SEDA ERTAN'IN TALİHSİZ AÇIKLAMASI!

Yayın Tarihi : 15-11-2007 13:32
Seda Ertan magazin programlarının birinde 'Oğuz Kayhan beni kullandı' diye talihsiz bir açıklama yaptı.. Neden talihsiz? Hemen söylüyorum.. Oğuz Kayhan ve Demet Akalın ikilisi bir elmanın iki yarısı gibiler.. Artık başka elmaların yarılarıyla birleşmeleri imkansız.. Her ne kadar arada ayrılıp, 'bitti, bu kez sondu, geri dönüş yok' deseler de öyle olmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz.. Ama bazı kadınlar ısrarla bilmemek istiyor.. Durumdan faydalanabilmek için Demet bıraktığı anda Oğuz'a saldırmak için sıra bekliyorlar.. Oğuz, Demet'ten ne zaman ayrılsa kıskandırma politikasına başvuruyor.. Bu durumda da 'kullanılacak bir kadın' gerekiyor haliyle.. Eee kullanılacak kadının da maşallahı var.. Oğuz pek zorlanmıyor anlayacağınız.. Sonra bu yöntem işe yarıyor, Demet'le barışıyor, ondan sonra da başroldeki yardımcı kadın 'Oğuz beni kullandı' diye dert yanıyor.. Hep yapıp, hem şikayet eden kadın türünden nefret ederim.. Bir şeyi yapacaksan geri dönüşü yoktur, eğer gerçekten yapmaya karar verdiysen tabii.. Ama yaptıktan sonra 'ahlar, vahlar' kadın ırkının geneline zarar veriyor.. Sonra adımız 'nazlı'ya ve 'mızmız'a çıkıyor.. Seda Ertan durumunda da aynı şey söz konusu.. Barışacaklarını bile bile neden Oğuz Kayhan'la çıkarsın, hadi çıktın madem, neden bu minnacık ilişkinin üzerinden bilmem kaç hafta geçtikten sonra açıklama yaparsın? O gecce Oğuz elinden tutmuş da, bir şey yapamamış da.. Yapmak istenilirse öyle bir yapılır ki.. Ama yapmak istenmezse sonradan hayıflanmak olmuyor.. Aslında onun adına hayıflanmak da denmiyor ama neyse.. Seda Ertan'ı gerçekten çok beğenirim, çok kalitelidir; bu açıklama da kalitesine hiç yakışmadı.. Benden söylemesi! YASEMİN YİNE YALAN OLDU! Ekran tekerrürü kabul etmiyor, bunu bir kez daha anlamış olduk, hep birlikte.. Yasemin Bozkurt'un programı yayından yine kaldırıldı.. Yıllar önce yaptığı program çok tutunca başka bir program üretmekten ve risk almaktan korkan Yasemin Bozkurt, aynı pilavı ısıtarak, hatta dibini yakmak suretiyle tekrar önümüze sunmuştu.. Ama izleyici aynı pilavı yemekten usandı artık.. O yüzden yıllarca önce tutmuş bir programın bugün tutma garantisi hiç yok.. Eskiye rağbet olsa misali.. Bu, örneklerle de kanıtlanmış bir şey.. Örneğin Güner Ümit'in sunduğu Turnike programı ilk yapıldığında ne kadar sevilmişti.. Ama o malum skandaldan sonra ne Turnike ne de Güner Ümit dikiş tutturamadı.. Halk Turnike'den alacağını aldı ve bıraktı.. Keza, Bir Demet Tiyatro.. Ekranlara kilitleniyordu insanlar ama birkaç yıl sonra yeni bölümleriyle tekrar yayınlanınca aynı başarı grafiğini yakalayamadı ekip.. Çarkıfelek de buna iyi bir örnek olabilir ve eğer istersem bu örnekleri çığ gibi büyütebilirim.. Yani demek istiyorum ki kanıtlanmış gerçekler üzerinde tekrar oynama yapmak, takla attırmak, acaba yerler mi mantığında yaklaşmak seyirci üzerinde geri tepmeye neden oluyor.. En iyisi ya hiç yapmamak ya da aslanlar gibi yepyeni programlarla ortaya çıkmak.. Çünkü gerçekten çok komik oluyor.. Eski programlarıyla ekranlara dönenler şahsen ben de şöyle bir izlenim yaratıyor: 'Beyni başka bir şey üretemiyor' Bu her gün aynı köşe yazısını yazmak gibi bir şey aslında.. Bir yazınız okuyucular tarafından çok seviliyor, mailler alıyorsunuz, teşekkürler ediyorlar ama diğer yazınız o kadar beğenilmiyor.. E ne olacak o zaman beğenilmedi diye sürekli beğenilen yazıyı mı yayımlayacağız? Dünya karşılaştığımız fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getiremediğimizle ilgilenir, biliyorsunuz.. E eski gemilerle limana gelmek de bir hayli zor olsa gerek.. Öyle değil mi? Bol seyirli günler efendim..