Ankara’da Muhteşem Yüzyıl kavgası!

Yayın Tarihi : 26-11-2012 16:21
Kanuni Sultan Süleyman'ın, Muhteşem Yüzyıl dizisinde "zevk düşkünü bir padişah" olarak gösterilmesi, belli ki Başbakan Erdoğan'ı oldukça rahatsız ediyor. Ancak Başbakan'ın Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, aynı görüşte değil. Günay, geçtiğimiz Şubat ayında, Kazakistan ziyareti sırasında başkent Astana’da yaptığı açıklamada, "Türk dizilerinin senaryolarına yöneltilen eleştirileri doğru bulmuyorum. Türk dizileri dünyanın dört bir yanında Türkiye’nin tanıtımına önemli katkı yapıyor. Tarihi dizilerle ilgili eleştiri yaparken, bunların sonuçta bir dizi olduğunu ve kurguya dayalı yapıldığını unutmamak gerekiyor” demişti. Bu konuda Başbakan ile Bakan çelişiyor. Bugün de Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Dr. Abdurrahman Çelik, Trakya Üniversitesi'nde, ”2006’da 1 saatlik bile ihracat yokken, 2011 yılı sonu itibarıyla 10 bin 500 saat dizi ihracatı yapmış durumdayız. Türkiye’deki yaratıcı ekonominin en önemli kalemlerinin başında dizi sektörü geliyor. Muhteşem Yüzyıl’ı şu an Ortadoğu, Balkanlar ve Türk Cumhuriyetleri’nde 150 milyona yakın kişinin izlediğini tahmin edebiliyoruz” şeklinde bir konuşma yaptı. Genel müdürün bu açıklamayı Bakan Günay'dan onay almadan, üstelik Başbakan'ın titiz olduğu bir konuda, yapması mümkün mü? Sonuçta ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Başbakan ile Kültür ve Turizm Bakanı, Muhteşem Yüzyıl dizisi için aynı görüşte değiller! Başbakan'ın kendi bakanı Muhteşem Yüzyıl'a destek çıkarsa muhalefet durur mu? Nitekim durmadılar... Bu sabah CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın Başbakan Erdoğan’a “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda, Başbakan’ın görevleri arasında dizi senaryolarını denetlemek gibi bir tanım var mıdır” sorusunu da sorduğu önerge TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın soru önergesi şöyle: 1. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda, Başbakan'ın görevleri arasında 'Dizi senaryolarını denetlemek' gibi bir tanım var mıdır? Başbakanlık mesaisinin yoğunluğu düşünüldüğünde yayınlanan bütün TV dizilerini izlemeniz mümkün olmadığına göre, dizilerin takibi ve senaristlerin, yönetmenlerin, patronların kınanması-uyarılması için özel ekip mi kurdunuz? 2. Yönetmenler ile televizyon kuruluşu sahipleri, henüz yayınlanmadan önce gelip size yeni diziler hakkında bilgi veriyor mu? Bunların denetimini siz mi yapıyorsunuz? Bu şekilde kaç diziyi-yönetmeni denetlediniz? 3. Anayasa’nın, “mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138. Maddesi'nde yer alan, “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler” düzenlemesi ile “Yargının gerekli kararı vermesini bekliyorum” sözleriniz çelişmiyor mu? Bu açıklamanız kuvvetler ayrılığı ilkesini ihlal etmiyor mu?” Bu arada CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde 'Muhteşem Yüzyıl' dizisine taktığını belirterek "Başbakan ekranlarda ikinci padişah istemiyor." dedi. İnce, partisinin Edirne il başkanlığında bir basın toplantısı düzenledi. Burada yaptığı açıklamada Başbakan'a yönelik eleştirilerde bulunan İnce, Dünya'da dizilere takan tek Başbakan'ın Türkiye'de olduğunu belirtti. İnce, "Tek padişah istiyor, ben varım diyor. Kanuni'ye ne gerek var diyor. Dizinin katli vaciptir diye beyanlarda bulunuyor. Başbakan yakında şunu önerecek 'Muhteşem Yüzyıl'ı seyretmeyin. 'Yalan Dünya' var bir de. İsterseniz 'Yalan Dünya'yı seyredin.' Hatta günü değişti. Cuma'dan Pazartesi'ye alındı. Başbakan'a buradan duyuralım. Yalan Dünya'yı seyretsin." dedi. Başbakan'ın diziyi eleştirirken "Kanuni'nin ömrünün 30 yılı at sırtında geçti" dediğini hatırlatan Başbakan'a seslenen İnce, "Başbakan'a diyorum ki, Kanuni'nin ömrü haçlılarla uğraşmakla geçti. Kanuni haçlı seferleri ile mücadele etti. Senin gibi 'BOB' eş başkanı değildi. 