TARİHİ KARAKÖY BALIKÇISI’NDAN CEVAP GELDİ!

Kenan Erçetingöz
Kenan Erçetingöz
Yayın Tarihi : 27-09-2012 19:23
"3 kişi geldiler mekana rezervasyonlu olarak.. İçlerinden biri gay.. Diğer ikisi de kadın.. Gönderinceye kadar akla karayı seçtim.. Çünkü sürekli “şişt baksana ulan, bana sarımsak getir, acılı kırmızı biber kavur yağda..” şeklinde bağırıyorlardı.. “Efendim, burası balıkçı bizde böyle şeyler olmaz” dediği zaman da bizim garsonlar "gidin dışarıdan yaptırın ulan, parası neyse veririz” tarzında konuştular. Bol miktarda küfür ederek bağıra çağıra konuşuyorlardı. Affedersiniz ‘s..tir git, o…u çocuğu’ tarzında.. Garsonlara da bir-iki kere aynı şekilde hitap ettiler.. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. Hızlı servis yapın, alttan alın ve çabuk gönderin dedim ekibe.. Ve hiç karışmadım olanlara. Ne diyeyim ki? bunlara cevap vererek onların seviyesine inemem ben Kenan Bey” * * * TARİHİ KARAKÖY BALIKÇISI’NDAN ŞİKAYET VAR![/b] “Sayın Kenan Bey.. Sizden özel önemli ve aciliyeti olan bir ricam olacak.. Bu sizin siteniz açısından da, İstanbul açısından da, insanlık için de hatta birazdan hakkında yazacağım restoranın kendisi ve çalışanları açısından da olumlu sonuçları olacak bir rica.. “ * * * Diye başlamış isimsiz mail.. “Enteresan bir giriş” dedim ve başladım okumaya… * * * “Geçtiğimiz pazar günü saat 7 gibi kaldığımız Pera Palas Otel'inden rezervasyonumuzu yaptırdığımız Tarihi Karaköy Balıkçısı’na ailece gittik.. Bizi aşağıda çok kibar bir şekilde vale karşıladı.. ‘Rezervasyonunuz var mı?’ diye sordu yukarı mekana çıktık ve hiçbir kimsenin olmadığını gördük ki bizim bulunduğumuz iki saat süresince de kimse yoktu.. Yalnızca mekanın sahibinin ailesinin olduğu bir büyük masa hariç.. Mekanın dekoru Balıkçı Sait, Kıyı gibi yerlerin müdavimi olan biz çok şaşırttı zira mekanda dekor denecek hiçbir şey yoktu bu ikinci şaşkınlık kaynağıydı.. Şef garson gelip bizle ilgilendi.. Kendisine asansörde asılan bir gazete küpüründeki mekanlarıyla ilgili olan bir haberi sordum bilgisi olmadığını söyledi.. Menülerini istedik olmadığını şifaen söyleyebileceğini söyledi.. 3 çeşit meze 3 çeşit ara sıcak ve ana yemek için 3 çeşit balık çeşidi dışında bir şey sipariş veremeyeceğimiz söyledi.. Salata olarak da sadece 1 çeşit roka marul domates salatalarının olduğunu söyledi.. Kendisine roka salatasının içine marul istemediğimizi ve sarımsak istediğimizi söyledik menüyü değiştiremeyeceklerini söyledi.. Bari yanında sarımsak getirin balıkçı denince sarımsak nar eksisi olmadan olmaz dedik ‘hayır bizde mutfakta sarımsak, nar ekşisi yok burası Tarihi Karaköy Balıkçısı bizim yaptığımız usul doğrudur’ dedi.. Dünyada ve Türkiye’de en iyi restoranları hatta 3 michelin yıldızlı restoranların aşağı yukarı yarısını gezmiş bir aile olarak şaşkınlık içerisinde adeta duyduklarımıza inanamayıp içmeden sarhoş olduk ve neden masadan kalkmadık hala birbirimize hala inanın sormaktayız.. Louis 15'te bile böyle bir muamele ve kendine güvenin olamayacağını bilen biz olarak şaşırdığımız nokta şu ki bunları söylerken şef garsonun gerçekten söylediklerine şizofrenik bir şekilde inanıyor olması ve gayet kibar olmasıydı.. Herhalde zaten bu sebeple kendisine ilk baslarda pek bir şey diyemedik.. Ancak belli ki kendisi gerçekten hayatında ne bir ikinci ülkeye gitmiş ne de kendi çalıştığı restoranın dışında bir restoranı ziyaret etmişti zira dediğim gibi ne insan