Ekranlarda iki tane şampuan reklamı var.. Birinde Mehmet Günsür oynuyor, diğerinde de İlhan Mansız.. Üstelik sürekli arka arkaya yayınlanıyorlar.. Hal böyle olunca da insan ister istemez düşünüyor; hangisi daha inandırıcı diye.. Öncelikle şunu söyleyeyim, hayatımda ilk kez bir şampuan reklamında saçları jöle ya da briyantinle sabitleştirilmiş bir oyuncuya denk geldim.. O kadar kayıyor, artistlikler yapıyor ama saçlar asla yerinden kıpırdamıyor.. Ondan sonra da benim tercihim 'şu' diyor, saçlarına dokunuyor.. Ama neden bilmem o saçlar hiç de dokunulası gibi gelmiyor bana, çünkü kirli bir havası saçların.. Yani duştan yeni çıkmış, ipeksi, kayan saçlar nerde İlhan Mansız'ın yapış yapış saçları nerde.. Doğal olarak bu durumda inandırıcılık sıfatını Mehmet Günsür'ün oynadığı reklam filmi kazanıyor.. Her şeyden önce reklam baştan sona birbiriyle alakalı.. Kendine güveni, şıklığı, son model bir arabada uçuşan ve pırıl pırıl parlayan saçları ifade ediyor; kısacası erkeğin cazibesini ortaya koyuyor.. Tabii kadının bu cazibeye karşı koyamayıp erkeğine en ateşlisinden bir öpücük kondurması da cabası.. İzlerken bile insanın Mehmet Günsür'ün saçlarına dokunası geliyor; çünkü belli, yumuşacık ve temiz.. Yani yeni yıkanmış.. Yani bir şampuan reklamı için asıl ifade edilmesi gerekeni veriyor.. Tabii burada Mehmet Günsür'ün oyunculuk başarısının da etkisi çok büyük.. Yani bir oyuncunun oynadığı reklam filmiyle eski futbolcu yeni patencinin oynadığı reklam filmi arasında oyunculuk açısından elbette fark olur diyebilirsiniz.. Ben de size kesinlikle diye yanıt veririm zaten.. Ama şöyle bir şey var.. Mehmet Günsür'ün oynadığı reklam filmine karşı atak olan çekilen bir projede madem bir oyuncu kullanılmadı, o zaman şampuan reklamının gerekleri yerine getirilebilirdi.. Burada bana şöyle bir karşıt düşünce geliştirebilirsiniz, 'adam kayıyor ya saçları yüzüne gelmesin diye sabitlenmiş olabilir' E bu fikirdir katılırım ama kaydıktan sonra duş yapabilir ve ışıldayan saçlarla karşımıza çıkabilirdi.. Kaydıktan sonra iyice yapışan saçlarıyla soyunma odasına geçip tercihim 'şu' demek ne kadar inandırıcı, gelin siz söyleyin yani.. Sizin tercihiniz kimden yana peki; Mehmet Günsür'ün saçlarına mı, İlhan Mansız'ın saçlarına mı dokunmak isterdiniz? Reklama göre değerlendirin lütfen, yakışıklılık oranlarına göre değil :) Diva neden gitti? Şoklardayım.. Bunca yıldır yapılıyor şu pop starlar.. İlk kez yarışmanın adına layık biri kazandı.. İhsan'dan bahsediyorum efendim ve tabii ki Pop Star Alaturka'dan.. Tamam İhsan hakkıyla kazandı ama yarışma finali gerçekleşmeden sürekli İhsan'ın birinci olacağı vurgulanmasaydı keşke.. Hele Bülent Ersoy! Allah'ım yerlere göklere sığdıramadı çocuğu; fevkaledenin fevkinde, fevkaledenin fevkinde diye inletti salonu.. İhsan gazel okuduğu sırada kadına bir şey olacak sandım.. O kadar aşırı tepkileri var ki, bazen çok korkuyorum.. Neyse efendim bu aşırı övgüler, benim her an başlayabilir diye tetikte beklediğim tartışmayı da başlattı.. Diva, Armağan'la bir söz düellosuna girişti.. Burada Armağan Çağlayan'a katılmamak imkansız gibi bir şeydi bana göre.. Neden? Çünkü! Evet çocuk çok güzel söylüyor ama Armağan'ın da dediği gibi gözümüzü kapatırsak.. Açtığımız zaman sadece sesten ibaret bir solist var ekranda.. TRT Korosu'ndan fırlamış gibi duran; kılığıyla, kıyafetiyle, duruşuyla.. Herkes onun için Zeki Müren gibi dese de bana da daha çok Zekai Tunca havası veriyor.. Fakat ne dediyse anlatamadı Diva'ya Armağan.. Aslında bal gibi anlattı da Diva toz kondurmadı İhsan'a.. Yoksa o da biliyor İhsan'da sahne ışığının olmadığını.. Çağlayan, program başladığından bu yana yırtıyor kendini; ses kadar görsellik de önemlidir diye ki çok haklı.. İşte o yüzden dün bir daha haykırdı; 'Madonna'lar, Demet Akalın'lar, Serdar Ortaç'lar daha çok dinleniyor' diye.. Yine haklı mı, haklı! Ayrıca bugüne kadar Pop Star'dan çıkmış bir birincinin 'star' olabildiğine şahit olamadık.. Nedeni de işte tam da buydu.. Ya ses vardı görüntü yoktu ya da görüntü vardı ses yoktu.. 'İkisi bir arada' olan çıkamadı daha.. Bir de Diva'nın gözbebeği İhsan birinci oldu ama final anında Diva ortalıklardan yok oldu.. Tüm jüri üyeleri ayakta İhsan'ı tebrik ederken Diva nereye ve neden gitti? Neden katılmadı final coşkusuna? Birinciliği açıklanır açıklanmaz İlhan'ın kendisinin yanına gelip elini öpmesini beklemiş olabilir mi acaba? Öpmedi diye de bozulup kalkıp gitmiş midir acep? Biliyorsunuz çok hassas bu konularda.. Finalden önce jüri özel ödülüne layık görülen Aygün yanlarına gelip onları öpmedi diye kızı feci azarladı hatırlarsanız.. Aynı darbeyi yerlere göklere sığdırmadığı İhsan'dan da alınca kendi kendine 'al kendini git bu programdan Bülent' demiş olabilir mi? Ne dersiniz, yanılıyor muyum? Bol seyirli günler efendim..