Yanlış beslenme ve bu alışkanlıkların oluşturduğu sindirim sonrası kirlilikler de söz konusudur. Bunlara eklenen zihinsel, psikolojik ve duygusal stres kaynaklı toksinlerden hiç bahsetmiyorum bile... Bütün bunlar beden fonksiyonlarını önemli ölçüde zedelemekte ve hastalıklar için uygun ortam oluşturmaktadır. Bu nedenle bu toksinlerin çeşitli nedenlerle vücudumuzda birikmesine son vermeli ve var olanları dışarıya atmak için vücudumuza destek olmalıyız. İşte size bu konuda yardımcı olabilecek bazı önemli ipuçları: Tükettiğiniz meyvelerin, sebzelerin, süt ürünlerinin ve tahılların organiklerini tercih edin. Bir önceki öğünden kalmış besinleri tüketmeyin. İşlem görmüş, kimyasal gübre ve böcek ilaçları ile yetiştirilen besinlerden uzak durun. Bu besinlerde bulunan zararlı maddeleri elimine etmek için beden daha yoğun çalışacaktır, yani daha hızlı yıpranacaktır. Sindirim ateşinizi azaltan ve “ama” olarak bilinen sindirim sonrası toksinlere neden olan soğuk içeceklerden uzak durun. Vücuttaki kirleri dışarı atmak için gün boyunca bol bol ılık/sıcak su için. İçtiğiniz suyun, çevresel toksinlerden arındırılmış filtrelenmiş su olmasına dikkat edin. Ilık/sıcak su içerken mide bulantısı oluşabilir. Bu, vücuttaki toksin miktarının fazla oluşuna işaret eder. Vücut arındıkça, bu belirtiler de yok olacaktır. Sigara dumanı, alkol, ilaç, kimyasal ve çevresel kirleticiler gibi toksinlerden uzak durmaya gayret edin. Kaliteli bir uyku için yatağınıza erken girin. Bedeniniz saat 22:00 ile 02:00 arasında doğal bir arınma sürecine girer. Bu doğal arınma döngüsünde kişi yemek yememeli ve dinleniyor/uyuyor konumda olmalıdır. Ana öğününüzü sindirim ateşinin en yüksek olduğu öğle vaktinde yiyin. Sıcak, hafif ve sindirimi kolay besinleri tercih edin. Yemek yerken TV seyretmeyin, bir şeyler okumayın ya da çalışmayın. Var olan dengesizlikleri düzeltmek için, yemeklerinizi pişirirken tat verici baharatlar kullanın.