Cinsel terapi olmadan iktidar olmaz!..

Yayın Tarihi : 10-05-2013 11:29
[url=https://www.gecce.com.tr/yazarlar/geccede-cumartesi-pazar/gecceden-hafta-sonu-haberleri-8]GECCE'DE CUMARTESİ PAZAR. HAZAL KAYA ARKADAŞININ DÜĞÜNÜNDE NE YAPTI...[/url] [b]CİSED GENEL BAŞKANI DR. CEBRAİL KISA: "SERTLEŞME SORUNU İLERLEMEDEN CİNSEL TERAPİSTE BAŞVURMAK GEREKİYOR!"[/b] 40 yaşını geçen erkeklerin yüzde 70'ine yakınında görülen sertleşme sorununda yüksek tansiyon, diyabet, damar sertliği gibi faktörler etkili rol oynayabiliyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri pek çok nedeni ve tedavi yöntemi bulunan sertleşme sorununu gündemlerine aldı ve sertleşme sorununun nedenleri, tanısı, önce kime başvurmak gerektiği ve tedavisi hakkında bilgi verdi. [resim=20130510resim-142022C3][/resim] [i][renk=kirmizi]İşte çarpıcı başlıklar:[/renk][/i] [b]İKTİDARSIZLIK ERKEĞİN RUHUNDA PSİKOLOJİK BİR TRAVMA YARATIR![/b] İktidarsızlığın erkeklerin ruhunda çok derin yaralar açtığını söyleyen CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; "Çok yanlış bir şekilde kadınların bedensel yapılarından dolayı cinsel birleşmeye özel bir hazırlık yapmalarına gerek olmadığı düşünülürken, yine çok yanlış bir şekilde cinselliği başlatan, yöneten ve bitiren taraf olması istenilen erkeklerin ilişkiyi sürdürebilecek halde olmaları yani penislerinin sertleşmesi ve bu sertliklerini sürdürmeleri beklenir. Aksi takdirde erkeklerin erkeklik görevlerini yeterince yerine getirememiş oldukları varsayılır. Oysa sertleşme sorunları yani iktidarsızlık, sürekli yineleyici bir şekilde cinsel bir ilişkiyi başlatacak ölçüde bir sertliği oluşturamama veya ilişkinin devamını sağlayacak kadar sertliği sürdürememektir. Günümüzde sertleşme sorunu aslında halk arasında iktidarsızlık olarak biliniyor. İktidarsızlık, çoğu zaman erkeğin ruhunda yarattığı psikolojik bir travmadır. Bu sorunla her erkeğin, her zaman ve her yerde karşılaşabilme ihtimali olabilir. Önemli olan doğru olan tedavinin yapılmasıdır çünkü erkeklere yönelik baskılar ve yanlış inanışlar nedeniyle iki kez tekrarlayan sertleşme sorunu çok daha ciddi cinsel problemlere dönüşebiliyor." dedi. [resim=20130510resim-142047F7][/resim] [b]SERTLEŞME SORUNU İLERLEMEDEN CİNSEL TERAPİSTE BAŞVURMAK GEREKİYOR![/b] Psikolojik nedenlere bağlı iktidarsızlığın daha kolay tedavi edilebildiğine değinen CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; "Erkeklerde cinsel iktidarsızlığa neden olan sertleşme problemlerinin, stres, anksiyete ve depresyondan, prostat hastalıkları, tansiyon ve kalp hastalıklarına, penis boyutu kaygısı, erken boşalma korkusu ve partneri tatmin edememe kaygısına, aldatma ve aldatılma korkusu, kıyaslanma korkusuna kadar psikolojik ve fizyolojik (bedensel) olmak üzere pek çok nedeni vardır. Psikolojik nedenlerden dolayı sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin bu sorunu çözüme ulaştırabilme yolları bedensel nedenlerden kaynaklı problem yaşayan erkeklere göre çok daha başarılıdır. Yine de, sorun neden kaynaklanırsa kaynaklansın bir an önce çözümünün bulunması gerekir. Çünkü basit bir sertleşme sorunu bile kendini tekrar edebilir, gün ve gün artabilir ve çok daha fazla sorun yaratabilir. Sertleşme sorunu yaşayan erkek, kendini yetersiz hissedecek, güçsüz olduğu ve partnerini mutlu edemediği için kadınlardan uzaklaşacak, hatta