* * *
Cumartesi günü Izmir'e yaptığımız iş seyahatinin keyifli taraflarından biri de akşam yemeği için Deniz Restaurant'a rezervasyon yaptırmış olmamızdı.
Hep birlikte bu lezzetli saatlerin öncesinde neler yiyeceğimizin üzerinden ballandıra ballandıra geçtik.
Yani sohbeti de önceden lezzetliydi.
Artık masalardayız.
Memnun mutlu .... Beyaz peynir ve kavun ile başladık....
Karides gelsin, kalamar gitsin derken benim süngüm yavaştan düşmeye başladı...
Ben mi yanlış hatirliyordum yoksa kör ölmüş de badem gözlümü olmuştu..
Bunu düşünmek hiç işime gelmedi ama giderek Deniz Restaurant bilindik lezzetini pek alamadığımı farkettim..
Bu arada müessese yetkilisi senede sadece 1 ay yaptıkları kuzu kellesinden bir kokoreç getirdi ve masada ki herkes bayıldı.. Çok lezzetliymiş.. Ben kelle filan yiyemem...
Balık için ise 2 yaşında çocuk büyüklüğünde bir balığı bize gösterip daha sonrada her bir ızgara dilimi dinazor bonfilesi kıvamında bıçağın bile zor kestiği balıklarımız geldi... 2 kişi kibarlığından yedi..
Biz diğer 4 kişi de birer lokma alıp bıraktık.. Haaaaaa bu arada balığın yanındaki patatesin hakkını yiyemem hepimiz sadece onu yedik..
Servisler toplandı ..Deniz Restaurant'tan bir kisi gelip de bir sorun mu var diye sormadığı gibi biz restorandan ayrılırken yetkili beyefendi ben kendisine bu konudaki fikrimi ilettiğimde "Hanımefendi büyük balık sert olur" dedi. Benim bilgisizliğime kızdı yani :)
Dediğim gibi en üzücü kısmı bu konuda Deniz Restaurant'ın hiç utanmamış olmasıydı..
Size tavsiyem Deniz Restaurant'a girmek isteyeceğiniz zaman bizim gibi kötü deneyimi olan birileri var mı diye kontrol edin..
Gözünü sevdiğim İstanbul tabii ki senden iyisi yok.. Sen parayı alırsın ama müşterini de memnun edersin.
* * *
Deniz Restaurant'la görüştükten sonra olayın sonucunu sizlere aktaracağım.