'Kanuni'nin ömrü at sırtında geçti' diyorsun. Sen hayatında bir kere beygire bineyim dedin onda da düştün. Yani Kanuni cihan padişahıydı. Sen 'Cihan'ın üstüne bindin, ondan da düştün. Yani kısaca söylemek gerekirse Başbakan ikinci bir padişah istemiyor, reytingleri kıskanıyor." diye konuştu. CHP'li milletvekilleri de internethaber'e özel açıklamalarda bulundular. Levent Gök (CHP Ankara Milletvekili): BAŞBAKAN ORTA ÇAĞ ZİHNİYETİNDE: Başbakan her konuda kendini yetkili sayıyor, bu tipik bir dikdatörlük belirtisidir. Sanata ve emeğe saygı duymayan Türkiye'nin en çok izlenen dizisini bu denli eleştiren bir başbakan şüphesiz ulaştığımız çağda hala ortaçağ zihniyetini sürdüren bir başbakan olarak tarihe geçecektir. Başbakan bu eleştiriyi yaparken bir yandan da yargıya talimat veriyor, bu ülkemizde gelinen durumu göstermesi açısından tipik bir örnektir. Levent Gök, dizi yayından kaldırılabilir mi sorusuna ise, "Yargının iradesine bağlı ama ortada bir tehdit ve şantaj olduğu çok açıktır. Başbakan kendisini orta çağın padişahı sanıyor" şeklinde cevap verdi. Hasan Akgöl (CHP Hatay Milletvekili) : ADI ÜZERİNDE, DİZİ BU DİZİ: Yahu adı üzerinde, dizi bu dizi. Dizinin başında diyor zaten, burada tarih anlatılmıyor diye. Eğer başbakan bir diziye de bu kadar takmışsa vay halimize. Muhteşem Yüzyıl'ı ben hiç izlemedim ama çok reyting aldığını biliyorum. Bu diziye gelinceye kadar örf adetlerimize uymayan o kadar çok dizi var ki, onlara müdahale etsinler. Muhteşem Yüzyıl dizisi konu itibariyle o dönemin harem kısmını konu alıyor. Hani insanın bir özel yaşamı bir de iş yaşamı vardır, bu dizi özel yaşamı anlatıyor. Ülkenin bu kadar sorunu varken bir başbakanın diziye takmasını yanlış buluyorum. Dizinin yayından kaldırılacağını sanmıyorum. Kaldırılırsa yanlış olur. Akif Hamza Çebi (CHP Grup Başkan Vekili): KÜLTÜR BAKANLIĞI BELGESEL YAPSIN: Muhteşem Yüzyıl bir televizyon dizisidir, belgesel değildir, dolayısıyla tarihi atmosferin bir bir yer alması düşünülemez. Sayın Başbakan bunu beğenmeyebilir, beğenmeyen izleyiciler olabilir, ama bu diziyi beğenen izleyen seyirciler de var. Sayın Başbakana düşen, bu diziyi yasaklayıcı bir tavırla konuşmak değildir. Demokrasilerde başbakanlar, gücü elinde tutanlar, sanat eserlerine, televizyon dizilerine karşı yasaklayıcı bir tutum içine girmemelidir. Sayın Başbakan diziyi beğenmiyor ise, Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle Kanuni hakkında bir belgesel yaptırabilir. Hele ki yargıya burdan mesaj vermeye çalışmak son derece yanlıştır. Öyle anlaşılıyor ki sayın Başbakan, Başkanlık Sistemini isterken kendi söylediği her şeyin uygulamaya geçeceği, hayatın her alanını düzenlemek istediği bir sistemi kast ediyor. Sayın Başbakanın bu sözlerinden sonra, televizyon sahibini, yapımcıyı kınayan açıklamasından sonra bu dizi yayından kalkarsa nasıl bir demokrasi içerisinde olduğumuzu, sayın başbakanın sansür ve kontrol anlayışının nerelere kadar uzandığını göstermesi açısından ilginç olur. Kalkmaması gerekir. Televizyon sahipleri bu uyarıya kulak vermemelidir. Osmanlı saray hayatını bugünkü anlayışla değerlendirirseniz bir yere varamazsınız, harem o gün vardı bugün yok, zaten şimdi toplumda kabul görmez. Kanuni Sultan Süleyman, batılıların Muhteşem Süleyman olarak isimlendirdiği, İslam Dünyası'nın ve Doğunun önemli padişahıdır. Kanuni'nin portresi Amerikan kongre salonunda asılı olan yirmi portreden biridir, dünyanın en büyük kanun yapıcıları arasındadır. Kanuni, Türkiye Cumhuriyeti'nin övüneceği bir padişahtır ama neticede insandır, onu da özel yaşamı vardır. Haluk Koç (CHP Parti Sözcüsü): MUHTEŞEM ÇIKIŞ: Başbakan, yaşamın her alanına müdahale etme noktasında kendini sınırsız yetkili görüyor. Bu bir televizyon dizisi, bunun senaristi var, yapımcısı var, bunun hepsini kendi dağarcığından eleştiriyor. Kimin ne yapacağına Başbakanın karar verceği bir ortam hazırlamaya çalışıyor. Daha önce başka bir konuyla ilgili "Yargıya talimat verdim" diyen bir başbakan şimdi de bir televizyon dizisi ile ilgili yine yargıya gönderme yapıyor, yargının müdahale etmesini istiyor ve açık bir tehdit de ortaya koyuyor. Televizyon kanalı'nın diziyi yayından kaldırması için örtülü bir baskı oluşturuyor. Eğer dizi yayından kalkarsa, bu ülkede Başbakan'ın istemediği hiçbir şey ne medyada yer alabilir, ne basında tartışılabilir, ne de televizyonlarda yer bulabilir. Başbakan, yargıya, eğlence dünyasına her yere müdahale etmek istiyor.