ECE VAHAPOĞLU, TWİTTER'DA FENA DÜŞTÜ!

Yayın Tarihi : 07-12-2009 02:46
Ece Vahapoğlu, dün gecce Twitter’a resmen damgasını vurdu.. Ama bu damga pek de iyi bir damga değildi.. Kıyafetleri, kitabı ve yazdıklarıyla Twitter'ın gözbebeği olan Ece, resmen Twitter düşüşü yaşadı.. Nasıl mı oldu bu iş? Buyrun yazıya alayım sizi.. Medya Kralı’nın konuğu olan Ece Vahapoğlu her zaman 5 dil bilmesiyle övünür biliyorsunuz.. ‘5 yabancı dili, ana dili gibi konuşur’ cümlesi CV’sine altın harflerle yazılmıştır hatta.. Ama dün gecce gördük ki, kızımız İspanyolca ve Fransızca’da fena halde çuvalladı.. Okan, çeşitli kelimeler sordu ve bunları çevirmesini istedi.. Ama Ece, sürekli ‘ay o nası deniyordu’, ‘ay bu nası deniyordu’ diyerek masadaki ‘öteki’lerden yardım almaya çalıştı.. Ve işte bu durum anında twitter’a düştü ve ondan sonra tüm gecce twitter’da Ece geyikleri döndü.. Hatta bir ara 10-15 dakika boyunca twitter’a bağlanamadık ve hepimizi bir telaş aldı ya açılmaza diye!!!! Durumu Cüneyt Özdemir şöyle özetledi: ‘Şu twitter'ın zamansız kopuşundan sonra şunu söyleyebiliriz; Tanrı Ece'yi seviyor. Twitter tanrısı...’ O sırada Ece, hala Okan’a soruyordu: ‘Fransızca’da ölmek istiyorum nasıl deniyordu' :) İşte dün gecce Twitter’da Ece adına olup bitenler: [b]Ahmet Hakan[/b] Az önce televizyonun önünden geçerken ece'yi gördüm... "ay bilemiyorum..." diye inliyordu. Aklıma "şapşal" sözcüğü geldi. Az önce abur cubur bakmak için buzdolabına doğru yol alırken televizyona şöyle bir baktım. Sanırım kaçan bir şey yok. Aslında bütün dilleri anlıyor ama konuşamıyor. Televizyonun önünden geçiyordum. Sanırım ece bildiği dillerle epey sükse yapıyordu DİKKAT DİKKAT... Artık kesiyorum. Zulüm ile abad olunmaz. Mazlum Ece'ye bundan böyle tek bir harfle de olsa sataşmayacağıma ant içiyorum... Biraz da bağışlayıcı olabilir miyiz lütfen... Belli ki Ece'nin zaafları var... Ama söyleyin bakalım: Hangimizin yok ki? [b]Cüneyt Özdemir[/b] Boşnakca ve ispanyolca şu kelimenin anlamını merak ettim ; "şapşal" ne demek kuzum? Şu anda Ece olmak istemezdim! Sanırım yabancı dil kariyerinin sonlandığına tanık olduğumuz bir andı.Bizim adımıza komik olabilir ama Ece adına trajik'di.Üzgünüm gerçekten Ben de Ece ile ilgili her türlü hesabı bu gecce kapatıyorum. Bu geceden daha kötü bir duruma düşürmek bize yakışmaz. Yolun açık olsun Ece.. Şu twitter'ın zamansız kopuşundan sonra şunu söyleyebiliriz; Tanrı Ece'yi seviyor. Twitter tanrısı... Ben izninizle Ece'ye yatmadan önce Can Yücel'den bir şiir göndermek istiyorum;"Sidikli kontesim benim, ne kadar rezil olursak o kadar iyi." Tüm bu yazılanlardan sonra bir ara [b]Gülben Ergen[/b] de muhabbete daldı ve her zamanki anne tavrıyla duruma şöyle müdahale etti ve Cüneyt Özdemir’e şöyle yazdı: ‘kız reklam arasında twitter’a bakmıyordur inşallah, hadi durun artık, kendi de mutsuz!’ Yazıyı 02.40'ta yayına aldığımda Ece henüz twitter semalarında görünmüyordu.. Ben de demiştim ki, bakalım neler yazacak? İşte Ece Vahapoğlu'nun yaşadıklarıyla ilgili yorumu: Ece, kendini böyle temize çekti: Bazılarınız sakin olun; ben takmıyorum bu kadar :) UEFA Başkanı Platini'yi canlı yayında çatır çatır çevirmiş biriyim... Okan kazaydı :) Ha ha evet; Kanadalı adam "sulu sulu bana bana atma" diyemedi :) Adamın ana dili Fransızca! ben temiz çıktım :) Ya ben o kadar takılmadım arkadaşlar; kendimi biliyorum,şu güne kadar neler yaptım... tek hatam yayına çok yorgun çıkmamdı. [b]Küçük Kadınlar’da eğreti durdu![/b] Biliyorsunuz, sevişme sahneleri her dizinin olmazsa olmazı oldu.. Kimi dizilerde çatır çatır sevişiliyor, kimi dizilerde de sevişmenin kıyısından geçiliyor.. Ama ne olursa olsun ufak ya da büyük bir sahne mutlaka oluyor.. Gözünü sevdiğimin reytingi, nelere kadirsin sen!! İki sezondur kıvamında ve keyifli ilerleyen Küçük Kadınlar dizisi de bu kurala uydu ve beklenmedik bir şekilde Armi ve Utku’yu seviştiriverdi.. Fakat ey hat herkesten Bihter ve Behlül olamıyor işte.. Tabii ki onların sevişmesinin yanından bile geçemediler.. Zaten hiçbir şeyin yanından geçemediler.. Garip bir sahneydi her anlamda.. Olmadı, o duyguyu geçiremediler.. Ne çekimleri çekimdi, ne öpüşmeleri öpüşme.. Sırf yapmış olmak ya da pardon çekmiş olmak için gerçekleştirilen bir sahneydi, gereksizdi.. Zaten dizinin geneline de uymadı.. O yüzden bu sahne Küçük Kadınlar’da pek eğreti durdu..