ayırt etmesini biliyordu ne de yaptığı hataları kendisine söylememize rağmen bize inanıyordu.. Ve bu restoranın sahibi dahil olmak üzere tüm orada bulunan personel de benzer özellikler sergilediler ne yazık ki.. Kendimizi bir kabusta zannettik hala inanın kendimize gelemedik.. Neyse olayın devamını aksettirmek isterim; mezeler ara sıcaklar ve ana yemekler orta güzellikteki tatları ve vasat sunumlarıyla bir bir geldi çeşidin korkunç derecedeki azlığı dışında lezzet kabul edilebilir seviyedeydi.. Eksik gelen birkaç yemeği şef garsonun emrivaki hareketlerini söylememe bile gerek yok size bu kişinin mizacını az çok aktarabildiğimi zannediyorum.. Gelen diyet kolanın kutuyla gelmesini istedik biz kutuyla vermiyoruz dedi.. Gelen rakıyı bir sürahiye koymuş getirmiş rakının şişesini görmek istedik şişeyi biz getirmiyoruz dedi.. Tam bunu söyleyince ip orada koptu ve teyzem "adama siz bizle dalga mi geçiyorsunuz bu kamera şakası falan mı yoksa?" diye sordu adamsa "yok efendim burası Tarihi Karaköy Balıkçısı biz böyle yapıyoruz" derken alelade bir garson lafa girdi "ben size yardımcı olabilir miyim biz böyle sunuyoruz şise getiremiyoruz" dedi teyzemse "sen kimsin ben zaten şefinle konuşuyorum sen nasıl yardımcı olacaksın uzaklaş buradan" dedi çocuk uzaklaşmayıp üstüne üstlük masamızın etrafında sırıtarak dolanmaya devam etti bunun üzerine bir tatsızlık olmasın diye hemen hesabi istedik kuş kadar yememize rağmen korkunç bir hesap ödeyerek oradan ayrılmak üzere asansöre geçtik.. Bu arada bütün bunları şef garsonun mekanın sahibine aktardığını bize bakıp bakıp konuştuklarını ancak sahibi olan beyden hiçbir reaksiyon gelmediğini ilave etmek istiyorum.. Ancak tam çıkarken mekanın sahibi son anda gelip bize ödülleri olduğunu kendilerinin bu şekilde çalıştığını beğenmezsek beğenmeyeceğimizi gelmezsek gelmiyeceğimizi nereye ne yazarsak ne şikayette bulunursak bulunabileceğimizi mekanının hep dolu olduğunu o güne sebepsiz boş olduğunu yaptıkları her şeyin doğru olduğunu orada yediğimiz balığın kalitesinin en üst seviyede olduğunu söyledi.. Ve biz şaşırdık sadece şaşırdık çünkü gerçekten söylediklerine inanıyordu.. Tekrar söylemeliyim kendimizi gerçekten 'Fredi'nin Kabusu'nda falan sandık fakat biz değil oradaki sahibi dahil personelin hepsinin gerçekten psikolojik sorunları ve farkındalık ve ahlak kuralları ile ilgili büyük aciziyeti vardı.. Daha fazla kendimizi yormayıp oradan ayrıldık ve bu kabusun bittiğine şükrettik.. Sizden çok önemli ricamız bu mekanı birebir uyarmanız ve sitenizde bu konuyu ifşa etmenizdir.. Sizin farkındalığınız ahlaki değerlerinize ve zekanıza itimadım sonsuzdur.. Gerçekten bu mekanla ilgili sizin bahsettiğim reaksiyonları göstermeniz bize yetecektir çünkü hitap ettiğiniz insanlara bu mekana bu şartlarda gidip benzeri dakikaları yaşatmaya kimsenin hakkinin olmadığını kesindir.. Hayatımızda yasamadığımız ve yasamayacağımıza da inandığımız bu olayla ilgili asla yapmak durumunda kalmadığımız böylesine bir tepki de bu kadar kararlı olmamı da haklı olduğumuza inanıyoruz.. İlgi ve alakanızı rica ederim.. Saygılarımla.. * * * Of yarabbim, okurken ben gerildim.. Bu nasıl bir şikayet maili? Mekanı ve sahibini tanıyan biri olarak şaşkınlık içindeyim.. Mekan sahibinin cevap hakkına saygı duyuyorum ve cevap gelene kadar yorum yapmayacağım. Tarihi Karaköy Balkıçısı’nın sahibi Hakan Özkaraman’dan konuyla ilgili acilen cevap bekliyorum.