Puslu bir camın arkasından bakıyorum sana.
Yüreğime astılar seni.
Yüreğim bir et kancası.
Sen de konuşur musun kendinle?
Gözyaşımın içinde bir Nil timsahı var.
Harelendi, dökülmüyor inciler.
Soğuyan kaskatı bedeninde;
Ellerin ÖLÜM BEYAZI…”
Sizi bilemem ama ben güne böyle başladım.
Onun o tertemiz gülüşüne, inci gibi dişlerine baktıkça, gözyaşlarım göz pınarlarımda biriktikçe birikti. Tutamadım kendimi ağladım.
Ona bir şiir yazmak istedim bu yüzden. Sanırım sonsuz olsun istedim.
[resim=20200722resim-144635AO][/resim]
Lilith işareti taşıyan Yengeç Burcunda gerçekleşen Yeni Ay, yani güneşin ışığını parlaklığıyla kapatan Hilal’in biz astrologlar için taşıdığı anlam; kadın ve çocuk adına hayatta kalmayı, başka bir deyişle yaşamın ta kendisini sembolize eder.
Toplumların, özellikle de yükselen burcu Yengeç olan ülkemizin, defolu kalıtsal yatkınlıkları, bilinçsiz inançları ve çarpıklıkları, Kara Ay ile ne kadar bağlantılı bakmadan ve tabi ki sizinle paylaşmadan edemedim.
(20-Temmuz ) artı iki hafta kadar, bizleri derinden sarsmaya meyilli acılarla, ruhumuza derinlik, duyarlılık getiren bir sürece hep birlikte girmiş bulunmaktayız.
Bir çok danışanımdan, kadına, çocuklara ve hatta ve hatta bebeklere yönelik darp, şiddet, tecavüz ve cinayet olayları ile ilgili üzücü mesajlar aldıktan sonra bu hafta, burçları yazmak yerine “Yengeç Burcunda Kara Ay” isimli yazımı; sevgili Pınar Gültekin ve onun gibi yüzlerce soldurulan gülüş için yazmaya karar verdim.
Yasımızı tuttuktan sonra, İnstagram sayfamdaki storylerimden burcunuza olan etkisini takip edebilirsiniz.
[b] Nedir bu Yengeç Burcundaki Kara Ay?[/b]
Ay kadını temsil ettiğinden, toplumda ki eril enerjinin çarpıklıklarının kalıtsal doğasına tanıklık eder.
Topluma ağır bir karma yükler ve kadın erkek ilişkilerini karmaşıklaştırır.
Yaşanan beklenmedik trajik durumlar ile ünlenen Kara Ay'ın bu konumu, insanın kadın yaratıcı prensibine, bir bütün olarak kadın doğasına çarpık bir tavır olduğunu gösterir.
Erkeklerin ve kadınların burçlarında, Kara Ay'ın Yengeç Burcunda etkisi biraz hastalıklıdır.
Kadınlar, Kara Ay özelliklerinin karşılık gelen özelliklerinin süper taşıyıcılarıdır.
Kara Ay toplumdaki duygusal hayatı gökyüzünde belirdiği andan itibaren dengesiz hale getirir ve kayboluncaya kadar toplum için duygusal bir rahatlık yoktur.
İnsanların ona Kara Ay diğer ismiyle (Lilith) demelerinin sebebi belki de , takıntılı korkular ve fobiler, psikolojik travmaları tetiklemesinden ve bizlere yaşatmasından ileri gelir.
Kara Ay; Sınıra kadar gözyaşı, kızgınlık, (Rancor karakteristiğini/Kin, garez eğilimini) şiddetlendirir. Bardağı taşıran son damla etkisiyle , tıpkı Lilith’in diğer ismiyle Yunan mitolojisin de ki davetsiz kötü cadı “İris” tarafından gökyüzünden bırakılan ve üzerinde (en güzele) yazan elma gibi ortalığı birdenbire karıştırıverir.
Yükselen Burcu Yengeç olan ülkemin, Pınar Gültekin olayında olduğu gibi sinir uçlarını uyaran olaylar silsilesini 20 Temmuz artı on beş gün süresince yaşayacağımızı daha öncesindeki yazımda belirtmiştim.
