Alo orası cennet mi?

Yayın Tarihi : 19-11-2013 11:19
18 Şubat 2009'da Gazanfer Özcan'ı 78 yaşında, geçtiğimiz yıl 15 Ekim 2012'de Erol Günaydın'ı 79 yaşında ve dün 17 Kasım 2013'te Nejat Uygur'u 86 yaşında kaybettik. Şimdi "Sahne Arkası"nda olacaklar ve yetiştirdikleri öğrencileri izleyecekler. Ben bu ustaların yetiştirdiği birçok öğrencinin teslim aldıkları bayrağı gururla ve onurla taşıyacaklarından ve gelecek kuşaklara ileteceklere adım gibi eminim. Ne mutlu bana ki, bu 3 Büyük Usta'yı da yakından tanıdım. Onlarla röportaj yapma, sohbet etme ve sahnede canlı performanslarıyla izleme fırsatı buldum. Kahkahalarla izledim. Benim gibi milyonlarca insanı hem güldürdüler hem düşündürdüler. Şimdi onların katılımıyla cennet daha bir keyifli olacak... Ben, tiyatrocu ikizler Behzat ve Süheyl'in, babalarının ardından, "Alo Orası Cennet"mi diye bir oyun sergilemelerini isterim... Onların da ustaları vardı. Mesela, öğretmen bir annenin ve subay bir babanın üç çocuğundan ortancası olan Nejat Uygur'dan söz edelim biraz... Nejat Uygur, Kilisli sanatçı İsmail Dümbüllü tarafından keşfedildi. İlkokulu Siirt, Ezine ve İntepe'de okudu ve bu dönemde tiyatroya müsamerelerle başladı. 1943 yılında Sarıyer Halkevi'nde başladığı boksla beraber sporcu kimliğiyle de ön plana çıktı. Atletizm ve su topu dışında iyi de bir at binicisiydi. 1950 yılında Necla Uygur ile hayatını birleştirdi. Tiyatroya profesyonel anlamda 1949'da "Nejat Uygur Tiyatrosu" ile adım attı. Nejat Uygur, bir röportajında düşündüğü ilk mesleğin tiyatro olmadığını belirtmişti. Bu düşüncesi vikipedi'deki hayat hikayesinde de yer almaktadır: "Benim düşündüğüm ilk meslek pilotluktu. Çocukluğumda pilot olacağımı düşünürdüm. Hatta hiç unutmam Manisa'da olduğumuz yıllarda, yatak çarşaflarını alıp yüksek bir yerden aşağı atlamayı planlamıştım. Tecrübe pilotu olarak önce ağabeyim atladı ve ayağını kırdı. Ağabeyim Zeki Ayhan Uygur, Amerika'da ünlü bir beyin cerrahı şimdi. Onunla gurur duyuyorum. Ağabeyim burada deniz albayıydı, ordudan ayrıldı sonra." Gençlik yıllarında Amerika'ya ulaşmak isteğiyle gemici olduğunu da hep anlatırdı: "Benim gençliğimde herkeste Amerika'ya gitmek gibi çok yoğun bir istek vardı. Bu yüzden liman cüzdanı çıkarttım ve gemici oldum. Hiç unutmam, bir Panama şilebinde çalıştım. Gemide kimsenin canı sıkılmazdı. Onlara fıkralar anlatır, taklitler yapardım. Herkes çok gülerdi. Sonra askere gittim, orada da arkadaşlarımı çok güldürürdüm. Giderek insanların yüzünü güldürmek bende tutku oldu. Sonra da tiyatro başladı zaten." 13 yıl süren Anadolu turnesi sürecinde sırasıyla Ahmet, ikiz kardeş olan Süheyl ile Süha, Kemal ve Behzat dünyaya geldi. Beş erkek çocuk babası olan Nejat uygur, tiyatrocu olan ikiz oğulları Süheyl ve Behzat için, "Armut dibine düştü" derdi. 1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca Nejat Uygur'a Devlet Sanatçısı unvanını verildi. Nejat Uygur, sahnelediği şu tiyatro oyunlarıyla da hep anılacak... Alo Orası Tımarhane mi? Aman Özal Duymasın Benim Annem Evden Neden Kaçtı Cibali Karakolu Hanedan Hastane mi? Kestane mi? Kaynanatör Miğferine Çiçek Eken Asker Minti Minti Sizinki Can da Bizimki Patlıcan mı? Son Umudum Milli Piyango Şeyini Şey Ettiğimin Şeyi Şeytandan 29 Gün Evvel Doğan Çocuk (Minti Minti 2) Zamsalak