MELTEM CUMBUL’UN EVLİLİĞİ SİTCOM GİBİ!

Yayın Tarihi : 28-08-2012 12:48
Hele ki ‘Ben ilişki yaşadığım kadınlara imam nikahı kıyıyordum, bizimki iyi çocuk olduğu için kanunlara uyuyor. Ancak benim beğendiğim kadınlar, benim oğlumun evlendiği kadınlardan daha genç... Bizim oğlan 14 yaş küçük, hanımefendi biraz daha yaşlanınca bizim oğlan ne yapar, gider başka birini bulur. Yaşlı kadın ona yetmez.” açıklaması kanımı dondurdu.. Tabii ki istemeyebilir, karşı da çıkabilir ama kurulan cümleler gerçekten çok iğrenç ve tehlikeli.. Yaşını başını almış bir adamın şu ara pek yaygın olan ‘erkek zihniyetini’ bu kadar açık ortaya koyması, kadınları aşağılaması, çok eşliliği vurgulaması, ‘ben istediğim her kadınla birlikte olurum, imam nikahını da basarım’ deyip işi bu kadar rezilliğe dökmesi ve tabii ki en önemlisi oğlunu düşürdüğü durum korkunçtu! Tabii bu Erol Bey’in Vatan Gazetesi’nden Zehra’ya yaptığı açıklamaları okuduğum anda verdiğim bir tepkiydi.. Sonra Alican Özbaş’ın açıklamalarını okuyunca beynimde çizdiğim tablo tamamen değişti.. "Benim babam biraz makaracıdır ve rahat adamdır. Meltem babamı tanıdığı için onun nasıl bir adam olduğunu biliyor, o yüzden sorun yok. Babam aynı zamanda açık sözlüdür, söyledikleri belki kendi düşüncesi olabilir ama bu bizim ailede kafaya takılacak bir durum değil Hatırladığım kadarıyla babam ile Ajda Pekkan arasındaki yaş farkı bizimkinden fazlaydı. Onlar sorun yaşamadılar ve beraberlikleri uzun sürdü. Babam Ajda Hanım'a hiç 'hanımefendi' demezdi. Hep 'kadın kadın' derdi. Hatta Ajda Pekkan 2 yıl sonra 'Kadın' diye bir albüm çıkarttı. Bizde yaş farkı asla sorun olmaz. Babamın açıklamaları bana komik geldi. Meltem de olgunlukla karşıladı. Benim babaannem Alman, anneannem İngiliz. Ailenin tek çocuğu ve torunuyum. Babamla arkadaş gibiyiz, rahat bir aileyiz." demiş Alican Özbaş! Gördüğünüz üzere aile rahat bir aile.. Kafalarına hiçbir şey takmıyorlar.. Sülale genlerinde Alman ve İngilizlilik olduğunu da söylemesi ‘Türkler kadar takmıyoruz biz her şeyi rahat olun’ mesajı zaten.. Benim babam böyle cümleler kursa ben gerçekten utanırdım! Oğlum ‘Benim babam makaracı ya, takmadık hiç.. Eşim de olgun, anlayışla karşıladı.. Babam eski ünlü sevgilisine de kadın derdi, hanımefendi demezdi zaten! Sorun yok, rahat’ diye bir açıklama yapsa gerçekten ne yapardım bilemiyorum.. Ama Alican Bey, babamın açıklamaları bana komik geldi demiş.. E peki o zaman.. Kahkahanız bol olsun inşallah ne diyeyim! Erol Bey, ‘ben birlikte olduğum kadınlara imam nikahı yapardım, ben bile daha genç kadınları beğeniyorum’ diyor ama açıklamalar komikmiş! Gülüyoruz ağlanacak halimize gerçekten! Şimdi benim evlilik konusunda nasıl düşündüğümü bilen birkaç okuyucum bana mail atmış ve ‘siz ne diyorsunuz Dilara Hanım, Meltem’in evliliği sizce sürer mi, biter mi?’ diye sormuşlar! Altına da not eklemişler, sağlam bir evlilik karşıtı yazısı yazarsınız diye :) Çok tatlısınız gerçekten.. Evet evlilik kavramını doğru bulmuyorum.. Tarihten bile silinse yeridir ama insanlar evlenmeyi ‘matah’ bir şey sandıklarından ötürü hadi evlenelim, çok seviyoruz birbirimizi mantığındalar.. E buyurun deneyin; bitince konuşuruz nasıl olsa diyorum ben her zaman.. Evet Meltem’in evliliği için de ‘Bu iş yürümez, göreceksiniz kısa sürede boşanırlar’ yorumu hat safhada yapılıyor.. Bilmiyoruz zaman gösterecek. Ama sorun yok onlarda gördüğünüz üzere, eğleniyorlar.. Ama yine bana göre ‘sadakat’ kavramı unutulduğundan beri her evlilikte er geç bir patlama yaşanıyor. Çünkü sadakat sıfır artık.. Çok seviyorum, evleneceğim, aşık oldum cümlelerini kuranların hepsinin aklının bir yerinde başkası var.. Ya da daha korkuncu başkaları! O yüzden evlilik konusunda hiç kimsenin evliliğine pek iyimser yaklaşamıyorum.. Hele Alican Bey’in eğlenceli açıklamasını okuduktan ve ne kadar rahat olduğunu gördükten sonra asla! İnşallah yanılırım (ki genelde ben pek yanılmam) ama bu evlilik de fazla uzun soluklu olmaz! Sitcom tadında yaşanır ve biter!