DİVA HAKLI MI HAKSIZ MI?

Yayın Tarihi : 25-02-2008 11:40
Oldukça zor bir dönemden geçiyoruz ülke olarak.. Birbiri ardına gelen şehit haberleri yüreklerimizi dağlıyor.. Ama tüm bunlar olurken ekranlara yansıyan görüntülerden hiç de hoşnut olmadığımı söylemek zorundayım.. İki programdan bahsedeceğim sizlere bugün, iki isim ve iki tavırdan.. Cuma geccesi Beyaz Show son derece eğlenceli bir bölümle ekranlardaydı fakat son dakika gelen şehit haberleri yüzünden Beyazıt Öztürk, 'Şu anda öğrendiğimize göre operasyonda 44 terörist tesirsiz hale getirilmiş. Ancak bu arada güvenlik güçlerimizin de 6 şehit verdiği haberini üzüntüyle öğrendik. O yüzden programımızı burada kapatıyor ve bu savaşın bir an önce durmasını artık şehitlerimizin olmamasını istiyoruz' diyerek şovunu yarıda kesti ve programı kapattı.. İçinden geldiği gibi davrandı, show yapmadı, seyirciler gayet sakin davrandı ve yayın bitti.. Gelelim pazar geccesine.. Popstar Alaturka başladı.. Her zaman Osmantan Erkır'ın anons etmesiyle sahneye gelen jüri üyeleri bu sefer koltuklarındaydı.. Ebru Gündeş göğüs dekolteli siyah transparan elbisesiyle, Bülent Ersoy da geçmişe oranla kapalı yine göğüs dekoltesi olan bir elbiseyle arz-ı endam ediyordu koltuklarında.. Osmantan, malum konuşmasını yaptı ve herkesi saygı duruşunda bulunmaya davet etti.. Seyirciler, jüri ve saz heyeti ayağa kalktı ve saygı duruşunda bulundu.. Ardından 'şehitler ölmez, vatan bölünmez' sloganları yükseldi salondan.. Şimdi Beyaz'ınki bir tavırdı, bu da bir tavır.. Ve bence buram buram reklam kokan, reyting kaygısı hat safhada olan bir tavır.. Bu tarz durumlarda ekranların panayır yerine dönmesinden hiç hoşlanmıyorum.. 4 günlük operasyonda 15 tane dağ gibi delikanlıyı kaybetmişiz, bırakın ruhları şad olsun bari.. Ama yok illa duygu sömürüsüne baş vuracağız.. Başta ağlatıp ondan sonra şarkı türkü söylemeye devam edeceğiz.. Madem yayını yapmaya karar verdiniz.. O zaman jüri üyelerinizi uyarsaydınız bir zahmet de daha makul kıyafetler giyselerdi.. Ekrandan fışkıran göğüs dekolteleriyle saygı duruşunda bulunmasalardı keşke.. Ya da saygı duruşunun ardından söylenen şarkılardan biri keşke 'Ada Sahillerinde Bekliyorum' olmasaydı.. Tüm bunlar bir yana programda yaşanan 'çocuğumu askere gönderirdim, göndermezdim' tartışmasına değinmeden duramayacağım.. Her şeyden önce şunu söyleyeyim: Bülent Ersoy'un 'çocuğum olsa askere göndermezdim' lafına ben de katılıyorum.. Ersoy diyor ki: 'Tamam vatan bölünmez, bilmem ne olmaz ama göz göre göre de bu çocukları bütün analar doğursun, toprağa versinler. Bu mu yani? Bir çocuğun ne demek olduğunu ben sizler gibi bilemem. Ben anne değilim, olamayacağım da. O anaların yüreğinin nasıl cayır cayır yandığını ben anlayamam ama anneler anlar. Başkalarının savaşı için doğurduğum çocuğu toprağa veremem' Bir erkek annesi olarak bu sözlere katılmamam mümkün değil.. Her annenin içten içe böyle bir düşünceye sahip olduğunu düşünüyorum.. Bir çocuğu doğurmaya karar verirken hiçbir annenin ya da adayının vatan için doğurduğunu sanmıyorum.. En azından ben doğum yaparken, 'dur ben vatan için bir çocuk doğurayım' demedim; aklıma bile gelmedi.. Kendim istediğim için doğurdum.. Ama bu demek değil ki, askere göndermeyeceğim.. Elbette ki görevi, şartı neyse oğlum da bunu yerine getirecek.. Ama altını çizerek söylüyorum ki bir yanım da göndermemekten yana.. Anneliği hiç tadamayacak bir kadın, Bülent Ersoy bile bunu böyle hissediyorsa anneler ve anne olacaklar bunu nasıl böyle hissetmez ki, sorarım size.. O yüzden bu tarz laflara kızmamak, büyük puntolarla tepki çekecek açıklama diye yazmamak gerekiyor.. Biraz annelik hislerine saygı göstermek gerekiyor zannımca.. 4 gündür o haberleri seyrederken gözyaşlarına boğuluyorum.. O annelerin acısını ta kalbimde hissettiğim için, yerlerine kendimi koyabildiğim için ağlıyorum.. Tüm bunlar yaşanırken de bir anne olarak 'ben bu acıya katlanamam' diyorum yani.. O yüzden de Bülent Ersoy'un birden bire tü kaka ilan edilmesine karşı çıkıyorum.. Neyse konunun özüne dönersek tekrar.. Böyle anlarda ekranlarda duygu sömürüsü yapılmasına karşı çıkıyorum.. Slogan atılmasından, saygı duruşunda bulunulmasından hoşlanmıyorum.. Niyetler son derece iyi bile olsa ekrana yansıyan görüntüler o kadar da iyi niyetli durmuyor.. Çok şov kokuyor, bize yakışmıyor.. O yüzden Beyazıt Öztürk'ü yürekten kutluyorum.. Gerektiği gibi davrandığı ve işi şova dönüştürmediği için.. [b]Gökhan Tepe..[/b] Gökhan Tepe'nin ne kadar önemli ve doğru bir yolda ilerlediğinin farkında mısınız? Oyunculuk anlamında kendini nasıl iyi yetiştirdiğinden ve her geçen gün oyunculuk gücüyle bir yıldız gibi parlamaya başladığından haberiniz var mı peki? Ben farkındayım ve büyük bir keyifle izliyorum kendisini.. Hatta şu denli iddialı bir cümle bile kurabilirim: 'Şu anda ekranda müzisyen kimliklerinin yanında oyuncu olarak da yer alan isimlerden en iyisi bence Gökhan Tepe!' Oyuncu olarak ekranda ilk gördüğümde 'Off sen de mi ya?' demiştim ve ne yalan söyleyeyim direk kestirip atmıştım; bu da diğerleri gibi yapmacık oynayacak ve fark edilmeden sönüp gidecek demiştim.. Ne kadar yanıldığımı her hafta yüzüme tokat gibi yapıştırıyor Gökhan Tepe.. Dikkatli izleyin bu hafta Elveda Derken'i, eminim bana hak vereceksiniz.. Bol seyirli günler efendim..