Dilden dile dolaşan doğal antibiyotik efsanesi doğru mu? İşte herkesin bahsettiği o mucizevi karışım

Kış ayları yaklaşırken özellikle çocukları hasta olan anne ve babalar antibiyotik kullanımı konusunda hassas davranabiliyor. İlaçlara alternatif yollar arayanların dilinden düşürmediği doğal antibiyotik efsanesinin doğruluğu ise tartışma konusu. Peki gerçekten doğal antibiyotik var mı? İşte hastalıkları yanınıza bile yaklaştırmayacak o mucizevi karışım.

Dilden dile dolaşan doğal antibiyotik efsanesi doğru mu? İşte herkesin bahsettiği o mucizevi karışım
YAŞAM
Yayın Tarihi : 27-09-2023 02:13

Kış mevsimi bünyesi hassas insanlar için tam bir çile haline gelebiliyor. Günlerce yataktan çıkmadan iyileşmeye çalışan insanlar sonunda avuç avuç ilaç içmek zorunda kalıyor. Ancak özellikle çocukları hasta olan kimi anne ve babalar antibiyotik kullanımı konusunda hassas davranabiliyor. Doğal yollardan iyileşmek isteyenlerin dilinden düşürmediği bir efsane olan doğal antibiyotik gerçekten var mı? İşte herkesin hasta olduğunda yanı başında bulundurması gereken ve en kısa sürede sizi ayağa kaldıracak o doğal antibiyotik.

Antibiyotikler bakteriyel enfeksiyon tedavisinde kullanılan ilaçlara verilen genel isim. Son yıllarda bazı uzmanlar her hasta olunduğunda antibiyotik kullanan insanları uyararak bu durumun aslında sağlığınıza faydadan çok zarar verdiğini dile getiriyor. Bu uyarı doğru. Çünkü insanlar sadece bakteriyel enfeksiyon sebebiyle hasta olmaz. Virüs veya birçok başka mikroorganizma insanlar için hastalık etmeni olabilir.

Antibiyotikler ise sadece bakteriyel enfeksiyon tedavisinde kullanılır. Bu yüzden doktora muayene olmadan ve reçetesiz antibiyotik kullanımı antibiyotik hassasiyetine yol açar. Bu durum sizi hasta eden bakterilerin kullandığınız antibiyotiğe direnç geliştirmesi durumudur. Gereksiz antibiyotik kullanmanız halinde ilerleyen zamanlarda artık bakteriyel enfeksiyon dahi geçirseniz, antibiyotik hassasiyeti gelişeceğinden içtiğiniz ilaçlar bir işe yaramayacak.

Doktorların bu uyarıları yerinde olsa da kimileri tarafından yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdi. Bazı insanlar "antibiyotik içmeden iyileşemiyorum." gibi oldukça yanlış bir algıya sahipken, kimileri ise antibiyotiklerin tamamen zararlı olduğunu düşünüyor. Her iki düşünce de yanlış. Antibiyotikler doğru zamanda doğru dozda kullanıldığında bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde en etkili yöntemdir.

Doğal Antibiyotik Efsanesi Gerçek mi?

Doktorların gereksiz antibiyotik kullanımı konusundaki uyarıları neticesinde doğal antibiyotik olarak adlandırılan bazı besinler ortaya atıldı. Elbette bazı besinlerin insan sağlığı üzerindeki faydaları oldukça yüksektir. Ancak doğal antibiyotik şeklinde lanse edilmesi ise biraz abartı olabilir. Hastalıklara karşı korunmada yardımcı olan, hasta olduğunuzda iyileşmenizi sağlayan, bağışıklık sistemini güçlendiren besinler tüketmek, özellikle kış aylarında daha az hasta olmanızı sağlayabilir. Peki nedir bu doğal antibiyotik olarak adlandırılan besinler.

Doğal Antibiyotikler Nelerdir?

Sarımsak

Doğal antibiyotik denildiğinde herkesin aklına ilk olarak sarımsak gelir. Sarımsak A, B1 ve C vitaminlerinin yanında çinko, germanyum ve kükürt gibi bileşikler içerir. Bu sayede bağışıklık sistemini ciddi şekilde destekler ve hastalıklara karşı direncinizi artırır. Kendine has aroması nedeniyle oldukça sevilen bir besin olan sarımsağın faydaları saymakla bitmez.

Sarımsağın doğal antibiyotik olarak adlandırılmasının asıl sebebi ise allicin ve kükürttür. Sarımsak bol miktarda allicin ve kükürt içerir. Bu sebeple bakteriyel enfeksiyonlara karşı vücudu korur. Bağırsaklarda üreyen zararlı bakterileri engeller ve sindirim sisteminin dengeli ve verimli çalışmasını sağlar.

Ayrıca yapılan bazı araştırma sonuçlarına göre, sarımsağın kan basıncını ve kan şekerini dengelediği de gözlenmiştir. Bu sayede diyabet ve tansiyon hastalıklarına da iyi gelir.

Elma Sirkesi

Elma sirkesinin doğal antibiyotikler arasında gösterilmesinin sebebi asidik olmasıdır. Elma sirkesi 2-3 pH değerine sahip bir asetik asittir. Vücutta hastalığa neden olan bakterilerin büyük çoğunluğunun yaşaması ve üremesi için en uygun pH değeri ise 5 ila 8 arasıdır. Dolayısıyla elma sirkesi gibi asidik bir madde bakterilerin üremesini engeller.

Bu sebeptendir ki besin maddelerinin sirkeli suyla yıkanması önerilir. Sirekli suda bekletilen ve yıkanan besin maddelerinin üzerindeki bakteriler, asidik ortam sebebiyle ölür. Böylelikle besin yoluyla vücudunuza bakteri almamış olur ve besinlerinizin daha uzun süre dayanmasını sağlamış olursunuz.

Bunların yanında elma sirkesinin kan şekerini dengelediğine dair bazı çalışmalar da bulunuyor. Tokluk hissi yaratan elma sirkesi böylelikle kilo kontrolü esnasında da yardımcı olabiliyor. 

Bal

Bal faydası saymakla bitmeyen en önemli besin maddelerinden biridir. Yüksek şeker oranı nedeniyle diyabet hastalarının tüketmesi önerilmese de içerdiği antioksidanlar ve antibakteriyel bileşikler sayesinde bağışıklık sistemini muazzam şekilde destekler. Öksürüğü kesme özelliği de bulunan bal, hastalık anında tam bir şifa kaynağıdır. 

Bal, bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden sadece hastalık esnasında değil düzenli olarak tüketilmelidir. Güçlü bir bağışıklık sistemi sizi hastalığa yakalanmadan mikroorganizmalardan koruyacağı gibi, aynı zamanda vücudunuzun mikroplarla savaşma gücünü de artırır.

Doğanın bu üç mucizevi hediyesini, 3 diş sarımsak, 1 tatlı kaşığı bal ve 1 tatlı kaşığı elma sirkesi olacak şekilde karıştırarak tüketmek bağışıklık sistemini oldukça güçlendirir. Her biri tek başına birer şifa kaynağı olan bu üç besini karıştırarak o efsane doğal antibiyotiği elde etmek mümkün.

Son olarak belirtmekte fayda var ki, bu besinler alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Herhangi birine alerjisi olan bireylerin bu karışımı tüketmeleri asla önerilmez.