Kendinize karşı dürüst olun!

Yayın Tarihi : 06-06-2013 11:59
Kendinize karşı dürüst olmak, sevmediğiniz tarafınızı düzeltmeye çalışmak değil, o tarafınızı sadece ve sadece görmek ve kabul etmektir. Kendinize karşı dürürst olmanın manası bu. Kendinizi kandırmayın, dürüst olun, yanlışlıklarınızı, hatalarınızı, beğenmediğiniz tarafınızı, çılgın tarafınızı, tuhaf tarafınızı, negatif tarafınızı, şirret tarafınızı, kötü tarafınızı, ki bunların hepsini siz bu şekilde adlandırdınız, o tarafınızı sevin, kabul edin, görün. [resim=20130606resim-120136E9][/resim] Tek zihne sahip olduğumuzu düşünürüz, oysa ki iki zihne sahibiz; sağ ve sol beyin loblarına karşılık gelen iki zihin. Sol tarafın özellikleri farklı, sağ tarafın özellikleri farklıdır. Bu konuyu meditasyon eğitimimizde detaylarıyla açıklıyorum, ama bu konuyla ilişkili olarak sadece bir zihne değil, iki zihne sahip olduğumuzu anlayın. [resim=20130606resim-120151F7][/resim] Dolayısıyla iki tarafımız var: sağ ve sol, iç ve dış, olumlu ve olumsuz, iyi ve kötü... Bir tarafımız bilen, ukala, bilmiş; diğer tarafımız cahil, ezilmiş; bir tarafımız huzurlu, diğer tarafımız huzursuz... Bu yüzden herkes ikilem ve tezat içinde; halvetteyken başka, cemaat içinde ise bambaşkadır. Bir tarafımız bilmiş ve ukala olduğundan, diğer beğenmediğimiz tarafımızı sürekli baskı altında tutuyor. Değişik durumlarda değişik davranıyor olmamızın, içimizin ve dışımızın, sağımızın ve solumuzun, halvette ve cemaat içinde aynı olmamamızın nedeni de budur. Sık sık “kendinize karşı dürüst olun!” ifadesini duyuyoruz. Bunu ise, beğenmediğimiz tarafımızın, beğendiğimiz tarafımız tarafından düzeltilmesi gerektiliği olarak algılıyoruz, ama bu doğru bir anlayış değildir. “Kendinize karşı dürüst olun!”, yani beğenmediğiniz tarafınızı sadece kabul edin. Bunun tek anlamı budur. Kendinizi düzeltmek değil, olduğu gibi kabul etmektir; hatalarınızı, negatif özelliklerinizi, kötü alışkanlıklarınızı... Hepsini kabul etmek. Negatif olarak değerlendirdiğiniz beğenmediğiniz tarafınızla savaşırsanız, milyonlarca yaşantıda düşmüş olduğunuz tuzağa tekrar düşeceksiniz. Asla iç barışı kendi içinizde yakalayamayacak ve ikilem içinde kalarak kendi kendinizi yiyeceksiniz. Kaybeden siz olacaksınız, yani savaşmaktan vazgeçecek ve sevmediğiniz tarafınız size galip gelecek. Yaşantınız da bu doğrultuda olacaktır. İçinizdeki kargaşayı, ikilemi ve tezatı dış dünyanıza da aynı şekilde yansıtacaksınız. Başka bir açıdan bakarsak, kim kiminle savaşıyor ki? Bir tarafınız, öbür tarafınızla... Ama bunlar bir bütünün iki parçasıdır. Aralarına duvar örmek de birbirlerine girmelerini kaçınılmaz kılıyor. [resim=20130606resim-120623F6][/resim] Kendi kendinizle savaş halindesiniz. Kim sizi eleştiriyor ki? Kim kime laf atıyor, kim kimi eğitiyor ve düzeltmeye çalışıyor ki? Bir tarafınız diğer tarafınızla uğraşıyor. Problem içimizde iken neden sebepleri dışarıda arıyoruz? Dışarıda hiç bir şey yok. Orada gördüğünüz şeyler sadece içinizdeki çatışmaların yansımasıdır. İlişkilerinizi, yaşantınızı, geleceğinizi, kazancınızı... Her şeyinizi bu şekilde etkiliyor ve şekillendiriyorsunuz. Tüm çatlakları kaynatmanız, duvarı yıkıp iki tarafınızı barıştırmanız gerekir, ama nasıl? Kendinizi kabul edin. Ne yaparsanız yapın, kendinizi kabul edin. İyi ve kötü taraflarınızla, siz busunuz. “Kendinize karşı dürüst olmak” ifadesinin anlamı budur. [resim=20130606resim-120639D5][/resim] Önce görün; mimiklerinizi, davranışlarınızı, yalanlarınızı... Hepsini... Önce görün. Gördükten sonra, ardından da kabulleniş gelecektir. Böylece “kendini seven, herkesi sever”, “kendine saygı gösteren, herkese saygı gösterir”, “kendini affeden, herkesi affeder” gibi ifadelerin anlamını kavrayacaksınız. Kendinize karşı dürüst olun, yani “sen yalancının tekisin”, “evet, öyleyim.” Bir tarafınız zaaflarınıza yenik düşüyor, diğer tarafınız ise manevidir. Bunu kabul edin. Kendinizi “Yoga yapıyorsun, sinirli olmaman gerekirdi, nefes alıp sakinleşmeliydin...” gibi telkinlerde bulunmak yerine sinirli ve kendinizi kaybedecek derecede öfkeli olduğunuz gerçeğini görün. Sadece görün. “Gördüm, şimdi ne yapmalıyım” demeyin. Yapacak hiçbir şey yok. Sadece görün. Çünkü görmenin ardından kabul etme de gelecek; kabul etmenin ardından da bitmesi gereken ya da bitirmek istediğiniz şeyler bitecek, başlaması gereken ya da başlamak istediğiniz şeyler de başlayacaktır. Sır budur. Kendinize karşı dürüst olun!