Hazal Kaya'nın kiloları kariyerini etkiler mi?

Yayın Tarihi : 03-05-2013 10:00
[resim=20130503resim-155831B6][/resim] Evet ünlü oyuncu Hazal Kaya'nın son zamanlardaki kilolu hali gözlerden kaçmıyor. Bu nedenle şişmanlığın sebeplerini araştırdım. [url=https://www.gecce.com.tr/fotogaleri-hazal-kayanin-kilolari-kontrolden-cikti]foto[/url] Bilimsel araştırmamın sonuçlarından hangisi acaba Hazal Kaya'ya uyuyor. Artık siz kararı verin. Şişmanlık sürekli veya geçici olabilir. Her iki türün de ayrı ayrı birçok nedenleri vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz: A) Aşırı Beslenme ve Hareketsizlik: Şişmanlığın ana nedeni kuşkusuz vakitli vakitsiz yemek ve aşırı beslenmektir. Diğer bir deyimle vücudun harcadığından fazla enerjiyi yani kaloriyi almaktır. Hareketsizlik, yani enerji sarfının kısıtlı olması da, bir nedendir. Diğer taraftan enerji sarfında kadının veya erkeğin mesleği ve iş hayatı önemli bir faktördür. B) Soyaçekim (Kalıtım): Şişmanlığa neden olan diğer önemli bir faktör de soyaçekim ve bünye yapısıdır. Şişman ailelerin çocukları da genellikle şişmandırlar. Bazı bünyeler kilo almaya ve şişmanlamaya diğerlerinden daha yatkındır. Şişman anne ve babalardan doğan ikizlerin ayrı yer ve şartlarda büyümelerine rağmen daha sonra her ikisinin de şişman oldukları kanıtlanmıştır. C) Ulusal ve Sosyal Gelenekler: Hemen her ulusun kendine özgü yemek yeme alışkanlıkları, pişirme şekilleri (tarzları), yiyecekleri, içecekleri ve bunlarla ilgili gelenekleri vardır. Bazı ülkelerde kalori değerleri yüksek gıdalar fazlaca yenmekte ve alkollü içkiler çok içilmektedir. Böylece, bu ülkelerin halkı genel olarak şişmandırlar, örneğin, İtalyanların çok yağ ve makarna yemeleri sonucu bunlarda görülen şişmanlıklar gibi. Bize gelince: Türklerin konukseverliği ve ikramı ün salmıştır. Bir yöreye konuk geldiğinde, akraba veya dostların davet ve ziyafet vermeleri kaçınılmaz bir gelenektir. Ayrıca, bu davet ve ziyafetlerde konuk "ayıptır, günahtır" diye her yemekten ötekine zorlanır. Hanımlarımızın gündüz toplantılarında veya eşleri ile gecce ziyaretlerinde, kalorileri yüksek şeker, çikolata ve pastalar ile meşrubat ikramı bir gelenektir. Ayrıca, yiyeceklerin yenmesi için de İsrardan kaçınılmaz. Bizler, genel olarak alkollü içkiler içinde rakıyı tercih ederiz. Ne var ki, rakıyı bol ve değişik mezelerle içmek bizde yerleşmiş bir âdettir. Böylece, esasen kalorisi yüksek olan rakının yanında gereksiz kalorileri de alırız. Şişmanlık açısından diğer zararlı bir alışkanlığımız da, yemeklerin pişirilme tarzıdır. Yemeklerimiz lezzetli olmaları için yağları ve tuzu cömertçe kullanırız. Ayrıca, ekmeği, tatlıları ve hamur işlerini çok sever ve çok yeriz. D) Psikolojik ve Hormonal Faktörler: Vücudumuzda yer alan iç salgıbezleri, dengeli ve düzenli olarak çalışır ve yaşam için gerekli ve zorunlu olan hormonları çıkarırlar. Bugün bilimsel açıdan bazı psikolojik nedenlerin iç salgıbezlerini etkiledikleri ve bazı hormonların normalin üstünde salgılandıkları ve böylece hormonal dengenin bozulmasına neden oldukları saptanmıştır. Ölüm haberleri gibi ruhsal şoklar, ayrılıklar, iş hayatında veya aile içinde yer alan üzüntüler ve sıkıntılar gibi psikolojik nedenler hormonal dengenin bozulmasına dolayısıyla çok kere kilo artışına ve şişmanlığa neden olmaktadır. E) Yaş