Neden hiç kimse cinsellikten tam anlamıyla zevk almıyor!

Yayın Tarihi : 02-09-2013 12:22
Bu faktörler nelerdir? Bu dünyada tüm ilişkiler çıkar üzerine kuruludur. Hatta çocuğunu sevgiyle büyüten bir annenin bile içinde “yaşlandığımda çocuğum bana bakar” gibi gizlenmiş birçok düşünceye sahiptir. Bencil ve alıcı doğamız, “alarak” mutlu olacağımıza dair yanlış bir düşünceye kapılmamıza neden olmuştur. Halbuki mutluluğun ve zevk almanın anahtarı bu değildir ki. Tam tersi, anahtar “vermekte” gizlidir; mutluluk isterseniz önce mutlu etmelisiniz, zevk almak isterseniz önce zevk vermelisiniz, sahip olmak isterseniz önce siz bir şeyler vermelisiniz... Bu kuralı iyi anlamaya çalışın. Bunu yaptığınızda hayatınızın nasıl da birden bire değiştiğini göreceksiniz. [resim=20130902resim-122438QC][/resim] Bu konuyu cinselliğe bağlayacak olursak, önce partnerinizi düşünün. Öncelikli düşünceniz ona keyif ve zevk vermek olsun. Zevk verme düşüncesiyle sevgilinize yaklaştığınızda ve o da sizden zevk alırsa, sizin zevk alma dereceniz katlanarak artacaktır. Verici olmak bu nedenle çok önemlidir. Önemli olan bu ruh halini sadece cinsellikte uygulamak değil, hayatınızın her köşesine yaymaya çalışmaktır. Verici olun, alıcı değil! [resim=20130902resim-122352OA][/resim] Ama genel tabloya bakacak olursak, mutluluk ve zevk peşinde koşan insanoğlu her zaman kendi zevki için karşı cinse yaklaşır. “Önce benim zevkim” düşüncesi hakimdir. Benzer şekilde karşı cins de aynı şekilde buna karşılık verir. Durum böyle olduğunda, cinsellikten alınan zevk zamanla azalmaya, eylem ise alışkanlığa dönüşmeye ve normal bir hal almaya mahkûm olur. Sonuç olarak, öncelikli düşünceniz partnerinize zevk vermek olsun. O sizden zevk aldıkça, zevk de size katlanarak dönecektir. Partneriniz de bu düşünceyi sizinle paylaştığında zevk alıp verme çarkı sürekli dönmeye devam edecektir. İşte partnerler arasındaki uyum budur. Cinselliği doruk noktasına ulaştıran ikinci noktaya dikkat edin. Eğer cinselliği daha keyifli ve zevkli bir eyleme dönüştürmek isterseniz, cinsellikten önce, cinsellik sırasında ve sonrasında dikkat etmeniz gereken birçok kural vardır; bunları öğrenmelisiniz. O zaman bu eylemi, bir iş olmaktan uzaklaştıracak ve gerçek bir kutlamaya dönüştüreceksiniz. Bu kurallara daha sonraki yazılarımda değineceğim. Üçüncü nokta; herkes cinselliğin “mutlu sonla” bitmesi gerektiğini düşünür. Aslında mutlu son gibi bir şey yoktur. Kişi, özellikle de erkek, cinsel enerjisini boşa harcamamalıdır, çünkü kişiyi istekli kılan, onun heyecanını alevlendiren şey o cinsel sıvıdır. Sıvı dışarı boşaltıldığında, sadece saniyeler öncesinde arzulanan kişiye duyulan hisler ve istek yok olacak ve eylem de son bulacaktır. Bu nedenle zevk zirveye ulaşırken cinsel sıvı kontrol edilip boşaltılmamalıdır . O zaman bu eylem hem süre olarak uzayacak hem de zevk alma hali devam edecektir. Aslında cinsellikle ilgili olarak bilmeniz gereken önemli bir gerçek daha vardır. Cinsellik hayatımızın önemli bir bölümünü kaplamakla birlikte, eğer kişi hayatının nihai hedefine ulaşmak ve gerçek mutluluk elde etmek isterse nihayetinde bu eyleme son vermelidir. Eğer bu eylemi onaylıyor ve devam etmek istiyorsanız, bu konuda gerçekten doğru bilgi edinmelisiniz, çünkü maalesef çoğunluk bildiğini zanneder, ama cinselliği yatak odasındaki yapılanlarla sınırlı tutar. Ve eğer kişi daha da derine gitmek ve hayatının amacına ulaşmak isterse zamanla neden ve nasıl bu eylemi kontrol altına alması, azaltması ve günün birinde bitirmesi gerektiğini öğrenmelidir.