Ünlü manken Güzide Duran ile işinsanı Adnan Aksoy arasında süren çekişmeli boşanma davasında yeni bir gelişme yaşandı. Mahkemeye sunulan tanık listesinde yer alan ilk isim, Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk oldu. Bu sürpriz tanıklık talebi, magazin dünyasını karıştırdı.
Boşanma sürecinde karşılıklı suçlamalar
2008 yılında evlenen Güzide Duran ve Adnan Aksoy’un iki çocuğu bulunuyor. Amerika’da yaşamını sürdüren Duran, son günlerde adı Okan Buruk ile anılmaya başlandı. Bu iddiaların ardından harekete geçen Aksoy, İstanbul Aile Mahkemesi’ne başvurdu. Çekişmeli boşanma davası açan işinsanı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını öne sürdü.
“Eşim gizemli davranışlar sergiliyor”
Dava dilekçesinde Aksoy, Güzide Duran’ın şüpheli davranışlar sergilediğini belirtti. İki çocuğun velayetini talep eden işinsanı, ayrıca 1 TL maddi ve 1 TL manevi tazminat istedi. Öte yandan Duran’ın da pes etmeye niyeti yok. Ünlü manken, eşinden gördüğü fiziksel ve psikolojik şiddeti gerekçe göstererek karşı boşanma davası açtı.
20 milyon lira tazminat talebi
Duran’ın avukatları, evlilik süresince Adnan Aksoy’un tehditkar ve baskıcı bir tutum sergilediğini savundu. Duran cephesi, çiftin boşanmasını ve çocukların velayetinin anneye verilmesini istiyor. Aynı zamanda 600 bin TL aylık nafaka, 20 milyon TL tazminat ve 100 bin TL mal rejimi alacağı talepleriyle mahkemeye başvuruldu.
Okan Buruk için mahkemeye davet çıkarıldı
Adnan Aksoy, boşanmada kusurlu tarafın Güzide Duran olduğunu kanıtlamak için 9 kişilik tanık listesi sundu. Listenin başında yer alan isim ise büyük ses getirdi. Aksoy, Duran ile ilişki yaşadığı iddia edilen Okan Buruk’un tanık olarak dinlenmesini talep etti. Mahkeme, Okan Buruk dahil tüm tanıklara resmi duruşma daveti gönderecek.
“Evlilik narsist kişilik bozukluğu nedeniyle bitti”
Duran’ın iddiaları bununla sınırlı kalmadı. Avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, Adnan Aksoy’un “narsist kişilik bozukluğu” teşhisi aldığını belirtti. Ayrıca Aksoy’un tutarsız, senaryocu ve kompleksli bir yapıya sahip olduğu ifade edildi. Bu nedenle evlilik birliğinin sürdürülemediği vurgulandı.