3. Türden Yakın İlişkiler

Onur Aktaş
Onur Aktaş
Yayın Tarihi : 27-02-2013 15:08
Tiyatroyu çok sevdiğimden ve biraz da seçici olduğumdan gitmeden önce kesinlikle ön hazırlık yaparım. Oyunla ilgili internetten bilgiler okur, önceden oyunu izleyenlerin yorumlarına bakarım. "3. Türden Yakın İlişkiler"e gitmeden önce de aynısı yaptım. Ve internetten oyunla ilgili çok güzel övgüler okuyunca oyuna da büyük bir beklenti içinde gittim. Genelde bu şekilde yüksek beklentiyle gittiğim oyunlar benim için hep hüsran olmuştur. Aslında güzel oyunlar olmasına rağmen beklediğimi bulamadığımdan "Aman ne kadar abartmışlar" deyip tiyatrodan çıktığım da çok olmuştur. Fakat bu oyun için durum biraz farklı oldu. İnanın tiyatrodan çıkarken düşündüğüm şey internette okuduğum övgülerin ne kadar az olduğuydu. Uğur Uludağ harika bir oyun yazmış. Her sahnesinde gülmekten kırıldım. Oyunculuklar müthişti. Doğa Rutkay, Yosi Mizrahi ve Hakan Bilgin harikaydı. 21 Mart'ta yine Akatlar Kültür Merkezi'nde oynanacakmış. Belki bir daha izleyebilirim bilmiyorum.. Oyundan çıktığımda tebrik etmek amacıyla kulise indim. Ee inmişken de oyunu yazan ve yöneten Uğur Uludağ ile de küçük bir söyleşi gerçekleştirdim.. [resim=20130227resim-161306E6][/resim] [b]“Üçüncü Türden Yakın İlişkiler” ve “Bi Oyun Varmış” isimli iki oyununuz var şu an. Oyunlarınıza ilgi nasıl?[/b] Gereğinden fazla ilgi var şu anda. Biz gazete ilanı vermiyoruz, devlet desteği almıyoruz ona rağmen görüyorsun işte. [b]Evet ben de 2 hafta önceden bilet almaya çalıştım ama “Biletler tükendi” denmişti.[/b] Evet öyle bir durum var. Bir kemik izleyicimiz var. Baktığımızda profesyonel olarak 18, amatör olarak 23. senemizi bitirdik. Bir de Akatlar Kültür Merkezi’nde 13 senedir oynuyoruz. Bir şeyler oturdu artık. [b]Bir de turneye çıktınız sanırım?[/b] “Bir Oyun Varmış” yeni bir oyun daha 14 kere oynadık. Konya, Eskişehir ve Bursa’ya gittik.. Bu kendi yağımızda kavrulma içinde dahi gittik gişe açtık oralarda. Gayet güzel bir durum var. Bomba gibi gidiyor. [b]Evet Doğa Hanım paylaşmış fotoğraflarınızı gördüm.[/b] Valla Doğa’nın çektiği fotoğraf bize yetiyor. Dedin ya az önce “nasıl oluyor” diye. Bizim tanıtımımızı Doğa Rutkay yapıyor. [b]Hem yazıp hem yönetmek hem de oynamak zor olmuyor mu?[/b] Eskiden zor oluyordu ama artık alıştım herhalde. Birinin yazması lazım ben yazıyorum, birinin yönetmesi lazım ben yönetiyorum. Normalde ben çok oyunculuğu seçmiyorum. Biraz geri planda tutuyorum ama “Bi Oyun Varmış” ta Doğa’nın istediğiyle oynamaya başladım. [resim=20130227resim-161414G8][/resim] [b] “Üçüncü Türden Yakın İlişkiler-Başlangıç”ta kendi hayatınızı anlattığınızı okumuştum. Oyunda kendinizle dalga geçiyorsunuz ve hatta hakaretler bile ediyorsunuz. Kendinizle bir zorunuz mu var?[/b] Her yazarın kendiyle bir zoru var. Her yazar kendisiyle mücadele içinde, her yazar kendisini aşmaya çalışıyor, birazcık çağına tanıklık yapmaya çalışıyor. Benim de kendimle zorum var tabi. Ama kendimi o kadar çok büyük yerlere koymuyorum.” Vay efendim herifin hayatı roman, yazılsa ne güzel olur” durumu yok. Biz de “Garibanın hayatında bir bok yok” bunu anlattığımız bir hikaye aslında. Biraz özeleştiri diyebiliriz bu oyun için. Eşim Yağmur’dan özür dileme oyunu öyle de diyebiliriz. [b]Bir yerde dizilere karşı bir tavrınız olduğunu okumuştum. Var mıdır böyle bir durum?[/b] Yok bir tavrım yok. Dizilerin belki bana bir tavrı olabilir. Ben dediğim gibi oyunculuğu ön plana koymadığım için dizilerle bir sorunum yok benim. Gayet güzel diziler var Türkiye’de. Çok güzel şeyler yazılıyor, çok güzel şeyler oynanıyor, çok keyifli işler yapılıyor. Benim hiç birinden haberim yok. Ama bunun bir tavırla ilgili yok. [b]Tamam oynamıyorsunuz ama dizi yazmayı da mı düşünmüyorsunuz?[/b] Ben o dizi yazarlarına hayranım. Gerçekten hayranım. Samimiyetle söylüyorum bunu. Haftada 80 sayfa yazıyorlar. Ben yılda 80 sayfa zor yazıyorum. O çocuklar başka bir şey yapıyorlar, başka bir şey çözmüşler. Ben onu becerebilir miyim bilmiyorum. Ama şimdi yeni bir çocuk dizisi yazma işine kandırdılar beni. Ben de onu yazıyorum şu an. [resim=20130227resim-161743E5][/resim] [b]Daha kesinleşmiş bir şey yok herhalde?[/b] Kesin gibi bir şey de aslında ama ismini söylemeyelim yine de. Bir de bizim ekip yine bir şeyler yapalım diye gazlıyor beni bakalım.. [b]“Mahşer-i Cümbüş”, “Çok Güzel Hareketler Bunlar”, “Komedi Dükkan”ı ve “İnsanlar Alemi” gibi programlarla tiyatrolar bir nevi ekranlara taşındı. Sizin böyle bir projeniz var mı? Televizyon ekranında tiyatro yapmak ister misiniz?[/b] Bunların hepsi genç arkadaşların yaptığı çok güzel şeyler. Biz yaşlıyız. Biz öyle şeyler yapmıyoruz. O yapılanların hiç birini izlemedim. Ne olduğu hakkında da pek bir fikrimde yok. Sevmiyorum da..