Kanayan yaralara parmak basılmasını sağlayan kadın kurbanları ön plana çıkaran Yengeç Kara Ayında kadını hedef alan şiddet, cinayet temaları Güneş burcu Akrep olan, yani cinselliği, penisi ve ölümü yöneten Akrep burcunun defolu yönleriyle toplumu bilinçlendirmeye ve bu mezalim karşısında önlem ve yasalar çıkarmaya zorlayacak gibi görünüyor.
"Ağlamayan bebeğe emzik yok" dedirten cinste, ayaklanmalar, isyanları tetikleyen bu öfke patlamaları ile birlikte eski düzende çalışmayan ve Yengecin diğer ismi (Cancer) yani kanser, habis ur haline gelmiş toplumun kanayan yaralarına bıçak vurma zorunluluğunu gündeme getirmemiz gerekiyor.
Biz; umudumuzu kaybetmeden, haksızın yanında sesimizi, ifade özgürlüğümüzü kullanmaktan korkmamayı öğrenelim yeter.
“Korkmaktan korkmayın” ki ölen masumların canları huzur bulsun.
Korkmayalım tamam. Ama ne mi yapmalıyız?
Bu iki haftalık süre içerisinde bireysel olarak, uzun süre olumsuz bir durumun üstesinden gelemez ve duygusal olarak stresli bir durumdan çıkamaz hissettiğimiz durumlarda, öncelikle çocuklarımızı bu görüntü kirliliğinden koruyalım ve onların körpecik beyinlerinin zehirlenmesine izin vermeyelim.
Zira gündemde, hayvanlar, bebekler, çocuklar, kadınlara yönelik şiddet, tecavüz ve cinayet olaylarını fazlasıyla yaşıyor olacağız.
Hepimizin aklında şu soru var biliyorum.
Neden?
Şöyle anlatayım, erkekler güçlü bir kadına bağımlı hale geldiklerinde ve pasif kaldığı durumlarda etken olan eril enerjilerini kaybetmiş hissederler.
Doğası gereği, kadından bir adım önde olma ihtiyacında olan eril enerji pasif hale geldiğinde erkek üzerinde artan bu durum, toplumdaki hastalıklı erkeklerin, neredeyse patolojik bir bağlılığına, dış dünya ile temas korkusuna sebebiyet verir.
Bu yüzden sosyalliğini kazanan kadınlar, özellikle yasaklı ilişkiler içerisinde erkekler tarafından baskılanır.
Buna karşı duran, ekonomik özgürlüğünü kazanmış özgüvenli ve güzel kadınlar evrimleşmemiş erkeklerin sosyal fobileri ve terkedildiklerinde onların kurbanları haline dönüşür.
Yengeç Burcundaki Kara Ay'ın etkisi altında olan zayıf iradeli erkekler hükümranlıklarını kaybettiklerini düşünerek kadınlarını kıskanmaya ve septik/şüpheci tavırlar sergileyerek kendilerinin aldatıldıklarına inandırmaya başlarlar.
Sonuç kıskançlıktan doğan kavgalara sebebiyet verir.
Eğer kadın erkeğe karşılık veriyorsa bu erkek için bir başkaldırma, bir isyan olarak algılanır.
Bu durumda erkek öfke kontrolünü sağlayamama durumu yaşar ve kadına el kaldırır.
Kadın şiddete şiddetle karşılık verdiğinde ise tekamülünü tamamlamamış tam ve bütün olmayan, kontrolden çıkmış erkeğin öfkesi karşısındaki kişinin bir kadın olduğunu unutur ve geçirdiği sinir krizi sonucunda kadını ya darp eder ya da kantarın topuzunu kaçırır ve istemsizce onu öldürür.
Sonrasında panikleyerek onu Pınar Gültekin olayında olduğu gibi hiç yaşanmamış ve yok saymaya çalışarak tıpkı bir kedi gibi gömmeye çalışır.
