Murat Şeker ile randevumuz var!

Sinemamızın başarılı yönetmenlerinden Murat Şeker ile 10 Mart Pazar günü tam gün Beyoğlu sinemasındayız, bir ilk yaşanacak gibi geliyor bana yönetmenin 5 filmi arka arkaya gösterilecek, yönetmen ve oyuncuları ile sinema üzerine söyleşi gerçekleşecek, Beyoğlu Sineması değişik bir etkinlik başlatıyor, belki filmlerin çoğunu izlemiş olabiliriz ama yönetmenler ile söyleşi güzel olacak gibi.

Murat Şeker ile randevumuz var!
MAGAZİN
Yayın Tarihi : 01-03-2019 16:11
Samimiyeti, içtenliği ve başarılı projeleri her daim takdir ettiğim festivaller dolayısıyla tanıdığım ve gerçekten sevdiğim bir yönetmen Murat Şeker. Bugüne kadar yaptığı işler ile başarı grafiğini hep yükselme çizgisinde tutmuş bir isim o, filmlerini izlerken eski Türk filmleri samimiyetini yakalıyorum aile, arkadaşlık, dostluk ve tebessüm hep Murat Şeker’in filmlerinde. [resim=20190301resim-161806IC][/resim] Geçen Ekim ayında 18. Frankfurt Türk Filmleri Festivalinde "Görevimiz Tatil" filminin Frankfurt galasında bir kahve içimlik bana Murat Şeker’i anlatır mısın demiştim. Kısmet bugüneymiş yazmak. Şeker Mimar Sinan Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü’nü bitirmiş. 1992’den itibaren belgesel ve dizi filmlerde prodüksiyon sorumlusu olarak çalışmaya başlamış. Çalıştığı yönetmenler arasında Osman Seden, Yusuf Kurçenli ve Hüseyin Karakaş gibi özel isimler var. Magma, Milk gibi kulüplerin işletmeciliğinin ardından, Beyoğlu’nda Limonlu Bahçe’yi ve Mono onun eseri. Bu arada Murat Şeker’den Kadıköy tarafında da bir mekan bekliyoruz. 1996 yılında ilk kısa filmi -1’i çekmiş. Bu tarihten sonra Türk rock ve pop müzikleri için video klip çalışmaları yanında Milliyet, Radikal ve Hürriyet Daily News gazeteleri ile Max ve Roll dergilerinde elektronik ve alternatif müzik üzerine eleştiriler yapmaya başlamış. 2004 yılında SugarWorkz film şirketini kardeşleri Hülya ve Uğur ile beraber kurmuş. 2006 yılında ilk uzun metraj filmi “2 Süper Film Birden”i çekmiş. Benimde o dönem Antalya Film Festivali'nde izlediğim bu başarılı yapımdan sonra "Aşk Tutulması" ve "Aşk Geliyorum Demez" filmleri daha sonra seriye dönüşen “Çakallarla Dans” ve ‘"Deliormanlı’’ filmlerine imza attığını biliyoruz Şeker’in, 2018’in şubat ayında vizyona giren "Görevimiz Tatil’’ i çeken Murat Şeker, 2018 yılının sonunda, son filmi "Çakallarla Dans 5" ile kendi rekorunu kırdı. [resim=20190301resim-161821TF][/resim] Fenerbahçe sevdalısı başarılı yönetmen en büyük hayallerinden biri olan Fenerbahçe’nin İstanbul’u işgal eden İngilizlere karşı olan milli mücadelesini anlatan Harrigton Kupası’nı çekmek için proje hazırlıklarında şimdilerde. Bu arada 2017 yılında "Çakallarla Dans 5"de rolün hazır Sayın Ural" deyip sete çağırmayI unutmuş olsa da Harrigton için verdiği sözü unutmaz diye düşünüyorum. Murat Şeker, sinema filmi çekmenin yanı sıra, sinemaya eğitim veren yönetmenler arasında. Buna en güzel örnek Berlin’de güçlü eğitim kadrosu ve Türkçe eğitim vermesiyle dikkat çeken "Actors Company Berlin" okulunu açması ve okula destek olması. Çok yönlü, gelişime açık ve birey odaklı eğitim hedefleyen "Actors Company Berlin", eğitimi sanatın özgür ortamıyla buluşturuyor. Berlin'de