ALKIŞLAR KAVAK YELLERİ'NE..

Yayın Tarihi : 17-11-2008 01:33
Yıllar önce Dawson's Creek bir dizi vardı CNBCE'de hatırlarsanız.. O diziyi izlerken hep derdim ki neden bizde de 'doğru mesajlar' verebilen, ne olursa olsun 'dostluğu' simgeleyen bir gençlik dizisi çekilemiyor? Birkaç örnek denendi ama yeterli olmadı o dönem için.. Ve nihayet iki sezon önce bir dizi girdi hayatımıza.. Sessiz sedasız ilerledi ve kendiliğinden zirveye yerleşti.. Kavak Yelleri'nden bahsediyorum.. Tüm ailelerin çocuklarına izletmesi gerektiğini savunduğum bu diziyi yazmakta biraz geç kaldığımın farkındayım.. Ama işte her şeyin bir zamanı var; Kavak Yelleri'nin d zamanı şimdiyeymiş.. 5-6 gencin hayata karşı verdiği savaş, dostluğun önemi, paylaşımı, sevgiyi, kardeşliği en çarpıcı örneklerle anlatıyor bu dizi.. Özellikle bu hafta yayınlanan 'iyi günde kötü günde' bölümü ibret alınacak türdendi. Bir hiç uğruna yıllardır süregelen dostluklarını bir kalemde silen iki gencin hastalık anında birbirlerine nasıl hızır gibi yetiştiklerini gözyaşları içinde izledim.. Araya giren her ne olursa olsun eğer dostluklar sağlamsa gerisi boştur; eninde sonunda gerçek dostlar bir araya gelir.. Bu hep böyledir, hep de böyle olacaktır.. Ama bu kadar kopuk yaşadığımız şu günlerde 'bir dostluk' hatırlatması gerekiyordu.. Kavak Yelleri bizi sarsarak 'dostlukları' çok güzel bir şekilde hatırlattı.. Size canını verecek, en zor anınızda yaşanılan her şeyi unutup sizin yanınıza koşacak birileri varsa hayatınızda, çok şanslısınız demektir.. Helal olsun çocuklar size, muhteşem oyunculuğunuz ve güzel kalpleriniz için.. Ve o dizide emeği geçen herkes.. Büyük iş yapıyorsunuz, büyük.. Bu haftanın alkışları size.. [b]ADANALI..[/b] Adanalı başlamadan yazdığım yazıda demiştim ki, Oktay Kaynarca'nın esprili ve eğlendirici yanını da çok severim ve onu bir sitcom'da görmek ister yüreğim bazen.. 'Abdal'a malum olurmuş işte.. Meğer Adanalı sadece macera dizisi değilmiş; aynı zamanda bir Oktay Kaynarca sitcomuymuş.. Yaklaşık üç haftadır bir Oktay Kaynarca fırtınası esiyor ekranda.. İzlemelere doyamıyorum.. Nasıl sevimli bir başkomiser olmuş Oktay Kaynarca öyle.. Aynı zamanda nasıl cabbar, nasıl korkusuz, nasıl yürekli ve nasıl cesur.. Tam hayalimdeki gibi bir Oktay Kaynarca izliyorum.. Acı Hayat'ta sürekli ağlak rollerde izlediğimiz ve ekranda sürekli 'Memetttt' diye bağıran Selin Demiratar'ı da farklı ve cesur bir rolde izlemek iyi geldi.. Korkuyordum sürekli ağlayacak diye ama neyse ki kendini yenilemiş.. Mehmet Akif Alakurt'un o cool havaları biraz ağır kaçmış olsa da o da çok iyi dizide.. Kısacası Adanalı'yı pek bir sevdim; sıradanlıktan bayılmak üzereyken Hızır gibi yetiştiler.. [b]BİNBİR GECCE'NİN BİTTİĞİ ANDIR..[/b] Diyorum ve iddialıyım.. Çünkü ATV'nin en yeni bombası Canım Ailem'in yayın saati belli oldu.. Uğur Yücel ve Ozan Güven'in başrolleri paylaştığı, ilk bölümde konuk oyuncu olarak Cem Yılmaz'ın ağırlandığı dizi Salı akşamı saat 20.00'de yayınlanacak.. Binbir Gecce zaten uzatmaları oynuyordu; bu son darbeyle şimdi şah mat olacaklar.. Bu kadar kesin ve katidir.. [b]ORHAN BABA..[/b] Dün gecce Pop Star'ın final bölümü vardı biliyorsunuz ve Orhan Gencebay şarkıları söylendi. Ve fakat ama Orhan Baba, şarkılarını playback olarak seslendirdi.. Rahatsız mıydı, yoksa başka bir sebebi mi vardı bilemiyorum ama Orhan Baba'ya böyle bir gecce de playback'i yakıştıramadım.. Keşke o ölümsüz eserleri canlı canlı okusaydı.. Daha lezzetli bir final olmaz mıydı sizce de öylesi? [b]ÇOK GÜZEL HAREKETLER BUNLAR AMA..[/b] Fikir süper, çocuklar şahane ama şu devamlılık sorunları beni delirtiyor.. BKM'de sahnelenen oyunlardan kolaj yapıyorlar biliyorsunuz.. Ama sıralamayı bir türlü tutturamadılar.. Pazar akşamı Yılmaz Erdoğan'ı bir saç sakal karışmış halde, bir traş olmuş halde izledik.. Şu sıralamayı yapmak bu kadar mı zor yani.. Tiyatroya saygı sonsuz da TV'ye yok mu yani aynı saygıdan? Lütfen biraz daha özen, kalitenize bu küçük yanlışlar yakışmıyor.. [b]IŞINLANMA İŞİNİN SUYU MU ÇIKTI NE?[/b] CNN International ABD seçimleri geccesi haber stüdyosuna Chicago'daki muhabirini ışınladı. Bizimkiler durur mu? Konuya balıklama atlayan ilk haber ekibi Showcular oldu.. Tamam ilk yaptıklarında güldük, eğlendik; pek bir sevimlilerdi ama buna zırt pırt başvurmak ne kadar doğru? Hayır bir de espri olarak yaptıkları çok belli.. Çok ciddi haberlerde bile ışınlanma söz konusuysa pek bir sevindirik oluyorlar.. Hele Cumartesi akşamı sırf Ankara muhabirinin ışınlanmış halini izleyebilmek için 5 dakika Korcan Karar'ın ensesine bakmak beni çıldırttı.. Artistik hareketleri pek bir seven ekip, kadını amorstan çekmeyi tercih etmiş.. Yani kadını Korcan'ın omuzu üzerinden izledik haber boyunca.. Tabii bir de o enseye dakikalarca bakmak zorunda kaldık.. Pes ki ne pes! Şu action hareketleri bırakıp 'habere' mi dönsek artık; ne dersiniz? Bol seyirli günler efendim..