Selçuk İnan ve Fernandes hapse girebilir? Çünkü...

Yayın Tarihi : 17-05-2013 11:27
Geçtiğimiz aylarda yaşanan, ünlü basketbol adamı Ergin Ataman ile yaşam koçu Tuğba Coşkun'un adlarının karıştığı "Yeşilköy'deki otelde 1401 no'lu oda" skandalını buna örnek verebilirim. Kabak, otelin güvenlik görevlisinin başına patladı, adam işinden atıldı. Ergin Ataman ise pazartesi gününü iple çekiyor. Çünkü dünyaca ünlü İtalyan Ettore Messina, Tük Basketbol Milli Takımı'nın başına geçip, geçmeme kararını pazartesi günü verecek. Kabul etmezse, Ergin Ataman, çok büyük bir ihtimalle 12 Dev Adam'ın başına geçecek. Böylece "Spor Magazin" krallığını bir kez daha ilan edecek ve Ergin Ataman'ı basketçilerimizin başına getirecek. Ergin Ataman da "Spor Magazin" sayesinde aldığı "adrenalin" ile 12 Dev Adamı başarıdan başarıya koşturacak. :) [b]KOÇ"LAR'IN 1401 NUMARALI ODA BULUŞMASI[/b] [url=https://www.gecce.com.tr/foto-galeri/unluler/koclarin-1401-bulusmasi]FOTO[/url] Her yere burnunu soktuğu gibi maalesef sporun içinde de magazin var. Spor olan yerde de "Kriminoloji - Suç Bilimi" mutlaka bir yerlerden ortaya çıkar. Holigan terörü suçtur. Seyircisiz maçta paraşütlü havai fişeği stadın için göndermek de suçtur. Siyahi futbolculara tribünden muz göstermek de suçtur. Sahaya inip hakemi yumruklamak, dev derbi maçından sonra Fenerbahçeli Burak Yıldırım'ı bıçaklayarak öldürmek de suçtur. 14 yıl önce Galatasaray ile UEFA Kupası maçı oynamak için İstanbul'a gelen Leeds United'li 2 taraftarı Taksim Meydanı'nda öldürmek de suçtur. Ama Beşiktaşlı Fernandes ile arkadaş olduktan sonra 2 üniversiteli kızın başına gelenler de çok önemli bir suçtur. Galatasaraylı Selçuk İnan'ın, Reina çıkışında bir kızla görüntülenirken, "Çekmeyin, kızın yaşı küçük..." demesi ise başlı başına bir suçtur. Hem de Selçuk İnan, işlediği suçu bizzat ağzından çıkan sözlerle itiraf etmiştir. İşlediği suç ayan beyan ortadadır. Fenerbahçeli 19 yaşındaki futbolcu Salih Uçan'ın bara gitmesi belki suç değildir ama Dereağzı'ndan yöneticilerin haberi olmadan çıkması bir disiplin suçudur. [b]SELÇUK İNAN'IN ZOR ANLARI[/b] [url=https://www.gecce.com.tr/foto-galeri/unluler/selcuk-inan-ile-murat-arkinin-zor-anlari]foto[/url] Dedik ya Kriminoloji sporun vazgeçilmez bir parçasıdır. Peki nedir bu “Kriminoloji?..” İlk olarak Topianard adındaki bir Fransız hekimi tarafından kullanılmış ve bu ismi taşıyan ilk eser, 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış olan, Garofalo tarafından yayınlanmıştır. Görülüyor ki, kriminoloji yeni bir terimdir; bununla beraber suç konusu ile uğraşılmasının eski bir tarihi vardır. Eskiden beri belirli bazı etmenlerin suça yöneltici etkileri dikkati çekmiş bulunuyordu. Meselâ Platon, Kanunlar adlı eserinde suçu ruhun bir tür hastalığı olarak saymış ve bunun üç kaynağı olduğunu belirtmiştir: İhtiraslar (istek, arzu, kıskançlık, hiddet ve başkaları gibi), zevk aramak ve cahillik. Platon’a göre ceza, suçluyu aydınlatarak ıslah eder ve onun üzerinde, hiddet, zevk arzusu gibi etmenlerin kurduğu baskıları ortadan kaldırır. Hippocrate da Platon ile beraber adeta Suç Antropolojisinin varlığını ilk defa hissetmiş bir yazar sayılabilir. Zira her iki yazar da da beden şekilleri ile karakter arasında bir ilişki gözleminin yapıldığını görüyoruz. Aristo ise, suçluları toplum düşmanı saymış ve onların merhametsizce cezalandırılmaları gerektiğini savunmuştur. Aristo sefaletin, ihtilâle ve suça sebep olduğunu iddia ediyor. Bazı yazarlar, Aristo’yu biyolojik psikolojinin kurucusu olarak saymaktadırlar. [b]Şimdi ne yapacağız?