Dahası, sanki bu dünyada kadın ve erkek dışında başka insanlar da varmış gibi, “kadınlar” için özel bir gün ayrılıyor. Neden diğer varlıklar için de gün ayrılmasın ki? Örneğin kertenkeleler günü, maymunlar günü, ayılar günü, eşekler günü, inekler günü, çiçekler günü, taşlar günü, böcekler günü gibi... Başka bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Kadınlar gününün olmasını belirleyen kimlerdi? Tabii ki erkekler. 16 Aralık 1977 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti. Yani burada da erkeklerin egemenliği söz konusu… [resim=20130308resim-153400F3][/resim] 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edildi. Peki, “Erkekler Günü” ne zaman? Öyle bir gün var mı? Ya da neden şimdiye kadar böyle bir gün belirlenmesine gerek duyulmadı? Aslında 8 Mart, Dünya Kadınlar Günü olarak ilan edilirken, kadınların zavallılığı ortaya sergilendi. Düşünün, “Zenciler Günü” ifadesi zihninizde ne çağrıştırıyor... Bu örnek size bir çok şeyi açıklar.... Ve dahası, dikkat edin: kadınlar günü, anneler günü, çocuk hakları günü… babalar günü, ki o da sonradan eklendi. Neden erkekler günü yok ki? Koyalım! Ama konmadı. Kadınlar için, anneler için, çocuklar için var... babalar için de sonradan eklendi… ama erkekler için yok. “Erkekler günü”! Neden olsun ki? Zaten yılın her günü onların değil mi? Zaten her şey onların elinde değil mi? Bir de kadın-erkek eşitliğinden bahsediyoruz. Eşitlik söz konusu bile değil. Erkeğe baktığımızda, erkeğin içsel enerjisi dişidir, bedeni de erkektir. Bu iki zıt şeyi bir arada taşıdığı için erkek mükemmeldir. Kadına gelince, içsel enerjisi dişidir, bedeni de dişidir, iki dişi bir aradadır, dolayısıyla kadın güçlüdür. İçsel enerjiyi X ile, erkek bedenini de Y ile tanımlayacak olursak, erkek XY’dir, yani X ve Y’yi beraberinde taşır. Bu nedenle mükemmeldir. İçsel enerjiyi X ile, kadın bedenini de X ile tanımlayacak olursak, kadın da XX’dir, yani içinde 2X taşır. Bu da onu güçlü kılar. [resim=20130308resim-153531E5][/resim] Sonuç olarak erkek mükemmeldir, kadın ise güçlüdür. Özellikleri farklıdır. Dünyaları da farklıdır. Kıyaslayamazsınız bile... Kıyaslayacak olursanız da, bu tıpkı elma ve armudu kıyaslamaya benzer. Evet, ikisi de meyvedir; ama elma elmadır, armut ise armut. Ruhsal açıdan, kadın ve erkek eşittir; sadece kadın ve erkek değil- bütün canlı varlıklar eşittir, çünkü hepimiz Tanrı’nın bir parçasıyız. Hepimiz ruhuz. Hepimiz aynıyız. Merkezimiz aynıdır ama beden (kalıp) söz konusu olduğunda farklılık gösteririz. Bunu Geometride de görebiliriz. Değişik geometrik şekiller var; merkezleri aynı ve bir noktadır, ama dışsal olarak hepsi farklıdır. Tekrarlıyorum, kadın ve erkek eşitliği söz konusu değildir çünkü hepimiz ruhuz. İster kadın ya da erkek, ister böcek, kuş, ağaç vb. olsun, içsel olarak hepimiz Tanrı’nın bir parçasıyız, ama beden (kalıp) söz konusu olduğunda farklılaşmalar söz konusudur. Bu nedenle erkeklerin kadınlara ya da kadınların erkeklere olan üstünlüğünden bahsetmek de anlamsızdır ve mantıksızdır, çünkü her ikisi farklı özelliklere sahip ve dünyaları farklıdır. Aralarında bir kıyaslama yapmak söz konusu bile olamaz. [resim=20130308resim-153555E1][/resim] Zamanınızı ve enerjinizi eşitlik, üstünlük, kıyaslama gibi şeyler için boşa harcamayın. Kendi değerinizi bilin ve enerjinizi kendinizi geliştirmeye yarayacak konulara kanalize edin.