Ekranların en beğenilen döneminin en güzel tv dizilerini yapan kibar olduğu kadar da mütevazi her daim sevilen Aydan Şener şimdilerde ‘Kadına Dair ‘adlı söyleşi kitabında hayatı ve hayatını okuyucu ile paylaşıyor.
Aydan Şener ‘’Anayurt Kitap’’ tarafından yayımlanan Deniz Ertem Aydoğar’ın nehir söyleşisi ile kadın sağlığından güzelliğe, değişen ruh hallerinden anneliğe, kadınlık hallerinden insanlık hallerine, kendi annesi ve çocuğuyla olan ilişkilerinden modaya kadar, insan ve hayvan sevgisiyle çarpan kalbinin ve iç dünyasının seslerini anlatıyor.
Şener’in sanat hayatının 40. yılında yayınlanan ‘Kadına Dair’ adlı söyleşi kitabında kadına dair tüm duyguları, soruları, farkındalıkları iç dünyasını paylaşıyor.
Yayınevinden böyle bir kitap teklifi geldiğinde çok sevindiğini ve yıllarca kendisine sorulan ve sorulmayan soruları bir kitapta toplayarak deneyimlerini paylaşma fikrinin, kendisine sıcak geldiğini belirten Şener, birikimlerini okuyucu ile paylaşmanın büyük bir gurur kaynağı olduğunu dile getiriyor.
“Okurlarımla imza günlerinde buluşmak, onlarla fotoğraflar çektirmek, dertleşmek, söyleşmek bana da çok iyi gelecek. İnsan belli bir yaş, belli bir dönemden sonra bu tür etkinliklerin kıymetini daha iyi anlıyor. Yıllarca beni izleyen, destekleyen, hep yanımda olan sevenlerimle ve sevdiklerimle bir arada olmak bana ilaç gibi gelecek” diyerek imza günlerinde sevenleriyle buluşacağının müjdesini verdi.
Kitabın ön sözünde ‘’Anne olduğumda annemi çok iyi anladım. Yaptıklarının ve yapamadıklarının hepsi kabulüm güzel annem. Dünyaya bin kere gelsem kızın ‘’Aydan’’ olarak gelmeyi isterdim. Dünyaya bin kere gelsem bir de kızım, canım Ecem’in annesi olarak gelmeyi isterdim. Kucağıma aldığım ilk andan bu yana kalbimin çarpıntısı hiç azalmadı sana kızım. Sizi çok seviyorum. Benim olduğum kadın olmamda en büyük imza ikinizin varlığı aslında. İyi ki annemin kızı, iyi ki kızımın annesiyim.’’ diyerek annesinin ve anne olmanın kendisinde yarattığı duyguları en samimi ifadelerle belirten Aydan Şener, kitabı okuyan herkesi iç dünyasına davet ettiğini söylüyor.
Aydan Şener’in dünyasından izler taşıyan kitapta Doktor Nur Topçu ise; güzellik, sağlık ve estetik konularında bilgi ve birikimleriyle konuk yazar olarak yer alıyor.
Üç Kızkardeşler adlı tv dizisinden sonra şimdilerde kış sezonu için gelen projeleri değerlendiren başarılı sanatçı yaz aylarında ‘Kadına Dair ‘ imza günlerinde hayranları ile buluşacak.
Şef Somer Sivrioğlu Gastro Show’daydı.
Avrupa’nın en büyük Gastronomi turizmi etkinliği GASTROHOW Turkuvaz Medya ana sponsorluğunda 30 -31 Mayıs 2024 tarihlerinde 8 oturum 54 konuşmacı ile gerçekleşti .
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe’nin hiyamesinde gerçekleşen etkinlikte Dünya Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı ,Rusya Otelciler ve Restoranlar Federasyonu Başkanı, Türkiye Cumhuriyetleri Mutfak Kültürü Federasyonu Başkanı , Azerbeycan Başkonsolosluğu ,İstanbul Valiliği ,Afyon Belediyesi gibi kurumlar etkinliğe değer kattılar, Gastro Show’da Tamer Levent ve Hakan Meriçliler’de sanat dünyasından özel isimlerdi.
Gastro Show T.C Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla başladı. Ersoy açılış konuşmasında ülkemizin turizm gelirinin 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 12 artarak 56 miyar dolara ulaştığını belirterek Türkiye’nin dünya turizminde ilk 5 içinde yer aldığını söyledi. Ayrıca ‘Gastronomi dünyasının temsilcileri, turizm pazarının gerçek aktarımları arasında yer almakta, turizmin gelişmesine büyük katkılar sağlamaktadır’ dedi.
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, Anadolu’nun yemek ve lezzet kültürüne değinerek, “Buraya gelen her davetli bizim için çok kıymetli. Bugün T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Turkuaz Medya desteğiyle yapılan bu organizasyonun çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Buraya gelen misafirlerimiz dünyanın çeşitli yerlerinden gelerek ülkemizin gastronomi turizmine büyük katkıda bulunuyor. Burada dikkat edilmesi gereken temel konu misafirlerimizin çoğu Anadolu’yla bağlantılı olması. Burası sadece fine dining şeflerinin olduğu bir yer değil aynı zamanda global olarak da kültürümüzü yaydığımız bir konumda bulunuyor” dedi.