Faktörü: ileri yaşlarda genel olarak günlük beden hareketle­ri azalır. Bu da, vücudun aldığı günlük enerjinin yanmasına engel olur. Şu halde, ileri yaşlılık, enerji yakma gücünün azalmasına neden olur ve şişmanlık oluşur. Yaş açısından diğer bir husus da, bizde genel olarak, özellikle yaşlıların tatlılara ve şekerli maddelere karşı iştahları açılır ve bu tür yiyeceklerden hoşlanırlar. Dolayısıyla da şişmandırlar. Yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle insanlar şişmanlarlar. Ne var ki, şişmanlık belli bir sınırı aştığında ve sürekli olduğunda sağlık açısından birtakım sakıncalar doğurur ve dolayısıyla bazı hastalıklara ve hatta erken ölümlere neden olabilir. Bunların dışında, güncel yaşantımızda karşılaştığımız geçici şişmanlıklar da vardır. ......................................... Şımarık çocuk Justin! [resim=20130503resim-162832B5][/resim] [url=https://www.gecce.com.tr/fotogaleri-justin-bieber-ve-selena-gomez-ask-sarhosu]foto[/url] Justin Drew Bieber'in kariyeri, video paylaşım sitesi Youtube'a koyduğu videoların 2008 yılında Scoot Braun tarafından keşfedilmesiyle başladı. Daha sonraları Braun, Justin Bieber'ın menajeri oldu. Braun Atlanta'da, Bieber ve R&B sanatçısı Usher tanıştırdı ve Bieber Usher ve Scoot Braun'nun ortak şirketi Raymond Braun Media Group (RBMG) ile anlaşma imzaladı, ardından Island Records ile albüm kontratı yaptı. Justin Bieber'ın ilk single'ı One Time oldukça iyi bir çıkış yakalamış ve One Less Lonely Girl teklisi ile birlikte Kanada Hot 100'de 15'e, Bilboard Hot 100'de ise ilk 20'ye girme başarısı elde etmiştir. Bieber'ın ilk albümü "My World" 17 Kasım 2009'da çıkmıştır. Ayrıca 2. devam albümü "My World 2" büyük başarı yakalamış, albümden çıkan ilk single Baby uluslararası başarı kazanmıştır. Baby klibi ile dünyanın en büyük video paylaşım sitesi Youtube'da en çok izlenen video rekorunu kırmıştır. 2010 yılı Amerikan Müzik Ödülleri'nde “Yılın Sanatçısı”, “Yılın Pop/Rock Albümü”, “Yılın En İyi Çıkış Yapan Sanatçısı” ve “Yılın En İyi Pop/Rock Erkek Sanatçısı”, 2010 yılı MTV Video Müzik Ödülleri'nde “En İyi Yeni Sanatçı” ve 2010 yılı MTV Avrupa Müzik Ödülleri'nde “Yılın Erkek Sanatçısı” ödülünü almıştır. 3.albümü Believe'i 19 Haziran 2012'de 4 versiyonla çıkaran şarkıcı, bu albümle birlikte 18 yaşında rekor kıran tek sanatçı olarak 2013 Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi ve tarihe geçti. Albümden çıkan ilk single Boyfriend listeye 1.sıradan girdi. 2. tekli As Long as You Love Me 3 hafta En Çok İndirilen Şarkilar listesinde kaldı. 3.single olarak da Nicki Minaj'la olan düeti Beauty and a Beat'i Justin Bieber kendi yönetmenliğinde 12 Ekim 2012 tarihinde çekti. [url=https://www.gecce.com.tr/fotogaleri-istanbulda-justin-bieber-firtinasi]foto[/url] İşte genç yaşta dünya çapında şöhret olan bu çocuk önceki akşam İstanbul'daydı. Bieber, İstanbul'a olaylı bir giriş yaptı. Believe Turnesi kapsamında konser vermek için gelen Kanadalı pop sanatçısı Justin Bieber, Türkiye'ye girişinde Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yaptığı kaprisin bir eşini de dün giderken Atatürk Havalimanı'nda yapmak isteyince polis engeline takıldı. [resim=20130503resim-160005B1][/resim] İTÜ Stadyumu'nda verdiği konserinin ardından pop sanatçısı Justin Bieber, özel bir uçakla önceki akşam saat 