Öğütte bulunduğunuz (vaaz verdiğiniz) konuları uygulayın! Diğerlerine ders vermek, kendinizi ikna etmekten çok daha kolaydır. Etkili bir öğretmen olabilmek için, gerçekten de söylediklerinize inanmalısınız. Siz öğütlerinizin örneği olmalısınız. Yalnız kalmayı sevin! Sessizlikte güzellik vardır, ki bir kez keşfedildiğinde onsuz yaşayamayacağınız kadar kıymetli bir şey olur sizin için. Bilge kişileri dinleyin! Bilgi, bizden daha çok bilenleri dinlemekle doğru orantıda artar. Dünyada o kadar çok iyilik ve güzellik var ki... O kadar çok kasvet ve azap dolu hikayeler duyuyoruz ki, dünyada iyiliğin kalmadığını düşünmeye başlayabiliriz. Bu doğru değil. (Her gün gazetelere bakınız, doğru haber göremiyoruz, gördüğümüz zaman da onları pembe hikaye olarak okuyoruz.) Konuşmadan önce düşünün! Dilin bir kılıçtan bile daha keskin olduğunu unutmayın. Dil sizi hem vezir hem de rezil edebilir. Yeni bir şeyler öğrenin! Yapamayacağınızı düşündüğünüz bir şeyi yapmayı öğrenmekte baş döndürücü bir duygu vardır. Hedefinize, planınıza, yaptıklarınıza inanın! Küçük ve hatta büyük aksiliklerin dikkatinizi dağıtmasına izin vermeyin. Gözünüz hedefte olsun, böylelikle kesinlikle başarıya ulaşacaksınız. İyi, güzel, doğru şeyler yapın! Başka hiç kimse görmese bile, siz ne yaptığınızı bilirsiniz. Diğerlerini kandırabilirsiniz, ama vicdanınız size huzur vermeyecektir. Her zaman güler yüzlü olun! (Her zaman gülün!) Gülmeniz için sayısız neden var. Bu nedenleri keşfedin ve içteki kahkahalarınızı dışarı çıkartın. Zaman çabuk geçiyor! Ne zaman annenizi ziyaret edeceksiniz? Ne zaman egzersiz yapmaya başlayacaksınız? Ne zaman... ? İşlerinizi ertelemeyin. Bugünkü işi yarına bırakmayın! Hemen şimdi yapın! Raporu bitirmek, korktuğunuz bir telefon görüşmesini yapmak, dişçiye gitmek gibi bir sürü sevdiğiniz ya da sevmediğiniz işi yapmak için şu andan daha güzel bir an yoktur. Bu da geçer! Her şeyin geçici olduğunu unutmayın. Sadece mutluluklarınız değil, acılarınız da bir gün son bulacaktır.