Geçtiğimiz hafta Petek Dinçöz'un programına konuk olan Tolga Karel, köşe yazarlarının kendisine yönelik ağır eleştirilerde bulunduğundan ve çok üzerine gelindiğinden dert yandı.. Petek Dinçöz de 'kim bu yazarlar?' diye sordu.. Tolga Karel de isim vermek istemiyorum deyince seyirciler ve Petek Dinçöz 'ama söylemelisin ki, kimse üzerine alınmasın' tarzında konuştu.. Karel de birkaç kem küm'den sonra örneğin gecce.com deyiverdi.. Ve aynen şöyle devam etti: 'gecce.com'da yazan bir kadın var, benimle ilgili öyle bir yazı yazmış ki.. Resmen saldırmak amaçlı yazdığı belli.. Ben o kadını tanımıyorum, o kadın da beni tanımıyor..' Tolga Karel'in sürekli o kadın diye bahsettiği kişi bendenizim efendim.. İsmim de o kadın değil, Dilara Pekel.. Memnun oldum.. Şimdi gelelim şu saldırı meselesine.. Her şeyden önce o yazı saldırı amaçlı yazılmadı.. Yazdığım her harfin arkasındayım halen ve görüşlerim de değişmedi.. (O yazıyı merak edenler arşivden Tolga Karel ve Pınar Altuğ yazısını okuyabilirler..) Benim anlatmak istediğim ve altını kalın çizgiyle çizdiğim şey haksızlıktı.. Birol Güven, Pınar Altuğ'u eşini aldattığı gerekçesiyle diziden kovdu, peki Kerem Çatay o kadar olaya rağmen aynı tavrı neden Tolga Karel'e göstermedi diye sormuştum.. Tolga Karel son birkaç ayda örnek davranışlarıyla gündeme geldi de ben mi kaçırdım arkadaşlar? Tolga Bey, diyor ki 'O kadın beni tanımıyor!' Yani demek istiyor ki 'beni tanımadan böyle bir yazı yazamaz' Sayın Tolga Karel, sizi A'dan Z'ye tanımak zorunda değilim ki ben.. Siz kendinizi nasıl tanıtırsanız biz de sizi o şekilde tanıyabiliriz.. Neyi verirseniz onu alırız kısacası.. Sarhoş olup, İstanbul caddelerini rally pisti gibi kullanan siz değildi de bir başkası mıydı ya da yine sarhoş bir şekilde taksiciye tekme tokat girişmek isteyen kimdi? Ben değildim herhalde, sizdiniz öyle değil mi? Bu şekilde davranıyorsanız, gelecek olan eleştirilere de açık olmanız lazım.. Bunca olaydan sonra 'Aferin Tolga Karel'e ne güzel içip dağıtmış yine, devam et' mi deseydim yani.. Benim size karşı ne bir düşmanlığım ne de saldırmak gibi bir niyetim var.. Aksine oyunculuk gücünüze son derece inanan ve o yazıda da dediğim gibi iki sayfalık bir karakteri nelere getirdiğinizi bilen bir gazeteciyim.. 'Oyunculuk gücünüz çok yüksek ama çeşitli şımarıklar yapıp; içip, sarhoş olup, kavga edip yarattığınız imaja ters düşüyorsunuz, oyunculuk başarınıza yazık ediyorsunuz.. Bir an önce silkelenip, kendinize gelin' yazısıydı o.. Son derece de iyi niyetle yazılmıştı.. Oyunculuğunuzu beğenen bir köşe yazarının naçizane uyarısı olarak da görebilirdiniz ama siz saldırı olarak algıladınız.. Siz oyuncuların ağzına pelesenk ettiği bir cümle vardır hani: 'Biz sanatçıyız, toplumun iki adım önündeyiz, örnek olmamız lazım' Eğer siz bu şekilde örnek olduğunuza inanıyorsanız ve içiniz rahatsa devam edin o zaman.. Yok değilse; davranışlarınıza, hareketlerinize ve çizdiğiniz imaja dikkat edin lütfen.. Ne siz üzülün, ne de biz sizi üzelim olur mu? [b] ATA DEMİRER VE HACI YATMAZ.. [/b] Daha önce yine bu köşeden Ata Demirer ve Hacı Yatmaz'la ilgili bir yazı yazmış, programın eksiklerini, Ata'nın hatalarını dile getirmiştim.. Beğenmediğimi de açıkça söylemiştim.. Ama önceki akşam izlediğim Hacı Yatmaz, benim hayal ettiğim ve beklediğim Hacı Yatmaz'ın da ötesine geçti.. Ata tam formundaydı, tıpkı ondan beklediğimiz gibiydi.. Heyecanını atmış, rahatlamış, son derece programa hakim ve acayip eğlenceliydi.. Konuk seçimleri ise harikaydı.. Ferhat Göçer, Yaşar, Şebnem Dönmez, Nefise Karatay, Aslı Güngör, Mustafa Ceceli ve Enbe Orkestrası.. Tadına doyulmaz bir müzik ziyafeti yaşattılar.. Hele Aslı Güngör ve Ferhat Göçer tarafından seslendirilen 'Kalp kalbe karşı' şarkısıyla Mustafa Ceceli tarafından söylenen 'Unutamam' şarkısı yağmurun ve geccenin hüznüne karıştı.. Enfesti.. Bir şişe şarap ve tonlarca sigarayla çok güzel gitti program.. Dışarı çıkacaktım cumartesi geccesi ama son anda programımı iptal edip evde kalmayı tercih ettim.. İyi ki dışarı çıkmamışım, yoksa böylesine bir müzik ziyafetinden mahrum kalacaktım.. Sonuç itibariyle benim izlemek istediğim Hacı Yatmaz böyle bir programdı, o yüzden Ata Demirer'i kutluyorum, harikaydın cumartesi geccesi.. Bol seyirli günler efendim..