sosyal ilişkilerinde ve iş hayatında başarısızlık yaşayacaktır. Bu nedenle, her ne olursa olsun, çözümünün %100 olduğu sertleşme sorunu ilerlemeden bir uzmanla görüşülmelidir." dedi. [resim=20130510resim-142127B2][/resim] [b]CİNSEL TERAPİ OLMADAN İKTİDAR OLMAZ…[/b] Sertleşme sorunu yaşayan erkekler için cinsel terapi olmadan iktidarın tam anlamıyla olamayacağını ifade eden CİSED Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yasemin Yıldız; "Sertleşme sorununun her ne kadar birkaç tedavi yolu bulunsa da, izlenmesi gereken en mantıklı ve etkili yol cinsel terapistlerin sertleşme problemi yaşayan danışanlarına gösterdikleri yoldur. Sertleşme sorunu yaşayan bireyin ya da çiftin atması gereken ilk adım, sorun üzerine konuşmak olmalıdır. Bunun tek başına yapılması mümkün olmadığı ve sertleşme probleminin ilk tedavi aşaması sorun üzerine konuşmak olduğu için en hızlı, kesin ve başarılı yol bir cinsel terapistle görüşmek olacaktır. Çünkü cinsel terapist sorunu değerlendirir ve gerektiğinde bedensel bir nedenin ortaya çıkartılması ve tedavisi için bir üroloji uzmanına erkeği yönlendirir. Bu nedenle iktidarsızlığın tedavisi nedenine göredir. İlaç tedavileri, cerrahi protezler, vakum pompaları veya enjeksiyon tedavileri… Her ne olursa olsun tüm bu iktidarsızlık tedavilerinin yanında cinsel terapi süreçleri de eklenmelidir. Cinsel terapi veya cinsel danışmanlık olmadan diğer tedaviler çoğu zaman bir işe yaramaz. 'Viagra, Levitra, cialis, vb. ilaçları al bu problemden kurtul! ' demek yanlıştır. İlk başta bu ilaçlar çıktığı zaman 'Cinsel terapiye ne gerek var?' denildi. Hatta 'Cinsel terapiler bitti, öldü!' denildi. Ama artık cinsel terapinin gerekliliğini, bu tip ilaçları üreten firmalar bile kabul ediyor. O yüzden diyoruz ki, penisi kafanıza takmayın, cinsel sorunlarınız için bir cinsel terapiste başvurmaktan çekinmeyin." dedi. ....................................... [b]KORDON’DA 100 BİN BOYOZ, 50 BİN YUMURTA İKRAM EDİLECEK[/b] İzmir Konak Belediyesi tarafından düzenlenen ve ikincisi 12 Mayıs Pazar günü Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleştirilecek olan Boyoz Festivali'nde 100 bin boyoz ve 50 bin yumurta ikram edilecek. Festivalin ikincisi, Konak Belediyesi ve Radyo Romantik Türk ile birlikte düzenleniyor. [resim=20130510resim-140441E6][/resim] Festivalin 'Anneler Günü’ne denk gelmesi nedeniyle daha bir anlam kazandığını ifade eden Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, "500 yıl önce İzmir’e gelen boyoz dostluk ve barışın sembolü. 12 Mayıs Anneler Günü. Boyoz, bugün de 'Kadına şiddete dur’ mesajı ile yine evrensel bir rol oynayacak" dedi. Başkan Tartan, "Boyoz İzmir’de 500 yıldır süren bir gelenek. Musevi yurttaşlarımızın İtalya’dan, İspanya’dan dünyanın dört bir yanından gelirken bizlere getirdikleri bir gelenek. Ama artık İzmirli olmuş bir gelenek. Biz bu geleneği sürdürüyoruz. İki boyoz, bir yumurta, yanında peynir, zeytin. Büyük bir keyif. Boyoz Festivali’nde barış, hoşgörü ve sevgi kenti İzmir’den boyozla Anneler Günü bağlamında bir mesaj veriyoruz: Artık kadına şiddete 'dur' diyelim. 