23.30'da Türkiye'den ayrılmak için Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali'ne geldi. Justin Bieber, pasaport kontrolünden geçmeden Genel Havacılık Terminali apronunda bekletilen özel uçağının altına araçla gitmek istedi. Bieber'in bu isteği Atatürk Havalimanı'nda görevli polis tarafından kabul edilmeyerek, kurallar gereği pasaport kontrolünden geçmesi istendi. [url=https://www.gecce.com.tr/fotogaleri-justin-bieber-izdihami]foto[/url] Bieber polisin bu tavrını, Genel Havacılık Terminali girişinde arabasının içinde yaklaşık yarım saat bekleyerek protesto etti. Ardından pop sanatçısı Justin Bieber ve korumaları teker teker pasaport polisi tarafından yapılan kontrolden geçerek uçaklarına gittiler. Uçak, Bieber'in protestosundan dolayı yaklaşık yarım saat rötarla havalandı. [url=https://www.gecce.com.tr/fotogaleri-justin-biebere-seyirciden-buyuk-tepki]foto[/url] Tüm dünyada milyonlarca hayran kitlesine sahip ünlü şarkıcı Justin Bieber, Türkiye konseri için İstanbul'a geldiğinde olay yaratmıştı. Bieber, havalanında pasaport kontrolüne girmeden Türkiye'ye kaçak giriş yapmıştı. Bieber ve yanında gelen 13 kişilik orkestra grubu uçaktan indikten sonra kendilerini takip eden basın mensuplarından kaçmak için X-ray cihazından geçtikten sonra araçlarına koşarak gitmişlerdi. Bu sırada havalimanı polisleri, pasaport kontrollerinin yapılmadığını söyleyerek, sanatçının aşağı inip pasaport kontrolüne girmesini istediler. Polis ile sanatçının korumaları arasında uzun süre tartışma yaşandı. Daha sonra pasaport polisi araca gelerek, Bieber'in pasaportunu aldı. İçeri götürülen pasaportla işlemler yapıldıktan sonra polis pasaportu geri getirdi. [url=https://www.gecce.com.tr/fotogaleri-justin-bieber-geldi-rezalet-cikti]foto[/url] Bieber'ın korumaları görüntü almak isteyen basın mensuplarını engellemek için siyah bir şemsiye açıldı. Korumalardan bir tanesi ise elindeki şemsiye ile basın mensuplarına saldırdı. Koruma daha sonra elinde parçalanan şemsiyeyi yola attı. Kanadalı ünlü şarkıcı Justin Bieber'in Türkiye'ye gelişinde İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda pasaport kontrolüne girmeden aracına binmesi ve polisin Bieber'in içinde olduğu araca giderek pasaportu alıp işlem yaptırması büyük tepki çekmişti. Bieber önceki akşam konser sonrası özel bir uçakla Atatürk Havalimanı'ndan Türkiye'yi terk etti. Bieber, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yaptığı kaprisi Atatürk Havalimanı'nda yapamadı. Ünlü şarkıcı Justin Bieber, İTÜ Ayazağa Kampusu Stadyumunda konser verirken konsere iki saat gecikmeyle çıktığı için hayranlarınca bir süre yuhalandı. Bu arada bazı izleyiciler sahneye oyuncak attılar. Bieber "Sen çocuksun" anlamına gelen bu olaya küsüp bir süre sahneyi terketti. Ünlü şarkıcı konser biter bitmez de soluğu Atatürk Havalimanı'nda aldı. Bu arada Türk kızları için ter kokuyorlar şeklinde bir tweet attığı sonra da etpkiler üzerine bunu sildiği öne sürüldü. ........................................................ [b]"MİLLİ İÇKİMİZ ÇAYRAN'DIR!.."