Gastro Show’un en keyifli söyleşilerinden biri de Şef Somer Sivrioğlu’nun oturumu oldu, bitmesini hiç istemediğim bölümlerden biri idi. Şef Somer ‘ Gastronomi bir sanattır, restoranlarımızda sanat eseri sunuyoruz’ derken çok da haklı idi.
Şef Somer Sivrioğlu, “Biz şefler olarak yaratıcılığı ve el emeğini ön plana çıkardığımız için sanat eseri niteliğinde tabaklar ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Biz bu açıdan restoranlarımıza gelen müşterilerimize sanat eseri niteliğinde yemekler sunarak onları mutlu etmeye çalışıyoruz” dedi.
Avustralya’da Türk mutfağını çok sevdiklerini ve oradan misafirleri Türkiye’nin dört bir yanına götürdüklerini anlatan Şef Somer Sivrioğlu, “Bu hem mutfağımızı tanıtmak hem de kültürümüzü onlara anlatmak için büyük önem taşıyordu. Türk mutfağı hakkında yazılan yemek kitaplarımızı tüm dünyaya okutmamız gerekiyor. Bu hem kültürümüzü hem de mutfağımızı tanıtmak açısından kritik bir öneme sahip. Ülkemizde Türkçe çok iyi gastronomi kitaplarımız var ancak bunların çevrilip tüm dünyaya satılması gerekiyor” diye konuştu.
“Coğrafi işaretli ürünlerden yemekler yapmak mutfağımızı ve ürünlerimizi dünyaya anlatmamızda önemli bir rol oynuyor”
Son 7 senede TV programlarıyla gastronominin halka yayılmasında büyük rol oynadıklarına inandığını söyleyen Sivrioğlu, “Şefler olarak güzel yemek yapıp bunu da insanlarımıza anlatma konusunda biraz olsun katkımız olduysa bu bizi mutlu eder. Biz programlarımızda ülkemizde coğrafi işaretli ürünlerden yemekler yapılmasına önem veriyoruz. Çünkü bu mutfağımızı ve ürünlerimizi dünyaya anlatmamızda önemli bir rol oynuyor. Biz şefler olarak yaratıcılığı ve el emeğini ön plana çıkardığımız için sanat eseri niteliğinde tabaklar ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Biz bu açıdan restoranlarımıza gelen müşterilerimize sanat eseri niteliğinde yemekler sunarak onları mutlu etmeye çalışıyoruz” diye ifade etti.
TÜRKAN ŞORAY ŞARKILARI !
Sinemamızın sultanı Türkan Şoray 220 filmle Dünya Guinness Rekorlar Kitabı’nda rekor sahibi, film müziklerinden oluşan “Türkan Şoray’ın Sonsuz Senfonisi” adlı konser ile sanatçının dünden bugüne rol aldığı filmlerin şarkıları 35 kişilik senfoni orkestrasıyla sahneye taşınıyor.
10 Haziran Pazartesi gecesi Atatürk Kültür Merkezi'nde sahnelenecek olan konserde Türkan Sultan’ın unutulmaz filmlerinin müzikleri, sanatçının katılımıyla ve sahnelerden kesitler eşliğinde seyirciyle buluşacak. Mavi Eşarp, Selvi Boylum Al Yazmalım, Dila Hanım ve birçok filmden alıntılar Türkan Şoray’ın anlatımıyla yeniden hayat bulacak.
Türkan Şoray, yıllardır bu tür etkinlikler olduğunu ancak ilk kez bir senfoni orkestrası eşliğinde filmlerinden müziklerin seslendirileceğini sevinerek karşıladığını belirterek, “Seyircilerimle bu kez de müzikler eşliğinde buluşacağım ve onlarla birlikte bu konseri izleyeceğim için ben de çok mutluyum” dedi.
NetSanat tarafından hazırlanan konserde Proje Koordinatörü ve Solist Melis Kızılaslan, Orkestra Şefi ve Aranjörü Neyzen Özsarı, Solistler Hande Everes ve Zeynep Burcu Altınel sahne alacak.
Deha Haktan'ın şarkısı ‘Yansın’
İlk single şarkısı "Yansın" ile geçtiğimiz hafta müzik listelerine hızlı giriş yapan Deha Haktan dinleyicilerden olumlu tepkiler almaya devam ediyor.
Söz ve müziği Deha Haktan’a ait olan "Yansın", duygusal derinliği ve ritmik enerjisiyle dikkat çeken bir parça olmuş. Şarkıyı sanatçı yaşadığı duygusal ve kişisel deneyimlerin bir yansıması olarak kaleme almış. Düzenlemesi Baz ve Slong tarafından yapılan "Yansın", mix ve mastering işlemleri de yine Baz ve Slong tarafından üstlenirken şarkının vokal koçu ise Fatih Ertür olmuş.
Şarkının klibi, yönetmen Göksu Taymaz tarafından çekilirken hikâye anlatımı ile dikkat çeken bu klip, şarkının duygusal derinliğini ve enerjisini yansıtmayı başarmış.
Deha Haktan bu şarkı ile ‘ Bu parça geçmişte yaşadığım derin duygusal deneyimlerin bir ifadesi. Bu şarkı, en savunmasız anlarımı ve yoğun duygularımı yansıtıyor. Dinleyicilerin bu şarkıda kendi hayatlarından parçalar bulmalarını ve benimle birlikte duygusal bir yolculuğa çıkmalarını diliyorum. 'Yansın', benim için kişisel bir itiraf ve duygusal bir arınma.’ diyor.