Doğa Rutkay dizilerden neden uzak kaldı?

Onur Aktaş
Onur Aktaş
Yayın Tarihi : 09-03-2013 03:06
[resim=20130309resim-032055C3][/resim] [b]2008 yılından beri dizilerden uzaksınız ve bu süredir tiyatroya ağırlık veriyorsunuz. Sizi ekranlardan uzaklaştırıp tiyatroya çeken sebep nedir?[/b] Beni tiyatroya çeken bir şey olmadı aslında. Ben 2001’den beri tiyatro yapıyorum. [b]“Dizilerden neden uzak kaldınız?” diyelim o zaman..[/b] Zaman, zamansızlık oldu. Çünkü bana gelen diziler ya şehir dışındaydı yada haftanın 4 gününü istiyorlardı. Benim oyunum haftanın 2 günü, turnem var, reklam çekiyorum, TRT’de canlı yayınım vardı ve neredeyse hiç boş günüm yoktu. Ee bir yapımcıda sizi öyle kabul etmiyor. Kimse “Çarşamba 2 saat gel, Cuma 3 saat gel” demez. Şimdi ama BKM ile anlaştım. Onlarla beraber televizyona geri dönüyorum. [b]Genelde birçok oyuncu ön planda olmak adına ekranda olmayı tercih ediyor. Siz böyle bir kaygı yaşamadınız mı?[/b] Yok ben de tam tersi. Çünkü 5 senedir TRT’de bir canlı yayın sunuyorum, 3 senedir bir reklam kampayasının yüzüyüm bakıldığında zaten ekrandayım. Bir de böyle hırslı bir tip değilim. Yani “Orada da olayım, burada da olayım” gibi hırslarım yok. Tabi bu bütçenizle de ilgili. Ne kadar rahat durabiliyorsanız o kadar durmakta fayda var. Ben mutlu olduğum işleri yapmak istiyorum. Ben bir takım egolarla, hırslarla vakit kaybedemem. [b]Ama beyazperdeden uzak durmadınız. Bu arada bir çok sinema filminde rol aldınız..[/b] O konuda çok şanslıyım. Her sene mutlaka bir film geliyor. Ben de çok mutlu oluyorum. Çünkü filmin oluyor sonuçta. Bu sene 3 tane hem “Patlak Sokaklar” hem “Kral Yolu” (o daha vizyona girmedi) hem de “Çakallarla Dans” oldu. Çok seviyorum sinemada yer almayı. Bir hafta gidiyorsun çalışıyorsun, gülüyorsun, hatıra biriktiriyorsun keyifli bir iş. [b]“Çakallarla Dans”ta da sürekli tweet atıyordunuz. Normalde de atıyorsunuz. Bir benzerlik olmuş?[/b] Oldu, oldu tabi aynen. [b]Tiyatro, sinema ve dizi oyunculuğu arasında bir seçim yapmak gerekirse önceliğiniz hangisi olurdu?[/b] Kesinlikle tiyatro olurdu. O da bu işte uzman olduğum için. Bu işin okulunu okudum. Mimar Sinan konservatuar tiyatro mezunuyum. Sonuçta bu benim en iyi bildiğim iş. Diğer yaptığım işlerde de öğrenmeye çalışıyorum, kendimi geliştirmeye çalışıyorum ama tiyatroda başka tabi. [b]Şu an tiyatroda 2 oyunda birden oynuyorsunuz. Biraz bu oyunlardan bize bahseder misiniz?[/b] “Bi Oyun Varmış” iki kişilik bir güldürü. Aslında komedi diye çıktık yola ama farklı bir yere de gidiyor. İnsanları etkileyen kadın-erkek ilişkilerinden bazı göndermeler var.. Güzel bir oyun. “3. Türden Yakın İlişkiler” bizim bütün ekibin oynadığı bir oyun. Uğur Uludağ’ın incilerini biz canlandırıyoruz sahnede. İki rolümü de çok seviyorum. [resim=20130309resim-031927D4][/resim] [b]Sahnede en çok nasıl bir karakteri canlandırmak istersiniz?[/b] Yani hani şunu canlandırayım gibi bir durumum yok. Zaten Uğur sağolsun öyle roller yazıyor ki bir karakterin içinde bin tane karakterden fotoğraflar var. “3. Türden Yakın İlişkiler”de birinci perde başka bir karakter oluyorsun ikinci perde başka bir karakteri oynuyorsun. “Bi Oyun Varmış”ta da Neslihan atarlı, giderli, delinin önde gideni bir şey. Her an her türlü şeyi yapabilir. [b]“Bi Oyun Varmış” isimli oyununuzu izlemeye geldiğimde seyircilerden biri sahneye çıkarak kız arkadaşına evlenme teklif etmişti. Sanırım tiyatroda yaşadığınız en ilginç anlarınızdan birisi budur. Sahnede yaşadığınız başka bu tarz ilginç durumlar var mı?[/b] En ve tek galiba. Daha önce bu kadarını yaşamamıştım. “Kaygan Zemin” diye bir oyunu oynuyordum. Oradaki karakter kocasını aldatıyordu. Seyirciler arasından “yuh sana, yazıklar olsun sana” diye bağıranı çok duydum. Ama “Benimle Evlenir misin?” demek için sahneye çıkması romantik ve unutulmayacak bir anıydı. [resim=20130309resim-032706E5][/resim] [b]Son olarak 5 yıllık aranın ardından “Güldür Güldür” isimli dizi ile ekranlara dönüyorsunuz. Biraz bu projeden bahsedecek olursak “İnsanlar Alemi”nin devamı gibi mi olacak?[/b] “İnsanlar Alemi”nin devamı değil aslında. Çünkü “İnsanlar Alemi” 6 kişilik bir gruptu biz 15 kişiyiz. Çok kalabalık ve başka bir kanalda, ismiyle, formatıyla her şeyiyle daha değişik. Ama benim ilgimi çeken ve “orada olmalıyım” dedirten şey sahnede gerçekleşiyor olması. Yine canlı canlı. Pazar günü 20:00’da izleyici biletini alıp geliyor ve biz de sahnede onlara farklı farklı skeçler oynuyoruz. Benim tav olmamım, “tamam peki” dememin yegane sebebi budur. Canlı canlı ve seyirciyle göz göze oynamak. [b]“İnsanlar Alemi”nde herkesin farklı bir karakteri vardı. “Güldür Güldür”de siz nasıl bir karaktere bürüneceksiniz?[/b] Ben “Yeter” diye bir karakteri canlandırıyorum. Çok içine kapanık bir tip, oyunculuk hiç yapmamış daha önce. Bunu “Oyuncu ol sen, senden bir şey olmaz” diyerek buraya yollamışlar. O da onların içinde var olmaya çalışıyor. Aziz Hoca’dan etkileniyor , o bir şey söyleyince hayran hayran bakıyor. Yalnız burada ben bir şeyi tutturamıyorum. Geçen sefer seyirciyle birlikte ben de koptum, sahnede bayağı güldüm. O yüzden beni farklı bir yerde tutuyorlar. “Bunun dalağı düşük, bunun ne yapacağı belli olmaz” şeklinde ilerleyen bir gösteri oluyor. [b]Bu sizi az izleyeceğimiz anlamına mı geliyor?[/b] Hayır kahkahalarla izleyeceğiniz anlamına geliyor.. İzlerken “Bak bu yine dağıldı” dersiniz diye tahmin ediyorum. [resim=20130309resim-032258E6][/resim]