500 yıllık gelenek, bu güzel alışkanlığımız bize bu hoşgörü mesajını bir kez daha verecek" diye konuştu. [resim=20130510resim-140606C3][/resim] Geçen yıl birincisi gerçekleştirilen etkinliğe İzmir dışından binlerce insan katılmış ve boyoz buluşmanın simgesi durumuna gelmişti. Bu yıl da festival şenlikli, müzikli, renkli ve sürprizlerle dolu geçecek. [resim=20130510resim-140633D4][/resim] Sabah saat 10.00’da müzik yayını ile başlayacak olan festivale gelenlere hijyenik kese kağıtları içinde iki boyoz ve bir yumurta, yanında da çay ikram edilecek. [resim=20130510resim-140531F2][/resim] Festival süresince Posta gazetesi bandosu, Grup Sütlü Kakao, Pozıtıve Live ve Grup Mecaz konserleriyle İzmirlilere keyifli saatler yaşatacak. En çok boyoz yeme yarışması da yapılacak. Festvivalde çölyak hastaları için glutensiz boyoz da dağıtılacak. [resim=20130510resim-140458C6][/resim] [b]BOYOZ NEDİR?[/b] 1492'de Türkiye'ye yerleşen Sefaradlar tarafından Anadolu ve özellikle İzmir mutfağına katılmış, İzmir damak tadı ile özdeşleşmiş, mayasız bir hamur işidir. Boyoz, İspanyolca yazılışıyla bollos, 'küçük somun' anlamına gelen bollo sözcüğünün çoğuludur. Birçok mutfakta çörek, börek benzeri unlu mamüllerin Sefarad kültürüne özgü bir uygulamasıdır. Boyozun ilk çıkışını atık hamur malzemesinin değerlendirilmesine bağlayan kaynaklar bulunmaktadır. İzmir dışında hiçbir şehirde ticari olarak piyasaya sunulmadığından İzmir’in böreği ve simgesi olmuştur. ...................................... [b]SELVİ KILIÇDAROĞLU, ANNELER GÜNÜ İÇİN İZMİR'DE!..[/b] CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçaroğlu, 3 günlük ziyaret için geldiği İzmir'de Anneler Günü kutlamalarına başladı. Buca’nın köylü kadınlarıyla Buca Gölet Tesisleri’nde kahvaltı yapan Selvi Kılıçdaroğlu, kadına yönelik şiddetle mücadele edilmesini istedi. [resim=20130510resim-143523B1][/resim] CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanlığı’nın daveti üzerine, 3 günlük ziyaret için İzmir’e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Buca’nın köylü kadınlarıyla Gölet Tesisleri’nde kahvaltı yaptı. Siyah pantolon, siyah tişörtün üzerine beyaz ceket ve beyaz ayakkabı giyen Kılıçdaroğlu, renkli taşlardan oluşan kolyesiyle dikkat çekti. Köylü kadınlar, Kılıçdaroğlu’nun boynuna, başlarına taktıkları yemeniyi koydu. [resim=20130510resim-143537G8][/resim] Selvi Kılıçdaroğlu, yaklaşık 100 kişinin katıldığı kahvaltıda masaları dolaşarak, kadınların halini hatrını sordu. CHP’li Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı Selvi Kılıçdaroğlu’na, Buca’nın simgesi üzümün minyatür cam heykeli ile üzerinde Zübeyde Hanım’ın fotoğrafının bulunduğu ayna hediye etti. Tatı, partideki yüzde 33 kadın kotasını hatırlatarak, "Kota, sadece tüzükte yazar. Gelin yüzde 100 iktidara sizlerle ortak olalım. Önce belediye meclislerini, sonra TBMM’yi kuşatın" dedi. [resim=20130510resim-143554E3][/resim] Selvi Kılıçdaroğlu, "İzmir’in güler yüzlü, çalışkan, mücadeleci kadınları, Anneler Gününüzü kutlarım. Kadına karşı şiddetin önlenmesi, kadının bağımsızlığı ve eşitliği için daha çok işimiz var" diye konuştu. [resim=20130510resim-163112C2][/resim] CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Buca Gölet’te köylü kadınlarla yaptığı kahvaltının ardından Konak Vapur İskelesi’ne geldi. Burada, CHP Gaziemir İlçe Başkanlığı’nca, Dilan Alp’in başına İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamaları sırasında gaz bombası kapsülünün isabet etmesi ve yoksulluktan etkilenen işçi kesiminin dramatize edildiği gösteriyi izledi. [resim=20130510resim-163139E1][/resim] Selvi