ERKEK ARADA BİR ALDATMALI MI?

Yayın Tarihi : 23-06-2009 01:19
Yazarımız Dilara Pekel doğum yaptığından bu haftaki yazısını yazamamıştır... *** Hülya Avşar uzun süreden sonra ilk kez sahaya çıktı, çok kararlıydı, hedef belliydi, ayağını topa doğru uzattı ve hızla vurdu! Sonuç: Goolllllllllllll! Gözümüz aydın, nur topu gibi bir tartışma konumuz oldu. Çünkü Hülya Avşar geri döndü! Avşar kızı Okan Bayülgen'in yeni programı Senin Hikayen'e konuk olarak katıldı. İş ikili ilişkilere geldi ve bu konudaki marjinal fikirleriyle her zaman 'şampiyon belli, ikinci kim' diyen kadın olarak literatüre geçen Hülya Avşar sazı eline aldı ve başladı.. - Aldatılma oyunu hoşuma gidiyor. - Ciddi ciddi aldatıldım. Ama tabi ki, aldatılma sebebi ne? Güzel olmadığım için mi, kadın olmadığım için mi? Hayır, belki karşılıklı sıkılmak. - Sanmayın ki, sadece siz yapıyorsunuz bu işleri. Kocasını aldatmasa bile onun o noktaya geleceğini en azından hissediyor. Onu o noktada ya tutuyor ya bırakıyor. Kadın o noktada istediği gibi oynuyor. Biraz kadın da sıkıldıysa bu işten, hele ki işi olan, para kazanan bir kadınsa, ipin ucunu bırakıyorsun tabi. Sonunda kadın aldatılmış olarak kalıyor olabilir. Bu beni hiç rahatsız etmiyor. Ayrıca aldatılabilirim de. Belki bu beni kamçılayan da bir şeydir. - Evlilik; aile olmak, arkadaş olmak, sıkılmak, bir süre sonra eğer karşılıklı birbirinize 'Çok ayıp oluyor, ben bu gecce kocamla beraber olayım' durumları yoksa, seksi unutmak, bu arada hayatını başka şekillerde eğlendirmektir. - Erkeklerin "arada bir" aldatmaları evliliğin gidişatını olumlu yönde etkiler. O tür erkekler evliliklerinde daha mutlu oluyorlar. Ben kadınlara da söylüyorum, bırakın arada bir yapsınlar. Yapsınlar ki -ama siz duymadan sizi rencide etmeden- çünkü erkek ve kadın bir süre sonra sıkılıyor. Şimdi bunlar ne ola ki? Bu bir 'acımadı ki, acımadı ki' oyunu mu? Hülya Avşar neden sürekli olarak canının yandığı yeri deşiyor? Zamanında kanayan ama artık kabuk bağlayan yarayı neden sürekli kaşıyıp yeniden kanatıyor? Bundan garip bir haz mı alıyor? Bir zamanlar evli olduğu ve bolca aldatıldığı eski kocasının bu özelliğini neden diline pelesenk ediyor? O koca şimdi başka bir kadınla evli ve mutluyken ve üstelik fena halde durulmuşken hem de!! Avşar kızı Kaya Çilingiroğlu'nun durulmasına içten içte sinir mi oluyor yoksa; 'Benle evliyken sürekli aldatıyordu, şimdi evine, yuvasına bağlı bir adam oldu nedennnn??' psikozu mu bu? Saadettin Saran ne diyor acaba bu konulara, mesajı almanın mutluluğunda mı yoksa sevgilisinin aldatılma takıntısına alıştı mı? Tabii ki Hülya Avşar'ın kendi görüşüdür, saygı duymamız icap eder.. Ama kabul edelim garip bir açıklama.. Yani böyle bir açıklamanın Avşar'dan gelmesi garip.. İnsanın hemen 'ee o zaman sen neden boşandın ki?' diyesi geliyor ki, aman demeyin! Çünkü Avşar kızı bu sorunun cevabını veriyor.. Bakınız son madde.. 'yapsınlar ama siz duymadan, sizi rencide etmeden' Yani bu ne demek? 'Kaya da yaptı ama alenen yaptı, ben duydum hatta benle birlikte tüm dünya duydu, ben o yüzden boşandım' İlginç tabii.. Resmen erkek saman altından su yürütsün ama eve geldiğinde size aşkım diye sarılsın diyor.. Erkekler de zaten bu komutu bekliyordu.. Hiç yapmıyorlardı sanki.. Hepsi sütten çıkmış ak kaşıktı, niyetler bu açıklamadan sonra bozuldu :) Zaten ülkenin yarısı bu şekilde davranıyor yahu, buna bir açıklama getirmeye, aleniyet belirtmeye gerek yoktu ki! Hepimiz biliyoruz; erkek aldatır; evli ya da değil, farketmez ki evli erkek daha çok aldatır! Ve her zaman erkeklerin aldatmasını değil; 'aa benim kocam asla aldatmaz' diyen kadınları tuhaf bulmuşumdur orası ayrı bir mesele.. Neyse benim düşüncelere dalarsak ortalık daha bir karışacak, o yüzden konuya dönmekte fayda var.. Şimdi ben bir erkek annesiyim.. Zaten esnek olan dünya görüşümde bir daraltma yapmaya gerek görmüyorum.. Kızım olsaydı iş değişecekti ama ikinci bebeğimin de erkek olduğunu öğrendiğimden bu yana pek rahatım.. O yüzden asıl merak ettiğim şu: Hülya Avşar bir kız annesi ve kızına çok bağlı.. Diyelim ki Zehra evlendi.. Ve kocası Zehra'ya hissettirmeden, onu rencide etmeden (Hülya Hanım'ın deyişiyle) Zehra'yı aldatmaya başladı.. Bu iş de Hülya Avşar'ın kulağına gitti.. Ne yapacak sizce? 'Aferin damat, evliliğinin gidişatı artık daha olumlu olacak ve sen daha da mutlu olacaksın.. Ama sakın Zehra hissetmesin, o zaman bozuşuruz mu?' diyecek yoksa aslan mı kesilecek? İkinci merak ettiğim konu da; bu 'arada bir' neye tekabül ediyor? Çok geniş bıraktı bu konuyu Avşar kızı; bir an önce çözüme kavuşturması lazım, yoksa hafazanallah Türk erkeği muallakta kalır, dozu şaşar.. Ne de olsa komutu yeni aldılar, bünyeleri karışmasın! Allah muhafaza ne yaparız o zaman?