Bir odaya kaç hayat sığar? Bir, iki, üç... kaç tane? Kaç tanesinin ruhu, kokusu o odada asılı kalır, kaç tanesinin izi bile kalmaz? Odalarımız en özel mekanımızdır. Kendi başınalığınızı başucunuzda hissettiğiniz, kimselerin fazla giremediği, girenlerin de iz bıraktığı o en mahrem yerde kaç tane ruh bekliyor sizi? Kaçını unuttunuz, kaçı her gecce hatırlatıyor kendini size? Yüzünüzden geçen zamanları tümüyle görebilen tek bir kişi olabilir hayatta bana göre. Her mimiğinizi bilen, sizi her halinizle gerçekten görebilen tek bir kişi vardır ve o kişi hayatınızdan çıkıp gitse bile ruhu odada asılı kalır. Uyandığınızda aynadan gülümseyendir bazen, bazen de vücudunuza sıktığınız parfüm... Gün olur yanağınıza sürdüğünüz allık fırçasında hissedersiniz onu. O allık fırçası onun teninin yumuşaklığını hatırlatır size. İlk 'günaydın'ınızı ondan duyarsınız her sabah, kalbinizden seslenir size ve hiçbir şeye değişilmez güne o ruhla başlamanın keyfi. Bu kadar güzel betimlemelerle anlatıldığına bakmayın bir hayli can yakar aslında tüm bunlar. İnsanın aynı anda ve aynı yoğunlukta hazzı ve acıyı hissetmesi ne tuhaftır aslında. Kendini size her saniye hissettirebilen o ruhla dolaşmaktan, onu bedeninizde taşımaktan son derece mutlusunuzdur aslında ama o ruhun cana dönüşmemesi, tekrar reel olarak yanınızda olmaması sizi acıtır. Tabii tüm bu anlattıklarım hak edilen aşklar için geçerlidir.. Eğer bir aşk, taraflardan biri tarafından bile hak edilmemişse bırakın odayı, kalpte bile iz kalmaz. Sadece acıdır kalan; acı ve ölesiye kızgınlık.. Şu sıralar bir ayrılık haberiyle çalkalanıyor ortalık; Demet Akalın ve Oğuz Kayhan sayısını hatırlamadığım kez ayrıldı, barıştı.. Ama bu sefer kesin bitti diyor Demet.. Daha önce de kesin bitti demişti ama bu son söylediği 'kesin' sözü bakışlarından ve ses tonundan anladığım kadarıyla fazla kesin.. Yoksa hiçbir kadın; ne kadar canı acırsa acısın bir adamın 'hakkını helal et' mesajına 'asla' diye cevap veremez.. Kapılar tamamen kapandıysa o 'zehir' gibi cümle çıkar ağızdan.. Ben çok kez gördüm Demet ile Oğuz Bey'i birlikte.. Cidden çok yakışıyorlardı birbirlerine ve de birlikte süper eğleniyorlardı.. Ama işte erkekler bazen eski sevgililerinin 'ateşli' mesajlarına karşı duyarsız kalamıyorlar.. Bir damla su için koca bir okyanusu kaybedeceklerinin farkında olmadan davranıyorlar.. Ve sonuç tsunami.. Bana göre Demet'in yüzünden geçen zamanları anlayan, her şeyini bilen, derdine ortak olan bir isimdi Oğuz Bey.. Demet'in doğrusuydu yani.. Başkası değildi o, sanıldığı gibi.. Ama işte doğrular bazen yanlışa döndürülebiliyor, küçük bir an için koca bir ömürden olunabiliyor.. Tıpkı Oğuz Bey'in Demet Hanım'ın ömrünü kaybettiği gibi.. Tıpkı hayattan, odadan kovulduğu gibi.. Herkes bilir; ben Demet Akalın'ı çok severim.. Sanatçılığı, şarkıcılığı bir yana onun yüreğinin güzelliğini severim ben.. Bu nedenle naçizane tavsiyem ona bu 'kesin' kararından dönmemesi.. Çünkü ip bir kere kopar Demetçim.. Sonra bağladığında o ipleri, hep bir düğüm gelir eline.. Bu senin eline gelen kaçıncı düğüm? Kendine ve o güzel yüreğine haksızlık etme bir daha; sadece 'gülümse kaderine..' Yak bütün fotoğrafları, o'na ait tüm eşyaları, bu gecce ümitlerini al koynuna, gün doğmadan unut insafsızı! [b]Dert Faslı..[/b] Şarkıyla bitirdik, şarkılarla devam edelim.. Hoş Kenan Bey, benden önce davranmış.. Günlerdir aynı albümü dinliyorum; evde, ofiste, yolda.. Kenan Bey, 'ölümsüz aşklar ve evlenir miydik' demiş favori şarkıları olarak.. 'Ölümsüz Aşklar'ı ben de çok sevdim ama asıl Dert Faslı'na bayıldım.. Nasıl bir şarkıdır bu, nasıl sözlerdir onlar ve nasıl güzel bir yorumdur; içli, ağlatan.. İnsanın kadehlere vurulası, sigaralara boğulası geliyor.. Evlenir miydik'de de sadece bir söz beni vurup geçiyor; 'anıların selamı var, üzerimde kalmasın..' Kaç anı var değil mi hepimizin üzerine yapışıp kalmış, boğazımızda düğümlenen.. Ah ah.. Tabii bir de 'sadece sevdim' var.. Tam rakılık şarkı.. İstanbul ve gidenler şerefine.. Albüm damar evet ama aradaki kıpır kıpırlar da muhteşem.. Hele Serdar Ortaç'ın Harika'sı.. Bayıldım, şarkı başlıyor zaten direkt Serdar Ortaç diyorsunuz.. Öyle güzel ki.. Evcilik Oynayamam da keza öyle; müthişşş.. Bakın görürsünüz 'çocuk da yaparım kariyer de'den sonra kadınların milli marşı bu şarkı olacak! Bir tek Evet'i sevmedim ben.. Kıyaslama yaptığınızda diğerlerine göre daha vasat kalmış.. Albümün ismi Evet olmuş ama genele bakınca bence albüm adı 'harika' olmalıydı.. Çünkü albüm cidden 'harika..' Herkesin ellerine Ebru'nun da sesine sağlık.. Beni benden aldı yine..