oyunculuk, tiyatro/sinema yazarlığı ve dramaturji, tiyatro pedagojisi alanlarında eğitimi almak isteyenler için Almanya Milli Eğitim Bakanlığı onaylı diploma ve üç yıllık konservatuar eğitimi veren "Actors Company Berlin" 2018-2019 eğitim yılı itibariyle öğrencileri sinema adına güzel işler için buluşmaya başladı bile. [b]Emre Kaya’dan yeni single "Nasıl Diye Sorma"[/b] [resim=20190301resim-161841BW][/resim] Emre Kaya şarkılarını radyodan biliyordum çoğu zaman da radyoda adı söylenince "Emre Kaya şarksıymış" diyordum taa TRT Müzik kanalında Çarşamba gecceleri canlı yayınla sunduğu Apayrı programına kadar, Kasım 2018 den beri devam eden programda Kaya’nın zengin repertuarı olduğunu her şarkıyı başarı ile yorumladığı ve en güzeli de programına konuk aldığı sanatçıların özellikle genç yeteneklerinden seçiyor olmasıyla ben de Emre Kaya sevenlerden oldum. Hele hele radyolarda bangır bangır çalan "Seni Seve Seve" şarkısı yanında Kaya’nın aslında söz yazarı ve besteci kimliğiyle sevdiğimiz birçok şarkının sahibi olduğunu öğrendim, Murat Dalkılıç, Zeynep Dizdar, Bengü, Niran Ünsal gibi popüler sanatçılara verdiği eserlerle ününe ün katmış. Birçok projede müzik direktörlüğü yapan sanatçı şimdilerde genç sanatçılar için fikir üretmekte. Geçen hafta yayınladığı sözü ve müziği kendisine ait aranjesini Erdem Kınay’ın yaptığı "Nasıl Diye Sorma" adlı şarkısı daha ilk günden radyoların en çok çalınlanları arasına girdi bile. İtalyan Versace’nin sponsor olduğu klipte bambaşka bir Emre Kaya ortaya çıkmış. Tüm aksesuar ve kıyafetlerin Versace ürünü olan ve tamamen 3D olarak çekilen klipte, senkronlar da, sahneler de green’de çekilerek Türkiye’de yeni bir akımın öncüsü olacağı belirtiliyor.Kaya’nın ‘Eros’u canlandırdığı klip, Beyonce, Justin Timberlake, Kylie Minoge, Rihanna kliplerinin yapıldığı biçimde yapılmış, Effect’ler için Londra’ya gönderilen klip 2 aylık bir çalışmanın ürünü. Ve bu yaz daha geniş kitleler yeni şarkılar için Emre Kaya’nın Harbiye Açıkhava Konseri olmasını sabırsızlıkla bekliyorum. [b]İzmir’de 2.Kadın yönetmenler Haftası;[/b] İzmir Konak Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleştirilen 2.Kadın Yönetmenler Haftası 01 -07 Mart tarihleri arasında gerçekleşiyor. Dördü belgesel olmak üzere 12 uzun metraj ve farklı başlıklar altında 18 kısa metrajın yer aldığı programda ayrıca pek çok panel, söyleşi ve atölye çalışması bulunuyor. Konak Belediyesine ait olan Türkan Saylan Kültür Merkezi’nin yanı sıra, bu yıl Fransız Kültür Merkezi’nde de gerçekleştirilecek. İzmirli sinemaseverlerin yakın takipçisi olduğu Fransız Kültür Merkezi hem film gösterimlerine hem de etkinliğin iki paneline ev sahipliği yapıyor. [resim=20190301resimHD-162323ET][/resim] Geçen yıl etkinliğin ana teması olan İlkler Unutulmaz dört uzun metraj filmden oluşan bir seçkiyle bu yıl da Kadın Yönetmenler Haftasında yer buluyor. 2018’de İstanbul Film Festivalinde en iyi film ödülünü alan Vuslat Saraçoğlu’nun Borç’u; Adana Film Festivalinde en iyi film ve SİYAD ödülü alan Banu Sıvacı’nın Güvercin’i; Berlin ve Montreal Film Festivallerinde gösterilen Ceylan Özçelik’in Kaygı’sı; Ahu Öztürk’ün Toz Bezi ve Mart ayında vizyona girecek olan Sefa Öztürk’ün Güven’i bu seçkide yer alan filmler. 