Tavsiyem; anne olarak, ya da kadın olarak uygulanan şiddet ve nefret suçlarına aynı şekilde cevap vermek yerine, erkek çocuklarımızı karşımıza alıp bu yaşanan olayları onlarla bir birey olarak konuşmalıyız.
Kadına öz saygı kelimeleri yerine, insana öz saygıyı, kadını erkeği ötekileştirmeden, cinsiyet kodlarından çıkartmalarını sağlamalıyız.
Kadın, erkek, lgbt gibi ötekileştiren seksist cümlelerle olayları onların bilinç altlarına itmelerini önlemeliyiz.
Yani başka bir deyişle, alttan gelen nesli eğitmeliyiz.
Hepimiz biliriz ki bu görev çoğu zaman kadına ve annelerimize ve tabi öğretmenlerimize düşer.
Erkek çocuklarınız ile kız çocuklarınız arasındaki dengeyi, adaleti sağlayamadığınız müddetçe, erkek; doğası gereği etkin olma eğiliminde olacağından, dişiyi edilgen duruma getirme arzusundadır.
Bunun eğitimle bir alakası yoktur.
Bu düpedüz insan doğasının kusurluluğu dur.
Her çağda, her toplumda, iktidar susuzluğu ile ilgili isteklerini gerçekleştirmek isteyen erkek çocukları büyür ve ailenin başı olmayı, tüm üyelerini bastırmayı ve alınan gücün tadını çıkarmayı hedefleyen narsistlere dönüşürler.
"Aslan oğlum" diyen anneler sizlere sesleniyorum.
Ya da "erkek gibi benim kızım tek başına ordunun içine sal" diyen babalara..
Böyle bireyler muhafazakardır, atalarının geleneklerini agresif bir şekilde savunur, yanlışlarını farketmezler.
İçsel olarak koşullara nasıl adapte olacağını bilmez ve karşısındaki kişileri iradesine tabi tutmaya çalışırlar.
Malum Yengeç Burcunda aktif bir Kara Ay var.
Ülkemin tüm kadınlarına bir diğer tavsiyem ise;
Erkek çocuklarına, bilinçli veya bilinçsiz olarak kadınsı doğalarını inkar etme ve kendilerini erkeksi bir şekilde gösterme eğiliminde olmaları.
Bunun sonucu, kadının ve annenin rolünün reddedilmesidir - annelik (özellikle hamilelik ve emzirme ile ilgili), çocuklardan hoşlanma da zorluk, isteksizlik veya sahip olmama gibi zorluklar yaratır.
Özellikle şu iki hafta boyunca psikolojik bozukluğu olan dişiler de tüm dişileri inkar edecekler desem abartmış olmam.
Genellikle kadınların kadınlar hakkında olumsuz konuşmalarına şahit olmadık mı?
Siz siz olun olaylarda mağduriyeti kabul etmeyen, kendini ifşa eden ve toplumun yaşadıklarını yaşamasını istemeyen güçlü kadınları, namussuz, yasak ilişki içinde olduğu için hak etmiş, saldırgan, sinsi, aptal veya ahlaksız insanlar olarak görmeyin ve çocuklarınıza öyle göstermeyin.
Çoğu gelişmemiş kültürlerde "bir kadın kötülüğün köküdür".
Bu tutum, zar ve ar kavgaları tamamı ile bir cahillik belirtisidir.
Ülkemiz de dahil olmak üzere, birçok ülkede, hala kadınların uğursuz oldukları için balıkçılık sektöründe tekneye almadıklarını biliyor musunuz?
Artık biliyorsunuz.
Son olarak sizlere Yengeç Burcundaki Yeni ay yani güneşi parlaklığıyla örten Kara Ayın sağlığımız üzerinde ne tür etkileri olduğunu paylaşmak istiyorum.
Başta mide hastalıklarına, lenfatik sisteme, su metabolizmasının ihlaline, (aktif dehidrasyon/pasif şişlik) kadınlarda infertiliteye yani, tümörlere ve meme kanserine sebep olabilir. Rutin kontrollerini yaptırma zamanınız geldiyse bu söylediklerimi kulak arkası etmeyin derim.
