Serhat Teoman: İnsanlar evlerinde keyifli şeyler görmek istiyor!

Onur Aktaş
Onur Aktaş
Yayın Tarihi : 18-07-2015 10:00
[resim=20150717resim-010114LX][/resim] [b]Dizide canlandırdığınız Sinan karakteri nasıl bir karakter biraz anlatır mısınız?[/b] Sinan çalışkan, biraz da çapkın ve eğlenmeyi seven biri. [b]Sizin normal hayatta Sinan’la benzer yanlarınız var mı?[/b] Çalışkanlığımız benziyor. [b]Dizi aslında Acil Servis olarak başladı ve kabuk değiştirerek Acil Aşk Aranıyor olarak devam etti. Bu değişimin ardından da reytinglerde olumlu bir yükseliş kaydetti bu durumu neye bağlıyorsunuz?[/b] Bence artık ülkemizde insanlar akşam evlerinde daha keyifli şeyler görmek istiyor. [b]Son dönemde televizyonda romantik-komedi tadında işler tutmaya ve izlenmeye başladı. Türk seyircisi dramdan sıkıldı mı?[/b] Sıkılmak demeyelim ama gülmeye de ihtiyacımız var. [resim=20150717resim-010710DE][/resim] [b]Dizide bir doktoru canlandırıyorsunuz. Doktorluk gerçekten zor bir meslek ve bizim anlayamadığımız da bir konuşma dilleri var. Bunun için özel bir çalışmanız oldu mu?[/b] Her role hazırlandığım gibi bu rol içinde gerekli gözlemlerimi yaptım. Dizi için bir süre Pendik’te Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, kırmızı alanda çalıştık. Hep “Doktorların işi çok zor” deriz ya, gerçekten öyleymiş. Acil serviste çok yoğun bir tempo var. Dizinin bir sahnesinde hata yaptığımızda tekrar çekebiliyoruz ama doktorların böyle bir şansı yok. Acil serviste hasta kaybedip evlerine gittiklerinde hayatlarına devam etmek durumundalar. Çok zor bir psikoloji. Çalışmamız sırasında ölümle ilk karşılaştığımızda ne yapacağımı şaşırdım. [b]Babanız asker. Evde o disiplinle mi büyüdünüz?[/b] Hayır. Askerlik babamın mesleğiydi, eve geldiğinde sadece benim babamdı. Babasıyla güreşerek büyüyen çocuklardanım. Ben babamın elindeydim, ablamsa sırtındaydı hep. Önce çocuğuna sarılacaksın, sonra onun hayatına dokunmayı talep edeceksin. Biz birbirine sarılmayı bilen bir aileyiz. Bu yüzden hayatlarımız hâlâ birbirine dokunuyor., [b]Geçmişe dönüp bakınca; ‘İyi ki İzmir’den buraya gelmişim’ diyor musunuz?[/b] Kesinlikle. 9 Eylül’den mezun olduğumdan beri hep tiyatro yaptım. ‘Kuzey Güney’ zamanı ‘Pragma’yı yaparken, dizideki Güney’i ya da Burak’ı izlemek için oyuna gelen teenage’ler, “Hayatımda ilk defa sizin için tiyatroya geldim, artık hep gideceğim” diyorlardı. Benden 10 yıl önce mezun olmuş insanların da bunu yapma şansı vardı ama çoğu yapmadı. Tutturmuşuz dizi diye! Sonra da “Tiyatro çok kıymetli” diyoruz. Sen tiyatroyu ihmal ediyorsan, seyirci nasıl kıymet verecek? [b]Tiyatro oyunlarınız devam ediyor mu?[/b] Aslında ediyor. Bu sezon yapamadık. Çünkü sette 6 gün boyunca çalışınca tek izin günümde bana kalıyordu. [resim=20150717resim-010729BA][/resim]