Önce hangisinin daha kolay olduğu üzerine biraz düşünelim. Genel kanı, kişinin kendisini değiştirmenin kolay, karşısındakini değiştirmenin ise zor olduğu doğrultusundadır. Halbuki durum tam tersidir. Zor olan şey, insanları, dünyayı değiştirmek değil, kendimizi değiştirmek ya da düzeltmektir. Yeni bir sistem kurmak, yeni şeyler icat etmek, dünyayı ve insanları değiştirecek keşiflerde bulunmak; bunları gerçekleştirmenin zorluk derecesi, kendimizi değiştirmekle kıyaslanamaz bile. Peki, neden kendimizi değiştirmek söz konusu olunca, bu neredeyse imkansız bir hal alıyor? Kendi kendimizi değiştiremememizin bazı temel nedenleri vardır. İlk olarak, •hiç kimse kendi kendini göremez. Gözlerimiz dışa yönelik bir yapısı vardır. Dışarı baktığından dolayı, etrafında olup bitenleri net bir şekilde görüp değerlendirir, eksik ve zayıf yönleri tespit eder. Ve bunun akabinde de düzeltmeler/değişimler ortaya çıkar. Fakat bunlar çevreyle ilgili düzeltmeler ve değişimlerdir. Göz kendini gören midir ki aynı şeyi sizin için yapabilsin? Kendine bakabilmenin eğitimini almamıştır ve bu nedenle içeriye, kendisine yönelmeye alışık değildir. İşte tam da bu yüzden zayıf ve eksik yönlerimizi tespit edemiyoruz. Öyle ki kendimizi olduğumuzdan çok farklı görebiliyor, hatta kendimize “melek" sıfatını atfedecek kadar ileriye gidiyor ve eksikliklerimizi düzeltmek için hiçbir girişimde bulunmuyoruz. Kendinizi değiştirmek isterseniz, gözlerinizi içeriye yönlendirmeli, başka bir deyişle meditasyon yoluyla kendinizi görmeyi öğrenmelisiniz, ki bu da ancak konuya hakim birinin gözetimi altında yapılmalıdır. Kendimizi değiştirmemizi engelleyen başka bir neden de, aslında •hiç kimsenin kendi kendini değiştiremiyor olması ve bunu ancak birinin yardımıyla yapabilecek olmasıdır. Bir bilgisayar düşünün. Onu programlamanıza göre, verdiğiniz tüm emirleri yerine getirecektir. Ama bir bilgisayarın bozulduğunda kendi kendini tamir edebildiğini gördünüz mü hiç? Bunu ancak usta bir bilgisayarcı yapabilir. Aynı şekilde, bizim zihnimiz de tıpkı böyle bir bilgisayara benzer ve onu tamir etmek, yani zihnimizi arındırmak için onun işleyiş ve mekanizmasını bilen usta birinin yardımını aramalıyız. [resim=20120509resim-185328A2][/resim] Eğer zihninizi arındırmak ve kendinizi düzeltmek istiyorsanız, mutlaka sizi gören bir kişiden yardım almalısınız. Birinin herhangi bir konuda, (ister sanat, tıp ya da başka bir dal olsun) kendini bir başına yetiştirdiğini gördünüz mü hiç? İşte Guru'nun (pirin, mürşidin, manevi öğretmenin) önemi de burada ortaya çıkar. O, sizi net bir şekilde görür ve çözer. Kişi ancak Guru'nun lütfuyla başarıya ulaşabilir. •Değişimin acı veriyor olması, kendimizi değiştirmemizi engelleyen bir başka nedendir. Evet, değişim acı verir. Bildiklerinizin dışında hareket etmeye alışık değilsiniz ve bunları değiştirmeye ise hiç mi hiç hazır değilsiniz. Örneğin, sevgiliniz sizi terk mi etti? Zihniniz bunun sizin için hayırlı olacağını söylese bile yine de hayatınız altüst olur. Oluşturduğunuz alışkanlıklar ve bağlılıklar, yıllardır kullanmadığınız ve dolapta sakladığınız bir çividen bile vazgeçmenizi engelleyebilirken, zorunlu değişimlerle karşılaştığınızda, bunun üstesinden nasıl gelmeyi planlıyorsunuz? Değişime hazır olun. Günlük hayatınızda değişiklikler yaratın. Önce küçük şeylerden başlayın. Eve dönmek için her zaman kullandığınızdan farklı bir yol seçin; bir gün saatinizi takmayın ya da sol kolunuza değil, sağ kolunuza takın, sürekli oturduğunuz koltuğunuzdan bir günlüğüne vazgeçip oturacak başka bir yer seçin, ya da bazı gecceler, yastığınızın yönünü değiştirip başınızı yatağın ayak ucuna koyarak uyuyun. Hayatınızda ufak değişimler yaratın. Bu ufak değişimler, sizi daha büyük değişimlere hazırlayacaktır. Zihin rahatlığa çok düşkün olduğundan dolayı, her şeyi otomatiğe bağlar. Bu nedenle hayatınızda ufak da olsa değiklikler yapmak, size ilk başta zor gelebilir ve hatta acı verebilir. Fakat pes etmeyin, devam edin. Bu şekilde zamanla sıkıcı ve monoton hayatınızdan kurtulacak ve günlerinize her defasında yeni bir renk katacaksınız. Değiştirin! Değiştirin! Değiştirin! Hayatınızın nasıl değiştiğini tecrübe edin! Ufak değişimlerden başlayarak, daha büyüklerine geçin. Gelecek yazımda, bu konuyla ilgili daha da farklı bir açıdan size bilgi vereceğim. [resim=20120509resim-185328B9][/resim]