[/b] [i][renk=kirmizi]Aristo'yu dinlersek, Fernandes de Selçuk Şahin de yandı gülüm keten helva olurlar. İşledikleri suç ikisinin de ağırdır ve hapse dahİ girebilirler.[/renk][/i] [b][url=https://www.gecce.com.tr/spor/spor-magazin/haber/fernandes-universiteli-kizlari-dovdu-mu]FERNANDES ÜNİVERSİTELİ KIZLARI DÖVDÜ MÜ?[/url][/b] Kendilerini darp ettikleri iddiasıyla Beşiktaşlı Fernandes'den şikayetçi olan iki genç kız, Fernandes'i suçlayıp hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini söylüyorlar. Beşiktaş'ın Portekizli futbolcusu Manuel Fernandes'in kendilerini darp ettiklerini öne sürerek, futbolcudan şikayetçi olan D.Ç. ve G.Ö., yaşadıkları şiddet karşısında şoka girdiklerini de öne sürerek, "Fernandes o gecce çok alkollüydü. Arkadaşları engellemese bizi komaya sokacaktı. Çılgına dönmüştü. Amacımız karalamak değil yaşadığımız şiddeti ortaya koymak" diye konuşuyor. [b]'ÖĞRENCİYİZ'[/b] İki hafta önce iki arkadaş eğlenmek üzere Reina'ya gittiklerini belirten G.Ö., zaman zaman eğlenmek için dışarıya çıktıklarını, bazen gecce kulüplerine de gittiklerini kaydettiler Öğrenci olduklarını ve aileleriyle yaşadıklarını söyleyen G.Ö., olay geccesini ise şöyle anlattılar: "Fernandes ile daha önceden tanışmıyorduk. Reina'da arkadaşlarıyla eğleniyordu. Yanlarında iki kız vardı. Onlar locadaydı, aramızda çok yakın bir mesafe vardı. Arkadaşlarıyla diyalog kurduk. Gecce 03.00'de başka bir eğlence yerine gittik. 20 dakika kaldık. Onlar çok alkollüydü. Fernandes'le ayrı araçlara bindik. Başka bir yere gideceğimizi sanıyorduk. Kendimizi Fulya'da evinin önünde bulduk. 'Kesinlikle yukarı çıkmayacağız' dedim. Fernandes ise kız arkadaşıyla geldi ve evine çıktı. Arkadaşları bizi eve davet etti. Çok ısrar edince sinirlendim. Güvenlikten taksi istedik. Bize İngilizce olarak 'Bir şeyler içeriz, sonra gidersiniz' dediler. Taksinin ücretini verip, bizi yukarı çıkardılar. Arkadaşımla birbirimize baka kaldık. Amacımız bir şeyler içip çıkmaktı." [b]'SEVGİLİSİ BAĞIRDI'[/b] Eve çıktığında Fernandes'in kız arkadaşının "Bu evde Fernandes'le birlikte yaşıyorum, onun sevgilisiyim. Ayakkabılarınızı çıkartacaksınız" diye bağırmaya başladığını öne süren G.Ö., şöyle konuştu: "Amacı, kavga çıkartmaktı. Kız arkadaşı ona Portekizce bir şeyler söyledi. Çılgına dönmüştü, yüz ifadesi değişti. Beni sarsmaya başladı. Saçımdan tuttu, kafama yere vurdu. Düştükten sonra tekme de attı. Arkadaşları bıraksa beni ya da arkadaşımı komaya sokacaktı. Çantalarımızı kafamıza atıp bizi kapı dışarı ettiler. Daha sonra uzlaşmak için bizi aradılar. Bu yaptıkları yanına kalmamalı. Şiddete maruz kalan iki kadınız. Hukuki mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Amacımız karalamak değil, sadece yaşadığımız şiddeti ortaya koymak." D.Ç., ise Fernandes'in kendilerine vurmasını gerektirecek bir şey yapmadıklarını söyleyerek, o gecce içki içtiklerini ama çok sarhoş olmadıklarını söyledi. D.Ç. "Az kalsın bizi öldürecekti" dedi. [b]Rapor: Zedelenme var[/b] G.Ö.'nün adli muayene raporunda vücudunun bazı bölgelerinde ödem oluştuğu, sağ el parmağında tırnakta zedelenme olduğu ve beyin tomografisi çekildiği, D.