Eğer Türkiye sınırları içerisindeyse, bunu yapmayan yandı! Tapunun üzerinde sizin isminiz varsa hemen bakın- Türkiye'de tapusu bulunan binlerce vatandaş, emlak vergisi ile ilgili bilgilere ihtiyaç duymaktadır. Bu konuda vatandaşları bilgilendirmek amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığı, Emlak Vergisi ve Belediye gelirleri ile ilgili sıkça sorulan sorular ve cevapları internet sitesi üzerinden yayınladı.
Emlak Vergisi, Türkiye sınırları içinde bulunan bina, arsa ve arazileri kapsayan bir vergi türüdür. Binalar, arsalar ve araziler emlak vergisinin konusuna girmektedir. Bina, yapıldığı madde ne olursa olsun, karada veya su üzerindeki sabit inşaatları ifade eder. Yüzer havuzlar, çadırlar ve nakil vasıtalarına takılıp çekilebilen seyyar evler ise bina sayılmaz. Arazi ise sınırları belirlenmiş, yatay ve düşey sınırları bulunan yeryüzü parçasıdır. Belediye sınırları içinde parsellenmiş araziler ise arsa olarak kabul edilir.
Bina ve arazi vergisi mükellefleri, mülk sahipleri, varsa intifa hakkı sahipleri veya bina ve araziye malik gibi tasarruf eden kişilerdir. Paylı mülkiyet durumunda ise malik olanlar hisseleri oranında vergiye tabi tutulurlar. Elbirliği mülkiyet durumunda ise malikler vergiden müteselsilen sorumludurlar.
Mükellefiyetin başlangıcı, bina ve arazi vergisi için farklı durumlara bağlıdır. Vergi değerini etkileyen değişikliklerin olduğu durumlarda veya dört yılda bir yapılan takdir işlemlerinde takdirin yapıldığı tarih veya muafiyetin sona erdiği tarih mükellefiyetin başlangıcını belirler. Takip eden bütçe yılından itibaren vergi ödenmeye başlanır.
Mükellefiyetin sona ermesi ise yanan, yıkılan, tamamen kullanılamaz hale gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan binalar için olayın gerçekleştiği taksitten itibaren sona erer. Ayrıca, kanunlarla yasaklanan binaların vergileri, olayın bildirilmesi veya resen tespit edilmesi üzerine, olayın gerçekleştiği tarihten sonraki taksitlerden alınmaz.
Emlak vergisi, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında birinci taksit olarak ödenirken, ikinci taksit Kasım ayında ödenir.
Emlak Vergisi
Emlak vergisi, Türkiye'de taşınmaz mülk sahiplerini ilgilendiren önemli bir vergi türüdür. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yönetilen bu vergi, bina, arsa ve arazilerin sahipleri tarafından ödenir.
Emlak vergisinin konusu, ülke sınırları içinde bulunan binalar, arsalar ve arazilerdir. Bir binanın ne olduğunu belirlemek için yapıldığı maddeye bakılmaz. Karada veya su üzerindeki her türlü sabit inşaat, yani binalar emlak vergisinin kapsamındadır. Ancak yüzer havuzlar, çadırlar veya nakil vasıtalarına takılıp çekilebilen seyyar evler gibi yapılar bina olarak kabul edilmez. Arazi ise, yeryüzünde belirlenmiş sınırları olan ve belediye tarafından parsellenmiş alanları ifade eder. Belediye sınırları içinde parsellenmiş araziler ise arsa olarak adlandırılır.
Emlak vergisi mükellefleri, taşınmaz mal sahipleri veya varsa intifa hakkı sahipleridir. Bunun yanı sıra bina veya araziye malik gibi tasarruf eden kişiler de vergiye tabi tutulurlar. Paylı mülkiyet durumunda, bir binaya veya araziye ortak mülkiyet hakkı bulunan kişiler, hisseleri oranında vergi öderler. Elbirliği mülkiyet durumunda ise, malikler vergiden müteselsilen sorumludur.
Emlak vergisi mükellefiyeti çeşitli durumlarda başlar ve sona erer. Bina ve arazi vergisi için mükellefiyetin başlangıcı, vergi değerini etkileyen değişikliklerin meydana gelmesi, dört yılda bir yapılan takdir işlemleri veya muafiyetin sona ermesi gibi durumlara bağlıdır. Mükellefiyetin sona ermesi ise, bir binanın yıkılması, tamamen kullanılamaz hale gelmesi, vergiye tabi iken muaflık kazanılması veya yasal olarak yasaklanması gibi olaylara dayanır.
Emlak vergisi, birinci taksit ve ikinci taksit olmak üzere iki eşit taksit halinde ödenir. Birinci taksit Mart, Nisan ve Mayıs aylarında, ikinci taksit ise Kasım ayında ödenir. Maliye Bakanlığı, bölgelerin özelliklerine göre ödeme aylarını değiştirebilir.
