Petek de çok yeni olmasına rağmen bu alanda Seda Sayan'ın hemen gerisinde durmayı başardı. Daha önce Banu Alkan yüzünden birbirine giren Seda Sayan ile Lerzan Mutlu arasındaki durum ise bir merak konusu olarak bellekleri zorluyor. Yine bir tartışma olacak mı? Yoksa zeytin dalları mı uzatılacak; bilinmiyor! Öğlen kuşağının deneyimli ismi Esra Ceyhan da çok iddialı bir giriş yaptı yeni yayın dönemine. Ama iddiası sadece konuğun ismiydi; Demet Akalın'dan güzel faydalanamadı, çarpıcı ve sorulmamış sorular soramadı, hep bilinenleri tekrarladı. Doğal olarak Demet Akalın'ın cevapları da aynı oldu. Anneanne, yenge, dayı vs. üçgenini sevmiyorum artık; çok eskilerde kaldı bunlar. Gereksiz bir ajitasyon kısmı doğmasına neden oluyor ba da mutluluk reyting yapmıyor mu sorusunu akıllara getiriyor, doğal olarak! Hadi, duygusallık başladı bir kere, neden araya girip, onun içinde kalmış son reyting parçalarını da almaya çalışıyorsunuz ki... 'Sanırım bunu Türk televizyonlarında ilk kez anlatıyorsun' demenizin ne faydası var ki... Ortada elim bir trafik kazası var, Demet eskiye dalıp hüzünlenmiş ama Esra Ceyhan, hala 'ilk' açıklamanın derdinde. Ama hafızam beni yanıltmıyorsa Demet Akalın bu mevzulardan daha önce üstü kapalı da olsa bahsetmişti, babasız büyüdüğü için erkeklerden korkmak istediğini, o figürü aradığını filan söylediğini hatırlıyorum.. Esra Ceyhan'ın kendi çocuğunun ekrana sürpriz olarak çıkartılması ise bence hoş olmadı. Diğer günler olsaydı belki hoş olabilirdi ama ilk gün olduğu için iyi durmadı. 2 yaşındaki bir çocuğun o programda ne işi var, çocuk da şoka uğradı zaten ağladı, annesine gitmek istemedi, Esra Ceyhan bu durumdan çok utandı, çocuğuna karşı içten davranamadı, kasıldı... Öyle değilse bile bile bir anne çocuk aşkı geçemedi bana ne yazık ki... Sözün kısası Demet Akalın gibi bir kadından çok malzeme çıkardı ama Esra Ceyhan yaz rehavetini üzerinden atamamış sanırım ki bunu değerlendiremedi... Ama her şey daha yeni başladı... Bakalım ileriki günler nelere gebe, hep birlikte göreceğiz... Bol seyirli günler efendim