2.Kadın Yönetmenler Haftası’nın en ilginç başlıklarından biri de Yavru Kuş. Ödüllü yönetmenler Çiğdem Vitrinel, Gülten Taranç, Sefa Öztürk ve sinema yazarı Banu Bozdemir’in kariyerlerinin başında çektikleri ilk kısa filmlerinin gösterileceği bu bölümde, yönetmenlerin katılacağı bir de söyleşi yer alıyor. Etkinliğin direktörlerinden Gülten Taranç, “Yavru Kuş’a özellikle şu an sinema TV okuyan kız öğrencilerin katılmasını çok istiyoruz,” diyor. “Burada göstereceğimiz kısa filmler, teknik olarak sorunlu, içerik olarak fazlasıyla cüretkar, şimdi hepimizin gülümseyerek baktığı işler. Amacımız sinemanın uzun bir yolculuk olduğunu, hepimizin aynı yerlerden geçerek bir noktaya varabildiğini göstermek, yeni sinemacılara cesaret vermek.” Etkinliğin belgesel filmlere ayrılmış olan bölümü Sinema Göz adını taşıyor. Program hakkında bilgi veren direktör Şebnem Vitrinel, “Böyle bir kararla yola çıkmamış olmamıza karşın, Sinema Göz’de kayıplar ve arayışlar duygusu öne çıktı. Seçkide dört yönetmenden beş belgesel film var ve hepsinde de bu alt duygu hakim,” diyor. Sinema Göz’de, aynı zamanda Haftanın açılış filmi olan, Dilek Kaya’nın TRT ödüllü filmi Kâzım; Sevinç Baloğlu’nun Karaköy’ün Tonları; Aysim Türkmen’den Selahattin’in İstanbul’u ve Jale İncekol’un üçleme olarak planladığı çalışmasının ilk iki filmi olan Müzikli Bir Hikaye ve Umutlu Bir Hikaye izlenebilir. 2.Kadın Yönetmenler Haftası bu başlıklar dışında üç uzun metraj film daha gösteriyor. Çiğdem Vitrinel’in ikinci uzun metrajı Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku; Görkem Yeltan’ın ikinci uzun metrajı Bağcık ve Çağla Zencirci’den bu hafta vizyona giren film Sibel. Uzun metraj filmlerden başka, Kısa Candır Seçkisi altında toplanmış 12 kısa film, aralarında ünlü yönetmenler Nursan Esenboğa ve Burçak Üzen’in de bulunduğu isimlerin hazırladığı atölyeler ve söyleşiler de 2.Kadın Yönetmenler Haftası’nın içeriğini oluşturuyor. [b]Cezaevleri Birkaç Saatliğine CaZevi Olacak![/b] [b]Hükümsüz Caz Konserleri Başlıyor![/b] Türkiye’nin başarılı caz sanatçılarından Dilek Sert Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşırken Türkiye’nin dört bir yanında bulunan kadın cezaevlerinde caz konserleri vermek üzere yola çıkıp bir ilke imza atıyor. [resim=20190301resim-162208ZI][/resim] Edirne Kadın Girişimciler Kurulu iş birliği, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın izni ve Avrupa Birliği Edirne Bilgi Merkezi’nin desteğiyle verilecek ilk konser 4 Mart tarihinde Edirne Kadın Cezaevi’nde ikinci konser ise 6 Mart tarihinde İstanbul Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’nde gerçekleşecek. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çervesinde gerçekleşecek olan Hükümsüz Caz Konserleri dizisi içerde ve dışarda kalmış toplumun farklı kesimlerinden tüm kadınları müzikle birleştiriyor. Bu konserler yanında 6 yaşına kadar anneleri ile beraber olan çocuklar için oyun ve park alanı yaratmak için destek olacaklar. Bu konserlerde sanatçıya eşlik edecek müzisyen dostları Mustafa Salih Duman,Yahya Dai,Volkan Şanda,Hasan Aran,Zafer Şanlı ve Emir Ozoglu ile ‘’Hükümsüz Caz Konserleri Başlıyor!’’