Kılıçdaroğlu, gösterinin ardından Kınık, Bergama, Kiraz ve Kemalpaşa’dan gelen kadınlarla birlikte Bergama Vapuru ile körfez turuna çıktı. Kadınlar, müzik eşliğinde oynarken yerinden kalkmayan Kılıçdaroğlu, alkışlayarak tempo tuttu. Güverteye çıkan Kılıçdaroğlu, neşeli sohbette kahkaha atarken, İzmir’de kadın belediye başkanı olması gerektiğini söyledi. ................................................... [b]İZMİR DOĞAL YAŞAM PARKI'NA, İSRAİL'DEN YENİ SAKİNLER[/b] İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’na 7 farklı türden 45 yeni hayvan daha geldi. İsrail'den getirilen hayvanların strese girmemesi için, yolculuklarına İsrail'deki bakıcıları ile Büyükşehir’in veteriner ve biyologları eşlik etti. İzmir Doğal Yaşam Parkı'ndaki tür sayısı 125'e yükselirken, İzmir’in yeni sakinleri, 20 gün boyunca rehabilite olacakları ve yol yorgunlukları atacakları özel bölümlere alındı. [resim=20130510resim-144640D8][/resim] Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumları Birliği (EAZA) üyesi olan İzmir Doğal Yaşam Parkı ailesine 45 yeni hayvan daha katıldı. Hayvanat bahçeleri arasında gerçekleştirilen değişim programı çevresinde İsrail Ramat Gan'da bulunan Safari Zoological Center'dan 3 zebra, 3 mirket, 6 nyala, 4 koati, 3 marmoset, 6 meyve yarasası ile Kudüs’teki Tisch Family Zoological Garden'dan getirilen 20 sacred ibis, yeni yuvalarına adapte olacakları özel bölümlere yerleştirildi. [resim=20130510resim-144916F9][/resim] Getirilen 7 tür arasında yer alan zebra ve mirket dışındaki nyala, koati, marmoset, meyve yarasası ile sacred ibislerin, türlerinin İzmir’deki ilk örnekleri olacağı bildirildi. 2008 yılında 425 bin metrekare alan üzerinde oluşturulan İzmir Doğal Yaşam Parkı'ndaki tür sayısı, yeni gelen 5 türle birlikte 125'e yükseldi. [resim=20130510resim-144700F7][/resim] İzmir'in 45 yeni sakini, yolculuklarına İsrail'den başladı. Uçakla İstanbul'a getirilen hayvanlar, gümrük işlerinin ardından özel olarak hazırlanan TIR'a yüklenerek İzmir'e doğru yola çıktı. [resim=20130510resim-145242D4][/resim] Hayvanların strese girmemesi için çok özenle planlanan yolculuklarına İsrail'deki bakıcıları ile Doğal Yaşam Parkı'ndan veteriner ve biyologlar eşlik etti. Doğal Yaşam Parkı'nda günler öncesinde başlayan hazırlık heyecanı, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte doruğa çıktı. Hassas yürütülen operasyonla yolculuklarını tamamlayan 45 yeni sakin, sabahın ilk saatlerinde yeni yuvalarına ulaştı. Parkın ziyarete açılacağı saate kadar hızlı ve bir o kadar da itinayla yürütülen çalışmalarda 45 hayvan, 20 gün boyunca rehabilite olacakları ve yol yorgunlukları atacakları özel olarak hazırlanmış bölümlere alındı. Yeni hayvanların, alışma sürelerini tamamladıktan sonra kademe kademe park içindeki yaşam alanlarına aktarılacağı bildirildi. ................................................... [b]ÇAMURA SAPLANAN LEYLEK, KURTARILDI[/b] [resim=20130510resim-140937F7][/resim] Aydın'ın Söke İlçesi'nde, çamura saplanan leylek, köylüler ve Ekodosd Derneği üyelerinin çabalarıyla kurtarıldı. İlçeye bağlı Avşar köyünde bulunan Avşar gölünün kenarında suların çekilmesiyle oluşan çamura saplanan leyleği gören köylüler, durumu Eko Sistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği yetkililerine bildirdi. Gelen ekipler, çamurun içinde