"İnekler mi yoksa Ceyda mı?.."

Yayın Tarihi : 20-08-2013 11:13
[resim=20130820resim-115624WO][/resim] İşte size bir dizi film senaryosu olacak gerçek bir yaşam öyküsü. Başrollerde, "Külkedisi Ceyda Ateş" ve "tekstil-inşaat-hayvancılık" sektöründeki dev şirketlerin veliahtı olan "Prens Buğra Toplusoy" var..." Yardımcı Erkek Oyuncu: Turgut Toplusoy... Yardımcı Kadın Oyuncu: Suzan Toplusoy... [resim=20130820resim-112302FQ][/resim] [i]AİLE HATIRASI... TURGUT TOPLUSOY, ZEHRA, SUZAN TOPLUSOY, SÜLEYMAN TOPLUSOY, BUĞRA TOPLUSOY...[/i] Dizinin adını, size de hoş gelirse şöyle koyabiliriz; "Moda ve İnekler..." Moda; kadın giyim markası Roman Mağazaları'nda yaşıyor... İnekler ise; Lüleburgaz'a bağlı Hamitabat Köyü'ndeki çiftlikte besleniyor. [resim=20130820resim-115406DZ][/resim] Baba Turgut Toplusoy, tarım ve hayvancılık eğitimi gören oğlu Buğra için, Hamitabat'taki bu çiftliği kurdu. Kurarken de şunları söyledi: - Çocuklarıma tekstili bırakırsam batarlar. Çünkü o işin başında Turgut Toplusoy ve Suzan Toplusoy var. Benim babam da çiftçiydi. Çekmeköy’de bu işi yapardı. Bir ineğe bakınca kaç kilo süt verir, kaç kilo çeker söylerdi. Çocuklarıma bırakmak için baba işine geri döndüm diyebilirim. Bir de bu ülkede tarım ve hayvancılık hep olacak. Bu iş geleceği olan bir iş... Oğlum Buğra tarım üzerine master yapacak ve bu iş ondan sorulacak. Buğra Toplusoy da babasının bu jesti üzerine inek işine dört elle sarıldı. 120 dönüm arazi üzerine kurulan çiftlikte ilk etapta yaklaşık 550 büyükbaş hayvan vardı. Baba Turgut Toplusoy, 15 milyon TL'lik yatırımla "Toplusoy Tarım ve Hayvancılık Şirketi"ni kurarak, oğlu Buğra'ya burayı emanet etti ve dedi ki; - İneklerin eti senin kemiği benim!.. [resim=20130820resim-115429XB][/resim] Hayvancılığı aynı zamanda bir hobi olarak gördüğünü söyleyen Buğra Toplusoy, dedik ya çok keyifle başladı bu işe.... Arkadaşlarına da işini keyifle anlatıyordu: - Babamla birlikte hafta sonları çiftliğe geliyoruz. Aynı zamanda atlarımız var burada, dinleniyoruz. Bizim için hem iş hem de keyif.. Hedefimiz 120 dönüm olan çiftliğimizin kapasitesini 1000 büyükbaş hayvana çıkarmak. Hayvancılığı çok seviyorum. Bu beni zaten mesleğim ve atalarımdan yadigar... Türkiye’de bu işten batan çok ama biz babamla birlikte çiftçilikten, hayvancılıktan para kazanıldığını herkese göstereceğiz. Turgut Toplusoy, 1980 yılında kardeşleriyle birlikte yarattığı kadın giyim markası Roman ile tanınıyor ama gecekondulara karşı verdiği mücadeleyle de adı ‘Çekmeköy Tarzanı’na çıkmıştı. O bölgede yaptığı gayrimenkul projeleriyle de biliniyor. Bir ara tası toprağı toplayıp yıllarca teknede yaşamıştı. 2005 yılında ani bir kararla Roman’ı hızlı koşturmak için işlerin başına geri dönmüştü. Evet.. Moda ve İnekler!.. Baba-oğul Toplusoylar'ın hayvancılık işindeki esprisi şöyleydi: - Biz hayvancılığı da estetik yapacağız. İneklerimiz de mutlu olacak. Mutlu hayvanın sütü de eti de daha lezzetli olur. Tarım ve hayvancılık alanına yatırım yapan pek çok kişi battı. O kadar çok çiftlik satışa çıktı ki! Biz bu işten para kazanıldığını da göstereceğiz, örnek olacağız. Hamitabat'taki çiftlik, ari çiftlik olarak kayıtlara geçmiş. Yani, tüberküloz ve brusella hastalığından arındırılmış. Sırf bu sertifikayı alabilmek için 432 hayvan kesmişler geçen yıl. Şu anda yaklaşık 700 hayvan var çiftlikte... Baba-oğulun gözü besiciliğin yanı sıra peynircilikte... Çünkü çiftlikte her gün büyük oranda süt sağılıyor. İlk hedefler; 7 ton olan süt üretimini 15 tona çıkarmak, 2014'ten sonra damızlık çiftliği kurmak, düve yetiştirip, çiftliklere satmak, hayvan ithalatını bitirmek, entegre tesis olmak... Baba-oğulun görüşü; 2000 çeşit model kadın giysisi üreten Roman'ın patronları, şu ana kadar Türkiye'de olmayan 5-6 çeşit peyniri neden üretemesin! Evet... Baba Turgut Toplusoy'un parası var, aklı var, ticari zekası var, kendisi gibi süper bir eşi de var... İşlerini bırakma konusunda çok güvendiği bir oğlu da var'dı!.. Ama artık oğluna güvenmiyor... Çünkü bir gün Hamitabat'taki çiftliğe bir kız getirdi oğlu Buğra ve üvey annesi ve babasıyla tanıştırdı... Kızın adı Ceyda'ydı. Karı-koca birbirlerine baktılar ve suratlarını astılar. Kızdan hoşlanmamışlardı. Bunu da oğullarına söylediler. Buğra "Aşığım, yapmayın, etmeyin" dese de üvey annesi ve babası "Nuh" dedi, "Peygamber" demedi. Anne-baba resti çekti: - Bu kız ailemize giremez... Buğra yine de kızı bırakmadı. Ve sonunda baba patladı: - Yazıklar olsun sana verdiğim emeklere... Git ve bir daha gözüme görünme.. Turgut Toplusoy oğlu Buğra'yı şirketlerindeki görevlerinden kovdu. Kimbilir belki de dizilerdeki gibi kredi kartlarını da iptal etti. Bakalım bundan sonra Buğra Toplusoy nasıl bir karar verecek? Şu anda başını kaşıyarak düşünüp duruyordur: - İnekler mi, yoksa Ceyda mı? [url=https://www.gecce.com.tr/fotogaleri-senin-sayende-mucizelere-inandim-iyi-ki-dogdun]FOTO[/url] [url=https://www.gecce.com.tr/fotogaleri-ceyda-atese-dun-kurek-cektirdi-bugun-bakkala-yolladi]FOTO[/url] [url=https://www.gecce.com.tr/fotogaleri-cocuklar-gibi-eglendiler]FOTO[/url]