Ç.'nin raporunda ise, sağ kolunda, sağ dizinde ve sağ uyluğunda ödem tespit edildiği belirtildi. [b]İddiaları yalanlamıştı[/b] Portekizli futbolcu Fernandes, "Ünlüyüm diye iftira atıyorlar. Asıl ben şikâyetçiyim" demişti. Şimdi bu iddialar doğruysa ve mahkemede ispatlanırsa ne olur? Fernandes mahkum olur. Çünkü... [b]YENİ TCK’NIN, ‘KADIN’A TEMEL YAKLAŞIMI NEDİR?[/b] Yürürlükten kalkmış olan TCK; kadının vücut bütünlüğüne yönelik tecavüz ve taciz gibi cinsel şiddet içeren suçları, birey - insan olarak kadına yöneltilmiş eylemler olarak değerlendirmiyordu. Cinsel şiddet içeren suçların, öncelikle, toplumun, genel ahlak ve adabını rencide ettiğini kabul ediyordu. Bu nedenle de bu tür suçları, ‘Topluma Karşı Suçlar’ başlığı altında ele alıyordu. Yeni TCK, bu yaklaşımı reddederek, cinsel suçlarda korunması gereken değerin, toplumsal ahlak, gelenek ve göreneklerden önce, öncelikle bir insan olarak kadının kendisi ve onun vücut bütünlüğü olduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle anılan suçlar, Yeni TCK’de ‘Kişilere Karşı Suçlar’ ana başlığı altına alınmış bulunuyor. Bu suç grubu, yasada, “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” alt başlığı ile yer alıyor. (TCK:102-105) [b]“CİNSEL DOKUNULMAZLIK TCK’DE NASIL KORUNMAKTADIR?[/b] Yeni TCK, “Cinsel Dokunulmazlığı”, kişilerin vücudu üzerinde, rızaları dışında cinsel davranışlarda bulunularak beden bütünlüklerinin ihlali olarak tanımlamaktadır. “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar”, TCK’nın, 102,103,104 ve 105. maddelerinde yer almıştır. Yeni TCK’nın, ‘bireyin vücut bütünlüğünü koruma’ amacını birinci sıraya almış olması nedeni ile eski yasamızda “ırza tecavüz ve ırza tasaddi” olarak anılan eylemler, yukarıdaki maddelerde ‘cinsel saldırı’ olarak ifade edilmekte ve cinsel davranışlarla, bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi cezalandırılmaktadır. Cinsel saldırı suçlarının oluşabilmesi için aranan önemli koşul, bu suçu oluşturan eylemlerin, mağdurların isteği dışında ve zorla ya da aldatma ile gerçekleştirilmiş olmasıdır. (TCK:102-103) Yasamız, cinsel saldırıyı; “Cinsel arzuları tatmin amacına yönelik fakat cinsel ilişkiye varmayan davranışlarla, bir kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal etme” olarak tanımlamaktadır. Bu eylemin, şehevi arzularla yapılmış olması yeterlidir. Bu suçun oluşması için şehevi arzuların fiilen tatmini aranmaz. Bu tür eylemleri yapanlar, mağdurların şikayeti üzerine hapis cezası alırlar. (TCK:102/1) [b]NİTELİKLİ CİNSEL SALDIRI NE DEMEKTİR?[/b] Yukarıda tanımladığımız cinsel saldırı fiili; “Mağdurun vücuduna organ ya da başka bir cismin sokulması yolu ile işlenirse” suçun nitelikli halinin oluştuğu kabul edilir. Burada dikkat çekici olan nokta, nitelikli cinsel saldırı suçunun kabulü için yalnızca cinsel ilişkinin gerçekleşmesinin aranmamasıdır. Vücuda, vajinal, anal ya da oral yoldan herhangi bir cismin ithali de bu suçu oluştur. Ayrıca bu suçun oluşması için, beden bütünlüğüne yapılan saldırının, cinsel arzuların tatmini amacı taşıması şart olarak kabul edilmez. Bu suçlarda, eylemci, hapis cezasına mahkum olabilir. (TCK:102/2) [b]CİNSEL SALDIRI SUÇLARININ EYLEMCİLERİ, HANGİ HALLERDE DAHA AĞIR CEZALAR ALIRLAR?