Bilin ki bu dünyadaki insanlar ve objeler sizin mutluluk kaynağınız değildir

Yayın Tarihi : 15-05-2013 18:09
Bizler de tıpkı bunun gibi, mutluluk uğruna alış veriş merkezlerine, sinemaya, gazinoya, partilere ve lokantalara koşarız. Sonunda da tüm bunların bir serap olduğunu ve bize sadece geçici zevkler verdiğini görürüz. Bir süre sonra ise tüm yaşadıklarımızı unutur, başa döner ve tekrar mutluluğu dışarıda aramaya başlarız. [resim=20130515resim-181143D4][/resim] Zihnimize hükmeden yanlış bir kanı var. Gerçek mutluluğu insanlarda, mekanlarda ve objelerde bulabileceğimize inanıyoruz. Oysa ki bu dünyada sadece mutluluğun görüntüsü mevcuttur. Bu konuda hiç bir kuşku yok. O, sadece bir serap/gölge/hayal/rüyadır. Bunu iyi anlamalıyız. [resim=20130515resim-181646G8][/resim] Gelin gölge üzerine biraz düşünelim... Gölge nedir? Gerçeğin yansımasıdır, ama gerçeğin kendisi değildir. Dolayısıyla gölge gerçek değildir. Ama diğer yandan da gölge, gerçeğin yansıması olduğu için gerçektir; çünkü eğer obje olmasaydı gölge de olmazdı. Sonuç olarak gölge gerçektir, ama gerçeğin kendisi değil, gerçeğin bir yansımasıdır. Ama yansıma varsa, yansıtılan bir şey de var demektir. O zaman gölgeyi bir kenara bırakmamız ve gerçeğin peşinde olmamız gerektiği sonucu ortaya çıkar. “Gölge” benzetmesini iyi kavrarsanız, ki üzerinde derin düşünmeniz gerekir, neden bazılarına göre bu dünyanın bir yalan/serap olduğunu; bazılarına göre de bu dünyanın eğitim alınması gereken gerçek bir okul olduğunu çok iyi anlayabilirsiniz. Aslında her iki taraf da aynı şeyi söylemektedir. Bu dünya gerçekte maya’dır, gerçek değildir, seraptır; ama kişi bu serabı kullanarak, onun bir yansıma olduğunu anlamalı ve gerçeğe olan arayışa başlamalıdır. Bu dünyanın eğitim alınması gereken bir okul olduğu ifadesi de işte buradan gelmektedir. [resim=20130515resim-181540C3][/resim] Bu dünyadaki mutluluk, sadece gerçek mutluluğun bir gölgesidir, gerçek mutluluğun bir yansımasıdır. Bu nedenle bizi bir zamanlar mutlu eden bir şey, şimdi bize acı verebilir. Bir zamanlar mutluluk kaynağı olan bir kişi, şimdi bizim mutsuzluk kaynağımız olabilir. Maddi dünyada mutluluk olsaydı, herkes bunu her zaman, herkesten, her şeyden ve her yerde elde edebilirdi. Ama bu dünyadaki mutluluğun şartlara göre değiştiğini görüyoruz! Örneğin sıradan biri için tatlı haz kaynağı iken, bir diyabet hastası için şeker zehir gibidir. Ya da sarılık hastalarının tattıkları her şeyin ilaç acısı tadında olması gibi. Ya da suyu ele alalım. Su yaz mevsiminde ferahlatıcı ve serinleticiyken aynı su, kış mevsiminde dondurucudur. Bir obje bazı şartlar altında bize haz ve mutluluk verirken, başka şartlar altında acı verebilir. Eğer bir obje gerçek mutluluk kaynağı olsaydı, o zaman ondan her zaman ve her koşulda aynı derecede mutluluk deneyimlemeliydik. Kendi oğlumuz bizi mutlu eder, ama aynı mutluluk hissini komşumuzun oğluna karşı hissedemeyiz. Eğer çocuklarda mutluluk olsaydı, o zaman dünyadaki her çocuk, bu dünyadaki herkes için mutluluk kaynağı olacaktı. Eğer para, mutluluk kaynağı olsaydı, en zengin kişiler gerçekten mutlu olmalıydı. Mutluluğun dışarıda bir yerde değil de, içinizde olduğu konusundaki kanınızı sağlamlaştırın. Ve mutluluğu, sizi ona ulaştıracak yolu bilenlerden yardım alarak araştırın.