Daha çok mutlu olmak isteyen 50 çift aranıyor!

Yayın Tarihi : 23-03-2013 08:19
Farkındalık, zihin ve yüreği birleştiren ve şifa veren, mutluluğun yolunu açan bir olgudur. Yakın ilişkilerde tek başına zihin, çifti mutlu edecek dönüşümleri gerçekleştirecek güce sahip değildir. Öyle olsaydı yapılması gerekenleri düşünür, yapar ve mutlu olurduk. Bu nedenle farkındalığın artırılmasına hizmet eden Evlilik ve İlişki Seminerleri son yıllarda ilgi görüyor ve çiftlerin " Mükemmel bir evlilik var mı?" "Evliliklerde kadın ve erkek ilişkileri nasıl olmalı?" "Mutlu birlikteliklerin sırrı nedir?" "Kadın erkek arasındaki farklılıkları bilmemek ilişkileri nasıl etkiliyor?" "Mutlu evliliğin 10 şartı nedir?" "Evliliği kurtarmanın yolları nedir?" gibi sorularına yanıtlar bulmalarını sağlıyor. Türkiye Psikoterapi ve Psikoterapistler Derneği (PSİKODER) evlilik terapistleri, beraberliklerinde daha çok mutlu olmak isteyen çiftlere yol göstermek adına "ÜCRETSİZ" Evlilik ve İlişki Semineri düzenliyor… [b]GELİN, İÇİNİZDE SAKLI OLAN MUTLULUĞU AÇIĞA ÇIKARTALIM…[/b] Çiftlerin içlerinde gizli olan mutluluğu açığa çıkartmaları gerektiğini ifade eden PSİKODER Başkanı Dr. Cem Keçe; " PSİKODER kuruluş amacına uygun olarak soysa sorumluluk projelerini hayata geçiriyor. Bu bağlamda sevgi, saygı, güven ve tutku bağları zayıflamış olan, mutlu bir birlikteliğe nasıl ulaşılacaklarını bilmeyen 50 evli çifti, evlilik bilincini kazandırmak için görsel eğitim ve sohbet eşliğinde yapacağımız Evlilik ve İlişki Semineri'ne davet ediyoruz." dedi. [b]ÇİFT KENDİNİ DEĞİŞTİRDİĞİNDE İLİŞKİLERİ DE DEĞİŞİR![/b] Çiftlerin kendilerini değiştirdiklerinde ilişkilerini de değiştirebileceklerini söyleyen PSİKODER Başkanı Dr. Cem Keçe; " Eşinizle birlikteliğiniz monotonlaştı mı? Eşiniz tarafından anlaşılmadığınızı mı düşünüyorsunuz? 'Mutlu evlilik yoktur!' sözüne inanıyor musunuz? Evliliğinizde yalnız ve mutsuz olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Tüm bu sorulara yanıtlar alabilir, ilişkinizi farklı bir açıdan değerlendirip, ilişki sorunlarınızın gerçek nedenlerinin farkına varabilir, kendinizi ve ihtiyaçlarınızı daha iyi tanıyarak daha sağlıklı ilişkiler kurabilirsiniz. Bu amaçla 'daha çok mutlu olmak isteyen' 50 evli çifti, evlilik ve ilişkiler hakkında bilgilendirmek için 14 Nisan 2013 pazar günü,Ankara Limak Ambassadore Otel'e davet ediyoruz. Sabah saat 10.00'da açık büfe kahvaltıdansonra başlayacak olan Evlilik ve İlişki Seminerimiz görsel eğitim ve sohbet eşliğindeakşam 18.00'a kadar devam edecek. Yoğun bir şekilde talep alan Evlilik ve İlişki Seminerine katılacak çiftler kura ile seçilecek. Seminer ücretsiz olup, çiftlerin sadece otele kullanım ücreti vermeleri yeterli olacak. Sizde birlikteliğinizde daha çok mutlu olmak isteyenlerdenseniz, elinizi çabuk tutmalı ve 0.312.215 78 54 ve 0.542.528 85 12 nolu telefonlardan PSİKODER'i arayarak kayıt yaptırmalısınız. Bizden söylemesi." dedi. ................................ [b]Evimizde kullandığımız renkler çocuklarımızı ve bizi nasıl etkiliyor?[/b][renk=kirmizi][/renk] [resim=20130323resim-090810E6][/resim] Çocuk odalarındaki yoğun sarı renk kullanımı çocuklarda ağlamayı arttırırken, salonlardaki yoğun kırmızı hızlı yemeği tetikliyor… Bilim adamları renklerin ruh hali üzerindeki etkisini kanıtladı. Yapılan çalışmalarda araştırmacılar renklerin sinir sisteminin emosyonel uyarılmadan sorumlu bölümlerini direkt olarak etkilediğini söylüyor. Gözlerimiz bir renge odaklandığında beynimizden, bizi fiziksel ve duygusal seviyede etkileyen çeşitli kimyasallar salınıyor. Renkler ve Psikoloji üzerine çalışmalarda bulunan Uzman Psikolog Ayben Ertem; “Yaşam alanlarımızda hangi renkleri, hangi kombinasyonlarla ve ne yoğunlukta kullandığımız; renklerin beynimizde gerçekleştirdiği tetiklemelere paralel olarak yaşam kalitemizi etkiliyor” diyor. Çocuklarımızın mutluluğu için Sarının çocuk odalarında çok yoğun olarak kullanılmaması gerektiğine dikkat çeken Ertem; “Yapılan çalışmalarda yeni doğan bebeklerin odalarında sarı yoğun olarak kullanıldığında o bebeklerin daha fazla ağladığı görülmüş. Kırmızı, mavi ve sarının birbirleriyle uyumlu kullanımı bir erkek çocuğu odası için ideal olacaktır. Öte yandan yeşiller, eflatunlar ve yine açık mavi ve açık sarının yeşil ile uyumlu kullanımı kız çocukları için çok feminen, sakin ama bir o kadar da canlı olacaktır. Ayrıca hiperaktivite bozukluğu olan çocukların bulunduğu ortamlarda yoğun kırmızı kullanılmaması gerekir çünkü tetikleyici özelliğe sahiptir” diyor. Yatak odalarında mor kullanımı uykuya rahat geçiş sağlıyor, pembe sakinleştiriyor Uzman Psikolog Ayben Ertem sözlerine şöyle devam ediyor: “Mesela pembenin rahatlatıcı ve sakinleştirici bir etkisi var. Amerika’da bazı hapishanelerde ya da psikiyatrik hastanelerde renk terapisi uygulanıyor; şiddet uygulayan suçluları ya da hastaları sakinleştirmek için bazı hücreler ya da odalar pembeye boyanıyor. Pembe enerjiyi boşaltan ve sakinlik veren bir renktir. Mor ve tonları ise sakinlik ve dinginlik verir. Yatak odalarında belirli bir ölçüde kullanımı rahat uykuya geçmemizi sağlar”. Kilo probleminiz varsa maviye yönelin Kırmızı ve turuncu tonlarının iştah arttırıcı renkler olduğuna değinen Ertem tavsiyelerini; “Bu renkler çabuk ve hızlı yemek yemeği ve bir an evvel kalkmayı sağlatabilir. Öte yandan özellikle turuncu, dozunda kullanılırsa sosyalleşme ve sohbet etmeyi sağlatan bir renk olduğu için yemek odaları ve büyük mutfaklarda kullanılabilir. Mavi rengin iştahı bastırdığına ve nabzı düşürdüğüne yönelik çalışmalar var, dolayısıyla mavi ve tonları da kilo sorunu olanların mutfakta kullanacağı renkler olabilir. Hatta buzdolabının üstüne mavi renkli magnetler asın, bu sizi buzdolabından uzak tutacaktır” şeklinde tamamlıyor.