[/b] [resim=20130503resim-162628B2][/resim] Başbakan Erdoğan’ın “milli içkimiz ayrandır” sözlerinin ardından Rizeden ayrana alteratif olarak ‘çayran’ önerisi geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘Milli içkimiz ayrandır’ sözleri, hemşehrilerini üzdü. Rizeliler milli içeceğimiz ayran değil çay dedi. Rizeli olan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, çareyi her iki öneriyi buluşturmakta buldu. Yazıcı, Rizelilerin önerisiyle milli içeceğe "çayran" adını verdi. Yazıcı, “ Rizeli düşünmüş bunun üzerine çay niye yok diye. Çayın ç’sini almış ve bizim milli içeceğimiz çayrandır demiş” açıklamasını yaptı. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de polemiğe katıldı. İstanbul'da esnaf ziyareti sırasında bir dönercide döner-ayran yiyen Şahin esnafa, “Ayran milli içeceğimizdir. En sağlıklı içecek ayrandır” sözleriyle süt ürünlerinin daha fazla tüketilmesini tavsiye etti. ............................................... [b]VAN GÖLÜ'NDE SU SPORLARI MERKEZİ AÇILDI[/b] Gülay ÖZEK/ VAN, (DHA) - Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) kampüs sahilinde Su Sporları Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruldu. Merkezin açılışında konuşan YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Van Gölü'nden bundan sonra daha çok faydalanacaklarını söyledi. [resim=20130503resim-161511E5][/resim] YYÜ Kampüs sahilinde 20 bin mertrekare alan üzerinde kurulan Su Sporları Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi açılış törenine YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Van Emniyet Müdürü Ümit Yurdakul, Gençlik Spor İl Müdürü Aslan Sinir, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Öğrencilerin eğitim almaya başladığı merkezde kano, sörf, yelken ve kürek branşları ile kum futbolu ve voleybolu da yapılabilecek. [resim=20130503resim-161532D5][/resim] Merkezin açılışında konuşan YYÜ Rektörü Peyami Battal, Van Gölü'nden yeterince yararlanamadıklarını belirterek, "Bizler yüzümüzü Van Gölü'ne döndük. Ama aslında içerisine girmemiz gerekiyor. Bugüne kadar aktif bir şekilde su sporları merkezimiz olmadı. Hem bizler, hem öğrencilerimiz, hemde vatandaşlarımız Van Gölü'nde yapılan su sporlarından istenilen düzeyde yararlanamıyordu. Biz bu merkezimizi onun için açtık. Bütün öğrencilerimizi su sporları yapmaya yönlendireceğiz. Burada eğitim verecek eğiticilerimiz de sertifikalıdır. Sertifikalı eğitmenlerimiz istekli öğrencileri eğitip farklı meslek sahibi bir grup yetiştirecek" dedi. [resim=20130503resim-161618B2][/resim] Merkezin açılışının ardından Rektör Battal ve Emniyet Müdürü Yurdakul deniz bisikletine binerek öğrencilerle birlikte Van Gölü'nde tur attı. ................................................................. [b]KAPLUMBAĞA SEVGİSİNİ FAZLA ABARTINCA ORTAYA BU GÖRÜNTÜLER ÇIKTI[/b] [resim=20130503resim-162415E7][/resim] KANADA’nın Vancouver kentinde kaplumbağa sevgisini abartıp onlara kazak örmeye başlayan Katie Bradley adlı genç kız, bunu ticarete döktü. [resim=20130503resim-162434B2][/resim] Daily Mail’in haberine göre, evinde yedi kaplumbağa besleyen Katie Bradley, onları daha sevimli hale getirmek için 'kaplumbağa kazakları' örmeye başladı. [resim=20130503resim-162452B2][/resim] Kaplumbağaları için rengarenk kazaklar ören genç kız, "Bu işi önce kendi kaplumbağalarım ve zevk için yapmaya başladım ancak fotoğrafları internetten paylaşınca dünyanın çeşitli yerlerinden talepler gelmeye başladı. Şimdi o taleplere cevap vermeye çalışıyorum" dedi. [resim=20130503resim-162507D5][/resim] [resim=20130503resim-162519E5][/resim]