DENİZ-HÜSNÜ GERİLİM HATTI!

Yayın Tarihi : 20-08-2008 12:32
Pazar geccesi İbo Show'u seyrederken şoke oldum resmen.. Evli bir adam, (Hüsnü Şenlendirici) karısının ve çocuklarının yanında canlı yayında olan sevgilisi (Deniz Seki) için programa telefonla bağlanıyor, onun için klarnet çalıyor, programın ev sahibi, (İbrahim Tatlıses) kadın konuğunun sevgilisine 'bey' demesine şaşırıyor, kadın da (Deniz Seki) ne diyeyim 'aşkım' mı diye soruyor.. Ardından adamın karısı (Nazire Şenlendirici) geliyor, bir şeyler söylüyor ve telefon aniden kapanıyor.. Benim canım magazin basınım da bunu Nazire'den Deniz'e 'altın gol' olarak nitelendiriyor.. Yani biz her şeyi kabul ettik; yasak aşkı, ihaneti ve tüm saçmalığı şu anda kim kime gol atıyor onu hesaplıyoruz.. Nazire telefonu kapattırdı, ahah top ağalarda.. Nazire 1 Deniz 0 Bakalım Deniz'in çalımı ne olacak.. Bekleyip göreceğiz.. Pes ki ne pes yani.. Halbuki ortada konuşulması gereken çok daha önemli bir konu var.. Şimdi diyecekler ki onların özel hayatı niye konuşulması gerekiyormuş.. Valla kimse kusura bakmasın evli bir adam alenen karısını aldatıyorsa, sevgilisi göğsünü gere gere 'ben aşığım, sevdim bir kere' diyorsa, orda burada her yerde el ele görüntü veriyorlarsa bu iş konuşulur.. Alan memnun, satan memnun.. İş özel hayatlıktan çıkmış, kamuya mal olmuş bir kere, yapacak bir şey yok.. Özel kalması istenseydi öyle bir saklanırdı ki bu iş, aklınız hayaliniz almazdı.. Ama öyle bir durum yok.. Her şey alenen yaşanıyor.. Hüsnü Şenlendirici bir gecce Deniz Seki'yle takılıyor, diğer gecce ailesinin karısının ve çocuklarının yanına gidiyor.. Üstelik her seferinde görüntüleniyor.. Ne tesadüf değil mi? Oysa hiç kimse onların peşine adam takmadı, onlar pek bir seviyorlar magazin basını güzergahlarını, hepsi bu.. Yoksa kötü bir niyetleri yok, maksat yol güzel olsun yani, reklamında değil kimse işin! Ben bu olayı kabullenemiyorum ya, asla da edemeyeceğim.. Bakın aşık olmuş olabilirler, kaçamak da yapabilirler, erkek karısını aldatabilir, kadın da kocasını aldatabilir; hayatta her şey mümkündür.. Yok mu hiç çevrenizde, tonla vardır eminim.. Ama bir ilişki üstelik adamın evli ve çocuklu olduğu gün gibi aşikarken bu kadar göze parmak sokularak yaşanamaz.. Yaşanmamalı.. Konserde öpüşmeler, açılışlarda el ele olmalar, birlikte röportaj vermeler filan.. Evdeki kadın zaten sürekli cıyak cıyak bir durumda.. Seviye sıfırın altında 1500.. Bir de nedense bu olayda tek suçlu var, o da 'aşk..' Sevdim, yüreğe söz geçmedi dendiği zaman her şey hoş oluveriyor birden.. Dünya da toz pembeydi çünkü, bizim de ütopik bir hayatımız vardı zaten.. Hatta pembe panjurlu evimiz, bahçesinde salıncağımız, hava ayaza kaçtı mı sarınacağımız battaniyemiz bile mevcuttu.. Bir masaldı aşkımız hatta.. Geçiniz lütfen bunları artık ya.. Suçu aşka attığınız zaman aşk temizlemiyor yaşananları, yaşatılanları maalesef.. Her seferinde daha da kirleniyor, b.k'a batıyor.. Deniz Seki diyor ya son şarkısında 'şu üç günlük ömrüne beni sığdıramadın' diye.. Asıl şu üç günlük ömrünüze siz bir tek 'saf aşkı' sığdıramadınız.. Onun dışında her şey mevcut bu bermuda şeytan üçgeninde; ihanet, reklam, basitlik, seviyesizlik, saçmalık, yalan, dolan, masumiyetsizlik.. Tekrar sinemalardasınız yine, istediğiniz oldu, tebrikler.. [b]Program hiçbir şeydir, ad çok şey![/b] Her Şeyi Konuşmak Mümkün, Müge Anlı'yla Tatlı Sert, Nası Yani, Dobra Dobra, Haydi Gel Bizimle Ol, Orada Neler Oluyor?, Hiç Bunları Kendine Dert Etmeye Değer mi?, Yok Daha Neler, Konuşa Konuşa, Ekim'de yayına başlama ihtimali olan Nilgün Düdek, Şenay Belgün Ortaya Karışık ve daha nicesi.. Televizyon yapımcıları isim sıkıntısı çekiyor zannımca.. Yoksa bu kadar garip isimler seçmezler programlarına herhalde.. Hayır bir de bu isimlerin bulunuş anını çok merak ediyorum ben.. Mesela yukarıda yazdıklarımdan en yeni olanı Müge Anlı'yla Tatlı Sert.. Nasıl çıktı bu isim acaba.. Geccenin bir yarısı ekip toplantıdayken, oradaki bir kişi 'Buldum' diye bağırdı, Müge Anlı'yla Tatlı Sert olsun dedi örneğin, herkeste ampul yandı 'evet abi, süper' deyip el mi çakıştılar.. O süreç nasıl oldu? İlginç.. Ama eğer kesinleşirse 'Nilgün Düdek, Şenay Belgün Ortaya Karışık' ismini tuttum ben.. Çünkü sağlam isim, antine kuntine kaçmıyor.. Cidden o programdan ortaya karışık bir şey çıkar.. Hele kahkaha makinesi ve dalgın Nilgün Belgün varken.. Asıl konuya dönecek olursak devir program ismiyle dikkat çekme devri.. İçerik hep aynı olduğu için tabii malum, ağırlık isimde toplanıyor.. Yeni sistem bu şekilde işliyor.. Algıda seçicilik diye buna derim ben! Bravo! E boşuna dememişler program hiçbir şeydir, program ın antin kuntin ismi her şey! Yaşasın yeni reyting çeker ismimiz! Kısa sürede olsa işe yarar tabii, neden olmasın.. Bol seyirli günler efendim..