Bu zaman zaman benimde başıma geliyor. Masaya gelmeyen, unutulan ama hesapta olan mezeler.. Beğenilmeyen ve geri gönderilen yiyeceklerin hesaba yazılması.. Kuvör parası, vs. vs. vs.
Tabii ki en önemli konu ise, fiyatını bilmediğiniz yemeklerin sipariş verilmesi. Garson tarafından uyarılmaması!
- efendim bugün trüf mantarlı makarnamız var, ister misiniz?
- peki ben ondan alayım..
.. ama hesap gelince gözler faltaşı gibi açılır. Çünkü trüf mantarlı makarna 125 TL’dir!
İnsan orada bir “ohaa” çeker ister istemez. “bir tabak makarnaya 125 TL mi vereceğim kardeşim?” diye de isyan eder ama iş işten geçmiştir.
İşte bu gibi durumlarda bana yazın.. Ama lütfen doğruları yazın. Mümkünse yemek fişini de detaylı olarak mail atın ki, göreyim. Ve sizin adınıza yazı yazıp pazarlık yapayım. Ücretiniz geriye iade olsun. Veya şimdilik en azından bir özür olsun, başlangıç olsun. Restoranlar artık müşterinin sahipsiz olmadığını anlasın. Önemli olan İstanbul yeme-içme ve eğlence sektörünün dünya standartlarına ulaşmasıdır.
Bir yemeğe, bir aylık maaş vermek bazen hiçde hoş olmuyor. Tabii ki “paramın karşılığı”nı alıyorsanız olabilir. Hak ediyorsa neden olmasın? Dünya yatırım yapmıştır, en iyi aşçı, en iyi malzeme kullanmıştır. En iyi yerde, en iyi dekorasyonla güler yüzle hizmet veriyordur, hakkıdır. Diğer kötü yerlerden ayrılmalıdır ama yinede müşteri “kellebaşı” olarak hesaplanmamalıdır.
Bir balıkçıya 8 kişi gittiğiniz zaman, masadaki 3 kişi balık yememişse, “kellebaşı” hesap 150 x 8 olmamalıdır!
Kim ne yemişse, hepsi adisyonda yazılmalı, ona göre hesap alınmalıdır.
Tabii mekanlarında haklı olduğu durumlar var. Mesela; 8 kişi deyip 4 kişi gidilmesi ya da son dakika yapılan rezervasyon iptalleri. Ve garsonlara verilmesi gereken bahşiş miktarı.. Bunları da ileriki konularda değerlendireceğiz ama önce “pazarlık”..
İşte bir okurumuz mail atmış ve yılların Şayan işkembecisinden şikayet etmiş;
Merhaba Kenan Abi,
Gayrettepe'deki Şayan İşkembecisini Biliyorsundur Muhtemelen. Bir Arkadaşımla Orada Akşam Yemeği Yiyelim Dedik 20 Gün Kadar Evvel, İlk Gidişimizdi. Menüye Bakmadık, Gelen Garson Çeşitleri Saydı, Biz de Siparişimizi Verdik. 2 Kişi 1 Mantı 1 Sözüm Ona Zımbırtı Kebabına ve 2 Meşrubata 50 Lira Ödedik. Yemek Mi Yedik Kazık Mı Yedik Anlayamadık. Yemekler Fena Değildi Ama Manzarası Olmayan, Yol Kenarında Bulunan Bir Restaurantta Çok Geldi Bu Fiyat Bize ve Sana Şikayet Etmek İstedim. Gereğinin Yapılmasını Arz Ederim :)
Saygılar,
Barış
* * *
İşte “Şayan” adlı mekanla şimdi bunun pazarlığını yapacağız, bakalım ne çıkacak?
Önce şikayetle ilgili Şayan’dan gelen cevabı yayınlıyorum. Sonra da pazarlığımı yapacağım..
Şayan İşkembecisinden firma yetkilisi Candan Çakmak’ın cevabı;
Öncelikle ilgilinize ve olayı araştırmak için harcadığınız çabaya müessese olarak tesekkür ederiz... Günümüzde bazı gazetecilerin araştırmadan yaptığı haberlerin ne boyutlara geldiği açık seçik görülmektedir.
KENAN BEY bizim 22 yıldır kimlere hizmet ettigimizi iyi bilir... Mekanımıza gelen misafirlerimiz bizi ya yıllardır taniyolardır ya da dost tavsiyesiyle gelmişlerdir. Mekanımızın kurucuları İstanbul gecce hayatının önde gelen mekanlarının müdürleri ve aşçıbaşlarıdır. (Şamdan, Ulus29)...
Beyefendinin "zımbırtı kebabi" diye tabir ettigi İspanya’dan yemek ödülü almış bizim meşhur yoğurtlu kebabımızdır. Ayrıca biz 22 yıl boyunca fiyatlarımızı, kalitemizi korumak doğrultusunda belirledik. Yani misafirlerimize manzara ya da konum satma telaşında olmadık...
KENAN BEY sizin aracılığınızla mesleği, eğitim düzeyi, yaşı belli olmayan bu beyefendiye eleştiri yaparken birazcık araştırma yapması tavsiyesinde bulunuyorum malum internet çağında yasıyoruz... İlgilendiginiz için teşekkur eder, gereğinin yapılmasını arz ederim....
Firma yetkilisi CANDAN ÇAKMAK
* * *
Allah için güzel cevap yazmış Candan Bey.. Biraz geriye taa 1977 yılına gittim. Yoğurtlu Kebabı o yıllarda Şamdan’ın başaşçısı Ali Cankurt yapmıştı. Hani bizim sosyete gazetecisi Bülent Cankurt’un babasıdır. Ve Ali Cankurt’un yaptığı bu kebap gerçekten İspanya’dan ödül aldı. Daha sonra Ali Cankurt Şayan’ın ortağı oldu ve sonra ortaklıktan ayrıldı.
Candan beyden fiyatlı mönüleri de istedim. Baktım yoğurtlu kebap 25 TL.
“Pahalı değil mi?” diye sordum, “bonfile etinden yapıyoruz Kenan Bey” dedi.
Tabii şöyle bir durum var. “İşkembeci” deyip geçiyoruz. Oysa Şayan yıllardır, kaliteli hizmet veriyor. Lezzetde sorun yok.
Şikayetçi okurumuz Barış Bey, bir kebap, bir mantı, iki içecek 50 TL vermiş. Kebap 25 TL, mantı 14 TL. iki tane de içecek 10 TL. Toplam 50 TL. Normal hesap gitmiş.
“Tabii bencede manzara oılmayan bir yerde” lafı da doğru değil. Yemeğin kalitesinin manzarayla ilgisi yoktur.
Şayan’ı şikayet eden Barış Bey’in yolu düşerse bir akşam daha Şayan’a gitmesini ve gecce şefi Arif Önder’le tanışmasını istiyorum. İşkembe çorbaları müesseseden olacak. Afiyet olsun.
Sizinde hakkınız var kazıklanmamaya.. Paranızın karşılığını almaya.. Value for Money (bundan sonra VFM olarak yazacağım)
Restoranlarda karşılaştığınız her konuda maillerinizi bekliyorum.
[
[email protected]]
[email protected][/eposta]
NOT; Bundan sonra bu tip yazıları yazarlar köşesinde en altta olan “PAZARLIKÇI” adlı köşemde yayınlayacağım.