çırpınan leyleği kurtardı. [resim=20130510resim-141006F4][/resim] Kuşadası'na götürülen leylek derneğin gönüllü üyesi veteriner Nevzat Yıldızlı tarafından tedavi edildi. Veteriner Yıldızlı, "Leylek, ishal ve bitkin bir haldeydi. Antibiyotik vurularak ve vitamin desteği sağladık. Birkaç gün aynı tedavi uygulacağız ve leylek gözlem altında tutacağız. İyileşme görüldüğü takdirde Avşar Köyü'ne geri götürülerek tekrar doğal yaşam alanına bırakacağız" dedi. ....................................... [b]UÇAN ARABALAR ARTIK HAYAL DEĞİL[/b] [resim=20130510resim-141157C7][/resim] Bilim kurgu filmlerinde her görüldüğünde ‘Ne zaman yapacaklar?’ diye düşünülen uçan arabaların artık filmlerden gerçek hayata geçmesine az kaldı. Terrafugia şirketi yarı sedan yarı özel jet iki koltuklu, 4 tekerlekli ve kanatlı Transition model aracın 2 yıl içinde satışa çıkacağını açıkladı. Bu araç uçabilme özelliğiyle beraber karada da normal otomobil olarak kullanılabiliyor. ABD’li firmanın ayrıca açıkladığı üzerinde çalışmaları devam eden TF-X model araç ise herhangi bir garaja girebilecek ölçülerde ve yerden havalanmak için bir uçak pistine ihtiyacı yok. Uçabilmek için bir piste ihtiyacı olan Transition’un bilim kurgu filmlerinde görülen uçan araç özelliklerine sahip olmadığı belirtilirken TF-X’in filmlerdeki modellere daha yakın olduğu belirtiliyor. [resim=20130510resim-141246G8][/resim] TF-X helikopterler gibi olduğu yerde diklemesine havalanabilecek. Bununla birlikte kanatların açılabilmesi için en az 30 metrelik bir alana ihtiyaç var. Araç hiç durmadan en az 800 km uçabilecek. Fiyatı açıklanmayan TF-X için en az 8 ila 12 yıl civarında beklememiz gerekiyor. Tabi uçan arabalara sahip olabilmek için bazı önemli şartları yerine getirmek gerekiyor. Şirketten yapılan açıklamada araç sahibi olabilmek için pilot lisansına sahip olmak ve 20 saatlik bir testi başarı ile tamamlamak gerekiyor. ............................... [b]YENİ TELEFERİĞİN RENGİNİ BURSALILAR SEÇECEK[/b] Bursa Büyükşehir Belediyesi, inşaatı devam eden yeni teleferiğin renginin vatandaşlar tarafından belirlenmesi için anket çalışması başlattı. Ankete katılmak isteyenler Büyükşehir Belediyesi’nin 'www.bursa.bel.tr' adresli web sitesine girerek, Yeşil, kırmızı ve yeşil- beyaz olmak üzere 3 renk seçeneğinden birini tercih edebilecek. [resim=20130510resim-162539E2][/resim] Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, kentin 50 yıllık simgesi olarak teleferiği yenilemek ve hattı Oteller Bölgesi’ne kadar ulaştırmak için başlattığı proje kapsamında, mevcut hattın söküm işlemleri devam ediyor. [resim=20130510resim-162555G4][/resim] Bursa’da 1963 yılında işletmeye açılan ve geçen 50 yılda Bursa ile özdeşleşen mevcut hattın Sarıalan’a kadar olan bölümünde yeni direklerin dikileceği yerler hazırlanırken, istasyon binaları ile yeni hattın montajına ilişkin çalışmalar sürdürülüyor. [resim=20130510resim-162607E7][/resim] Büyükşehir Belediyesi, yeni teleferik için öngörülen yeşil, kırmızı ve yeşil- beyazdan oluşan 3 rengi halk oylamasına sundu. Büyükşehir Belediyesi’nin Belediyesi’nin www.bursa.bel.tr adresli web sitesinden yayınlanan ankete katılan vatandaşlar bu 3 renkten birini seçip, yeni teleferiğin rengine karar vermiş olacak. 15 gün devam edecek olan ankette en fazla oyu alan renk, yeni teleferik kabinlerinin rengi olacak.