[/b] Cinsel saldırı fiilleri; Beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı, Kamu görevi ya da hizmet ilişkisinin sağladığı gücü kötüye kullanarak, 3. derece dahil kan ve kayın hısımlığı ilişkisi olan kişiye karşı, Silahla veya birden çok kişi tarafından birlikte işlenirse, eylemciye verilecek ceza yarı oranında artırılır. [b]CİNSEL SALDIRI SONUCU YARALANMA, PSİKOLOJİK YA DA FİZİKSEL BAŞKACA ZARARLAR DA VARSA BU CEZA MİKTARINI ETKİLER Mİ?[/b] Cinsel saldırı sırasında, direncin kırılmasına neden olacak cebir kullanılmışsa, bu şiddet eylemi nedeni ile ayrıca ceza verilir. İşlenen suç nedeni ile mağdurun beden ya da ruh sağlığının bozulması halinde, eylemciye 10 yıldan az olmamak üzere ceza verilir. Cinsel saldırı nedeni ile mağdurun ölümü ya da bitkisel yaşama girmesi durumunda, eylemci, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olur. Eyvah ki ne eyvah!.. Allah'tan böyle bir durum olmadı da Fernandes "Cezaevispor"a transfer olmadı. Şimdi gelelim, Selçuk İnan'ın durumuna... Önce şu habere bakalım... [renk=kirmizi][b]Samsun'da ailesinden baskı gördüğünü öne sürerek evden kaçan 14 yaşındaki genç kız ile ilişkiye giren sevgilisi 19 yaşındaki Çağrı O.'ya 9 yıl 2 ay hapis cezası verildi.[/b][/renk] [b]SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ[/b] Lise öğrencisi olan 14 yaşındaki kız, ailesinin erkek arkadaşı ile görüşmesine karşı çıkması üzerine geçen yıl Kasım ayında evi terk etti. Genç kız, daha sonra sevgilisi Çağrı O. ile buluştu. İki genç, bir süre dolaştıktan sonra Oral'ın arkadaşının evine giderek gecceyi orada geçirdi. Bu sırada genç kızın ailesi de kızlarının eve dönmemesi üzerine polise gidip şikayetçi oldu. Polis 2 gün sonra Çağrı Oal'ı yakalayıp gözaltına alırken, genç kızın ailesine teslim etti. Sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan Çağrı O. hakkında, Samsun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Cinsel istismar ve hürriyetten yoksun bırakma' suçlarından 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Tutuklu sanık, suçlamaları kabul etmezken genç kız ile olaydan 1 ay önce tanışıp arkadaş olduklarını söyledi. [b]"BAŞKA ODADA YATARKEN YANIMA GELDİ"[/b] Kuzeniyle evden kaçan genç kızın sokakta bırakmak istemediğini anlatan Çağrı O., şöyle dedi: "Beni aradılar. Buluşup onları arkadaşımın evine götürdüm. Onlar ayrı, ben ayrı odada yattım. Gecce yarısı ben uyurken yanıma geldi ve onun da rızasıyla seviştik. Zorla kendisine bir şey yapmadım. Cinsel ilişkiye girmedik." [b]"ONU SEVİYORUM, BIRAKIN ONU"[/b] Duruşmaya katılan genç kız da sanığın savunmasının doğru olduğunu söyledi. Sanıkla evlenmeyi düşündüklerini söyleyen genç kız, "Kendisini seviyorum. Ben ondan şikayetçi olmamıştım. Ailem şikayetçi olmuştu. Onu serbest bırakmanızı istiyorum" diye konuştu. Genç kızın ailesi de sanıktan şikayetçi olmadı. Diğer taraftan genç kızın olaydan sonra Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nden alınan raporunda ruh sağlığının bozulmadığı belirtildi. Mahkeme heyeti, Çağrı O.'ya 15 yaşından küçük kızla rızasıyla cinsel istismarda bulunmak suçundan 6 yıl 8 ay, hürriyetten yoksun bırakma suçundan da 2.5 yıl olmak üzere toplam 9 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıp, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Yani şimdi Selçuk İnan'ın o gecce alıp Reina'ya götürdüğü yaşı küçük kızın ailesi şikayetçi olsa, Selçuk İnan'ın futbol hayatı biter ve gider Fernandes ile birlikte avluda oynar!