[i]Bahçeşehir İstanbul’dan bağımsız bir şehir gibi adeta ve neredeyse cennetten bir köşe gibi.. Tertemiz havası, şehrin içinde pek de alışkın olmadığımız yeşilliklerle kaplı ortamı ve tabii ki o meşhur göletiyle bir huzur diyarı.. Ve bu saklı cennetin içinde bir mekan var ki gözlerime inanamadım.. Bebek’te ya da Nişantaşı’nda olsa popüler mekanlar listesinin en başına yerleşebilecek; kalitesiyle, ambiyansıyla tabiri caizse ‘yıkılıyoorrrr’ nidaları atabileceğimiz bu mekanın adı Mom İstanbul.. [resim=20120706resim-185424E6][/resim] İçeri adımınızı attığınız anda farklı ve de çok huzurlu bir yere girdiğinizi hissediyorsunuz.. ‘Buradan çok keyifle ayrılacağız’ diyor iç sesiniz size.. [resim=20120706resim-185424F9][/resim] Hazır gelmişken Mom İstanbul’un hikayesi nedir, bu farklı ve çok özel mekan nasıl yaratılmış dedim ve sahipleri Veli Erdoğan ve Damla Ustalığoğlu’yla keyifli bir sohbet gerçekleştirdim.. [resim=20120706resim-185424B7][/resim] Veli Bey, dekorasyon; Damla Hanım da peyzaj işleriyle uğraşıyormuş.. Ama hep hayallerinde bir mekan açma isteği varmış ve tam bir deli cesaretiyle bu sektöre girmişler.. Ve nelen yapmışlar neler.. İsterseniz gerisini onlardan dinleyelim.. [/i] [b]Mom İstanbul’un hikayesini öğrenerek başlayalım; neden Bahçeşehir’de açtınız, ismi neden Mom İstanbul oldu? [/b] [resim=20120706resim-185424A6][/resim] 15-16 senedir Bahçeşehir’liyiz zaten.. Daha önce bu sektörden değildik.. Ben dekorasyon işleriyle uğraşıyordum, nişanlım da peyzaj mimarıydı.. Ama hep bir mekan açma hayalimiz vardı.. İlk önce franchising almayı düşündük ama çok fazla firmalara bağlı kalındığı için bu fikirden vazgeçtik ve kendimiz bir marka oluşturmaya karar verdik. 1 Aralık’ta da Mom İstanbul’u hizmete soktuk.. [resim=20120706resim-185424F3][/resim] Öncesinde de 2-3 aylık bir hazırlanma sürecimiz oldu.. Dersimize iyi çalışıp açtığımızı düşünüyoruz..Çünkü açtığımız günden bu yana bizi oturmuş bir markanın şubesi olarak algılıyor insanlar.. Bu da bizi çok mutlu ediyor.. Bu algının yanı sıra gerek yemeklerimiz, gerek hizmetimiz, gerek de dekorasyonun özgünlüğü açısından çok mutlu herkes.. Fakat Bahçeşehir kendi çerçevesi içinde hayatı olan küçük bir şehir. Dolayısıyla burada yaşayan insanlara bağımlı hizmet vermek zorundayız. [resim=20120706resim-185424E4][/resim] Bizim burada açmamızın sebebi de buranın halkını tanıyoruz. Buradaki halk şehir merkezine gidip iyi yerlerde hizmet görmek isteyenlerden oluşuyor genelde.. Bizim de hitap etmek istediğimiz kesim onlar zaten ve onlar da burada fazlaca var.. Biz bunları mutlu edebilirsek çok daha rahat bir şekilde şehir merkezine çıkabiliriz diye düşündük.. [resim=20120706resim-185424E6][/resim] Açtığımız günden bu güne de yüzde 98’lik bir memnuniyet çizgimiz var. Hem sözlü olarak duyuyoruz bu memnuniyetleri, hem de memnuniyet formları doldurtuyoruz müşterilerimize.. Sakin bir alan olduğu için bu tanınma, istenilen seviyelere ulaşmak biraz uzun sürecek gibi görünüyor.. Bunun için de biz dönem dönem aktiviteler yapıyoruz, partiler düzenliyoruz.. Çok fazlaca reklam yapmaya çalışıyoruz.. Bu sayede sesimizi daha çok duyuracağımızı düşünüyoruz. Alkollü bir işletmeyiz.. Mutfağımız İtalyan ağırlıklı Dünya Mutfağı.. Ekstradan stonegrill dediğimiz volkanik taş üzerinde ızgara yapıyoruz.. 250 derecelik ısınmış taşları masaya servis edip kendin pişir kendin ye tarzında bir hizmet sunuyoruz. [resim=20120706resim-185424D4][/resim] 200 metrekarelik bir bahçemiz var.. Manzaramız Bahçeşehir Gölet Park manzarası.. Sayılı parklardan biridir burası ve gerçekten çok güzeldir.. Bahçeşehirliler burada çok fazla vakit geçiriyor aslında ama genelde haftasonu. Şu ana kadar çok fazla sıkıntı yaşamadan geldik, bakalım inşallah böyle de devam edecek.. [b]Şubeleşmeyi düşünüyor musunuz?