Yarışma tarihinin bana göre en kaliteli ve en eğlenceli yarışması olan 'Benimle Dans Eder misin?' yeniden başlıyor. Fakat bu kez adresi Kanal D'de değil, FOX TV! Jüri ve sunucular da aynı değil ne yazık ki... FOX'daki yarışmanın sunucuları Şahan Gökbakar ve Çağla Şıkel olacakmış. Programa Huysuz Virjin gibi renklilik katabilirler mi bilmiyorum. Önyargılı olmak istemem ama pek sanmıyorum.. Jüri üyeleri henüz kesinleşmemiş ama üzerinde konuşulan isimler var.. Uğurkan Erez, Mustafa Erdoğan, Yonca Evcimik ve Nurhan Damcıoğlu.. Damcıoğlu sadece düşünce aşamasındaymış, henüz kendisiyle konuşulmamış. Bazen jüri üyelerinin çok büyük isimler olması beraberinde başarıyı da getirmiyor ne yazık ki.. Kanallar bu hatayı hep yapıyor. İsimlerin büyüklüklerine aldanıyor ama istenilen başarı bir türlü yakalanmıyor. Bu yarışmada da aynı sıkıntı var zannımca.. İsimler üzerinde uzun uzun tartışıyorlar şu anda. FOX TV'nin Kurumsal İlişkiler Direktörü Sevgili Filiz Özdil'le konuşurken böyle hissettim nedense... Bu jürinin içinde programa hareket katıp ortamı şenlendirecek bir isim lazım.. Lazımdan öte şart! Daha önce jüride yer alan isimleri Huysuz Virjin ateşliyordu.. Ama FOX'daki yarışmada böyle bir isim henüz yok zannımca.. Umarım bularlar ve yine eğlencesi çok bol ve reytingi çok yüksek bir program izlemeyi nasip ederler bize.. KISA KISA Haydi Gel Bizimle Ol'un üçüncü bölümünde nihayet Aysun Kayacı'yı kamera açısının önüne oturtmayı akıl edebildiler. Zaten Aysun Kayacı gibi fiziği son derece düzgün biri dururken neden Müjde Ar'ı oturtmuşlardı anlamamıştım. Neyse ki akıl ettiler de Müjde Ar'ın kilolarını seyretmekten kurtulduk. Çok hoş sohbet, şok şeker olabilir ama tv işi görsellik işi.. O yüzden geç de olsa bravo ekibe.. Nihat Doğan'ın İbrahim Tatlıses'e seslenişini sanırım izlemeyeniniz kalmadı. Üslubu çok kaba olabilir, hareketleri de kabadayı gibi ama söylediği o cümle yok mu o cümle, yemin ediyorum literatüre girecek türden: 'Senin ruhun benim ruhumun önünde diz çöker!'Vay be! Çok sağlam cümleydi gerçekten! O kadar gergin bir anda böylesine bir sözü söylemesi Nihat'ın ne kadar pratik zekalı olduğunu gösterdi bize.. Ama işte pratik zeka bazen her şeye yetmiyor.. Saygıyı ve ölçülü olmayı da bu zekanın içine eklersek çok güzel olacak.. Nihat Doğan'a duyurulur.. Bade İşçil 'Ben bakireyim, kendimi evleneceğim erkeğe saklıyorum, isterseniz bunu Mahsun'a sorabilirsiniz' diye bir cümle etti ya resmen çıldırdım.. Madem kendini saklıyorsun kocana, bakire olduğunu da ilan etme o zaman.. Ne geçecek eline bakire olduğunu söyleyince; el üstünde mi tutulacaksın, millet seni başında mı taşıyacak yoksa prim yapıp reytingini artırıp gündeme mi geleceksin? Hangisi? Bu ülkede Şebnem Schaffer, Nilay Dorsa ve Bade İşçil'den başka sürekli 'ben bakireyim' diye dolanan yok ortada.. Bakirelik 'ben bakireyim' demekle olmuyor, artık biraz da beyninizi bakireleştirin lütfen!! Emral Avşar konusundaki düşüncelerimi uzun uzun yazmıştım daha önce. Fakat gidişattan korkmaya başladım.. Emral Avşar kanser; kanal kanal gezip hastalığını anlatıyor, Uğur Dündar gibi oldu o da.. İyice ajitasyona dönüştürüldü olay zaten, insanın üzülesi bile gelmiyor.. Helin Avşar ayrı bir vaka zaten.. Annesinin hastalığına o kadar çok üzülüyor ki her gün başka bir yerde.. Hiçbir eğlenceyi, tv programını kaçırmıyor.. Ama ona sorarsanız bu hastalık onu perişan etmiş.. Ama görünen önemli bu piyasada.. Annesi çok hasta ve ona çok üzülen bir evlat göremiyorum ben vallahi.. Siz görüyor musunuz peki? Biraz daha derlenip kendine çeki düzen vermesi gerekmez mi Helin'in kendine? Acısını içine atıyor olabilir ama biz bilemeyiz ki.. Acı çeken bir evlat yok ortada çünkü.. 'Helin'dir ne yapsa yeridir' diyesim geliyor onu görünce hep, neden acaba? Bol seyirli günler efendim..