CEYDA VE ESRA FACİASI..

Yayın Tarihi : 04-07-2008 11:39
Keşke o kazayı yapmasalardı, polisle atışmasalardı ve keşke Mehmet Ali Erbil bu iki sarışını hayatımıza sokmasaydı.. Onların varlığından habersiz yaşamak ne kadar güzel olabilirdi kimbilir!! Ama yok işte artık her hafta şımarıklıkları, aptallıkları ve boşluklarıyla ekranda olacaklar.. Ümit Besen için çok üzülüyorum, eminim o da kendisi için çok üzülüyordur.. Garibim, nerden bilebilirdi ki Şarkı Söylemek Lazım'a katılırken şansına birbirinden akıllı(!) iki sarışının düşeceğini; bilseydi hiç kabul eder miydi, bilseydi hayatının hatasının altına imzasını atar mıydı? Yapacak bir şey yok işte.. İlk programda Ümit Besen'in o çaresiz bakışlarına yakalandınız mı siz de? 'Ne yapayım, bana bunlar düştü!' bakışı.. Yazık cidden çok yazık.. Durup dururken ekranda beliren bu ne idiği belirsiz kızlar yüzünden işkence çekiyoruz şu aralar.. Şımarıklık desen gırla, ukalalık diz boyu, saygısızlık hat safhada.. Gençler arasında yeni moda olan bu yaya yaya konuşma modasından nefret ediyorum.. Özellikle 'tiki' olarak adlandırılanlarda fazlasıyla görülüyor bu durum. Haliyle bizim sarışınlarda da mevcut.. Meral Kaplan'ın özel rahatsızlığının tüm ülkeye ilan edilmesinden sonra sarışın zekilerden(!) Ceyda'nın ortaya atlayıp 'benim deeeee özel rahatsızlığımmmmm vaaaarrrrrr, ben söylüyor muyuuummm hiçççç!' şeklinde açıklama yapması pek aydınlatıcı oldu, teşekkürü bir borç biliriz efendim.. Var mı yapabileceğimiz bir şey, hap, bant filan, lütfen çekinmeyin.. Ama dikkat edin kızlar bu özel durumlar adamı Dünya Şampiyonluğu'ndan ediyor alim Allah! Kazara elenirsiniz filan ne yaparız biz Türk halkı olarak, dağlara taşlara yani.. Ey benim güzel ülkemin güzel insanları daha ilk yarışmadan şutlanacak bu ikiliye de oy gönderdiniz ya, ne diyeyim size.. Niran Ünsal ve Yalçın Menteş'i de elediniz bravo!. Devam edin bu kurma bebeklere destek çıkmaya siz, başımıza taş yağacak taaaşşşşş, haberiniz yok! Bir de ikide bir Bilkent mezunuyuz demiyorlar mı, çıldırıyorum! Yemin ederim Bilkentli olsaydım diplomamı geri verirdim.. Diploma demişken bir ara şu diplomaları da bir görsek hiç fena olmaz yani, öyle değil mi? Neyse arkadaşlar Ceyda – Esra Ersoy kardeşler faciaları eminim devam edecek.. Biz biraz da diğer isimlere bakalım.. Melike Öcalan'a bayıldım.. O nasıl işveli, cilveli, tutkulu bir haldi, ne kadar güzel söyledi.. Vallahi bravo.. Yarışmanın en güzel seslisi diyebilirim.. Okan Karacan, Safiye Soyman ve Faik'i şov için orda olduklarını belli ettiler zaten, söze ne hacet.. Asuman Krause'ye gelince.. Burada duralım biraz.. Bu kız pek efendi, pek şeker bir şeydi.. Ama Erol Köse'ye geçenlere bir şeyler oluyor bildiğiniz gibi.. Yeni albümünü çıkardı, durup dururken taş atmalar, laf sokmalar da başladı haliyle.. Bir dur bakalım ya, ne oluyor? Daha yolun başındasın, bir kendini ispat et, bir şeyler yap.. Biraz ekmek ye fırından.. Ondan sonra Demet'e, ona buna laf at.. Ama yok, 'işleyen çene paslanmaz' misali çal çene ortalıktalar.. Yarışmada da aynen bu şekilde davrandı.. Bir ton ukalalık, bir ton şımarıklık.. Halbuki alttan asla, daha makul bir cevap verse herkes daha bir severdi onu ama nerdee... Gelelim jüri üyelerine.. Özdemir Erdoğan ve Zeynep Talu profesyonelliklerini konuşturdu diyebilirim.. Ayşe Özyılmazel yine her lafın her sözün içindeydi.. Niyeti Oray Eğin olmaksa devam etsin ama ben daha önce de söylemiştim ve o da beni arayıp haklısın demişti.. Bu iş böyle olmaz, aslında olur da böylesi Ayşe'ye yakışmaz.. Yani bence.. Ama durun daha yolun başındayız Ayşe de bakıp kendine bir yerde dur diyecek ve ağırlığını koyacak elbet, bekliyorum.. Şimdilik bu kadar, bakalım önümüzdeki haftalarda neler olacak hep birlikte göreceğiz.. Bol seyirli günler efenim..