[/b] Düşünüyoruz; zaten bizim hayalimiz Ege’ye yerleşmekti.. Ama ikimizin de burada kurmuş olduğumuz bir düzenimiz var ve bu hayalin hemen gerçekleşmeyeceğinin farkındayız.. O yüzden ilk önce burada bir marka oluşturalım, sonra gönül rahatlığıyla gidip bir tane de Ege’de açalım biz orada onu işletelim, buradakini de başka arkadaşlar işletsin diyoruz.. [b]Peki kendi işlerinize devam ediyor musunuz?[/b] Damla tamamen bıraktı peyzaj mimarlığını ben de işten kopmamak adına zaman zaman kendi işimi de yapıyorum ama her gelen işi kabul etmiyorum.. Çünkü bu sektör çok fazla zaman ayrılması gereken bir sektör.. [b]Evet kesinlikle.. Hem zaman ayırmanız lazım, hem de zor bir sektör.. Üstelik şu anda bir çok engellemeyle karşı karşıya.. Nasıl cesaret ettiniz birden bire bu sektörün içine girmeye, deli cesareti mi var sizde?[/b] Bizi tanıyan herkes bu cümleyi kullanıp, ‘deli cesareti var sizde’ der.. Hiç bilmediğimiz bir sektör çünkü.. O yüzden evet bir delilik yapıp girdik diyelim.. Aslına bakarsanız burada yaptığımız işlerin bu kadar olabileceğini biz de tahmin etmedik.. Tamam, elimizden bir şeyler geliyor, ufkumuz geniş, kabiliyetliyiz, bir şeyler ortaya çıkartırız mantığıyla yola çıktık ama bu derece olabileceğini az çok tahmin etmiş olsaydık biz burada açmayıp şehir merkezinde açardık. [b]Evet böyle bir mekan Nişantaşı’na ya da Bebek’e çok yakışırdı.[/b] Evet.. Şu anda zaten yatırımcı arkadaşlarla görüşüyoruz şube açmak isteyen ama biz francayzing şeklinde açmak istemiyoruz. Çünkü çok farklı bir konu o.. Biz yatırımcılarla beraber ortaklaşa bir yer açmak istiyoruz.. Baktığımız yerler de Beşiktaş, Nişantaşı, Etiler ve Bağdat Caddesi.. Uygun yerler bulursak inşallah açılacağız.. [b]Peki mekanın adı neden Mom İstanbul?[/b] Dedim ya dersimize çok çalıştık diye.. İşi bilen insanlar her şeyi hemen yapıp uygularlar.. Biz işi bilmediğimiz için çok çalıştık.. Marka oluşturmamız lazım ya, iyi yerlere gelmiş markaların algılarını araştırdık.. Harf ve renk algısına baktık. İyi yerlere gelmiş markaların çoğunda ‘o’ harfi var.. Dedik ki koyacağımızın ismin içinde kesinlikte ‘o’ harfi olmak zorunda..Bir çok kelime ürettik.. Mom’u bulduk.. Hem söylenişi kolay, hem anne demek, akılda kalıcı, kafa karıştırıcı değil.. İstanbul’u da sonradan ekledik.. Çünkü web sitesi almak istediğimizde ismin dolu olduğunu gördük. Böylece Mom İstanbul oldu mekanımızın adı.. Logomozun da basit ve sade olmasını istedik.. Bir grafikçi arkadaşımızla çalıştık.. Ve ortaya çıkan logo hem köprüyü hem de yedi tepeli İstanbul'u anımsattı bize.. Ve bu şekilde olmasına karar verdik.. [resim=20120706resim-185424D2][/resim] [b]Peki öne çıkan lezzetleriniz neler?[/b] Limonlu dil balığımız çok meşhur.. Onun dışında pizzalarımız ve ördeğimiz çok lezzetli.. Zaten bu bölgede ördek yemek isteyen buraya gelmeli, başka yerde yok.. Stonegrill ayrı bir konsept zaten.. Tatlı çeşitlerimiz de çok beğeniliyor.. Ama mozaik pastamız biraz daha önde gidiyor.. [resim=20120706resim-185424C4][/resim] [b]Ne gibi etkinlikler oluyor burada? [/b] Aktivitelerimiz devam ediyor.. Belediyenin 1200 kapasiteli yeni kültür tesisi açıldı karşımızda.. Tiyatro-restoran konsepti vardır Avrupa’da.. Onu oturtmaya çalışıyoruz.. Tiyatro ya da konser biletiyle gelenlere yüzde 20 indirim uyguluyoruz.. Oraya gelen sanatçıları burada ağırlıyoruz. [b]Mom İstanbul'a sanatçı ve tiyatrocu akını.. [/b] [url=https://www.gecce.com.tr/fotogaleri-mom-istanbula-sanatci-ve-tiyatrocu-akini]İşte Mom'a gelen tiyatrocuların ve sanatçıların keyifli anlarından seçmeler.. [/url] [resim=20120706resim-185424B4][/resim] [resim=20120706resim-185424C4][/resim] [resim=20120706resim-185424D5][/resim] Partiler düzenliyoruz.. Canlı müzik gecceleri yapıyoruz.. Düğün, kokteyl, mezuniyet gecceleri de organize ediyoruz.. [resim=20120706resim-185424D8][/resim] Astrolog Filiz Özkol’la anlaştık.. Çok kısa bir süre sonra 15 günde bir aktivitelerine başlayacak burada.. [url=http://www.geccemekan.com/mekan-mom-istanbul]Mom İstanbul'la ilgili daha detaylı bilgi için tıklayınız.. [/url]