Türkiye, 2023 yılının son günlerinde ekonomik bir dönemece adım atarken, milyonlarca çalışanın hayatını etkileyecek kritik bir kararın eşiğinde. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 11 Aralık'taki ilk toplantısının ardından, 18 Aralık'taki ikinci toplantı, ülkenin ekonomik zorluklar ve enflasyonist baskılar karşısında yeni asgari ücretin belirleneceği önemli bir aşama olarak öne çıkıyor. Ama bu görüşmede de bir sonuç çıkmadı.
Asgari ücret, Türkiye ekonomisinin temel dinamiklerinden biri olarak, milyonlarca çalışanı doğrudan etkilemekte ve hanehalklarının alım gücünden tüketim eğilimlerine kadar genel ekonomik dengeyi etkilemektedir. Bu nedenle, asgari ücretin belirlenme süreci, sadece bireyler için değil, aynı zamanda genel ekonomik istikrar açısından da büyük bir önem taşımaktadır.
Asgari Ücret Belirlenme Süreci: İkinci Toplantıya Doğru
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısı, ekonomik verilerin ve araştırmaların masaya yatırılacağı kritik bir aşama olacak. Komisyon, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan bir yapıya sahiptir, bu da farklı perspektiflerin dikkate alınmasını sağlar. Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar'ın belirttiği gibi, işverenlerin teklifi beklenirken, sürecin hızlı ilerlemesi önemlidir, zira yeni asgari ücretin 31 Aralık’a kadar Resmi Gazete'de yayımlanması gerekmektedir.
Enflasyon ve Zam Beklentileri
2023 yılında asgari ücretin Temmuz ayındaki yüzde 34 ara zammıyla 11 bin 402 liraya yükseldiği göz önüne alındığında, 2024 yılında yüzde 65 civarında gerçekleşmesi beklenen enflasyonun etkisiyle asgari ücret artışının yüzde 40 ile 50 arasında olabileceği öngörülmektedir.
Potansiyel Artış Senaryoları: İşveren Maliyetleri ve Beklentiler
Eğer komisyon yüzde 40 artış kararı alırsa, net asgari ücret 15 bin 963 lira, brüt asgari ücret ise 18 bin 780 lira olacak. Yüzde 45 ve yüzde 50 artış senaryolarında ise bu rakamlar sırasıyla artacaktır. Bu durumda işveren maliyetleri de önemli bir faktör haline gelmektedir.
