Muğla'nın Ula ilçesine bağlı Gökova ovası, yıllardır sarı susamın yetiştirildiği verimli topraklara ev sahipliği yapıyor. Özellikle Japonların suşi yapımında tercih ettiği bu susam, geleneksel yöntemlerle üretilmeye devam ediyor. Ancak, iklim değişiklikleri ve iş gücü sıkıntıları gibi zorluklar nedeniyle susam tarlaları, diğer ürünlere bırakılıyor.
Altın sarısı rengiyle göz kamaştıran Gökova susamı, Haziran aylarında toprakla buluşuyor ve Eylül'de hasat için hazır hale geliyor. Geleneksel yöntemlerle elle toplanan susam, ortalama 21-24 gün arasında kurutuluyor. Daha sonra, elle çırpma yöntemiyle yuvalarından ayrılıyor ve elle eleme işlemiyle son halini alıyor.
Bu özel ürün, hem Gökova'nın hem de Türkiye'nin gururu. İster yerel mutfakta ister uluslararası mutfakta, sarı susamın eşsiz tadı ve kalitesi, onu vazgeçilmez kılıyor.
Gökova Körfezi'nin iyotlu rüzgarlarıyla tatlandırılan eşsiz bir ürün, sarı susam. Organik yetiştirilme yöntemleri ve doğal sulama süreci ile benzersiz bir aroma ve yağ oranına sahip olan bu susam, fiyatında da ciddi bir artış yaşadı.
Gökova'da yetişen sarı susamın fiyatı, son yıllarda artan talep ile birlikte yükselişe geçti. Geçen yıl kilogramı 45-50 lira aralığında satılan bu değerli ürün, bu yıl tüccarlar tarafından 95 lira fiyatla alınmaya başlandı. Perakende satışlarda kilogram fiyatı ise 120 liraya kadar yükseldi.
Japonların Gökova Aşkı
Sarı susamın en büyük hayranlarından biri kesinlikle Japonlar. Bu benzersiz tatlı, Japon mutfağının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. İzmir'den aldıkları sarı susamı hem kendi ülkelerinde hem de Amerika'da suşi yapımında kullanıyorlar. Ama bu lezzeti sadece suşiyle sınırlı tutmuyorlar; susamı, diğer yemeklerde de tatlandırıcı ve süsleme malzemesi olarak kullanıyorlar.
Bu özel susam, Gökova'nın doğal güzelliklerinin yanı sıra culinarik dünyada da adını duyurmaya devam ediyor. Hem yerelde hem de uluslararası alanda büyük bir talep gören sarı susam, Türkiye'nin gastronomik mirasını temsil ediyor.
Gökova'nın altın sarısı susamının üreticileri bu yıl, tarlalarda işçi sıkıntısıyla karşı karşıya. Üretici Günay Kurt, bu yılın sarı susam rekoltesinden umutlu ancak işçi bulamamanın olumsuz etkilerini dile getiriyor.
İşçi Sıkıntısı Susam Ekimini Tehdit Ediyor
Üreticinin beklentisi bu yıl 1,5 ton sarı susam rekoltesi. Ancak Günay Kurt'a göre, Gökova ovasındaki susam tarlalarında en büyük sıkıntı işçi bulamamak. Susam sökümü için Köyceğiz’in kırsal mahallelerinden işçi getirmek zorunda kaldıklarını ifade eden Kurt, bu durumun susam ekimi için bir engel teşkil ettiğini belirtti.
Gökova Körfezi'nin esintisi, susamın kalitesini belirleyen önemli faktörlerden biri. Bu meltem rüzgarı sayesinde, denizin kıyısında yetişen sarı susam daha değerli hale geliyor. Özellikle yağ oranının yüksek olması, bu susamın dış pazarlarda talep görmesini sağlıyor. Japonların büyük ilgi gösterdiği Gökova susamı, ilaç sanayiinde de kullanılıyor. Kurt, fiyatların bu yıl daha da yükseleceğini öngörüyor.
Ancak işçi sıkıntısı, üreticileri farklı ürünlere yönlendiriyor. İşçi maliyeti ve işçi bulma zorluğu nedeniyle üreticiler, mısır ve buğday gibi daha az işçilik gerektiren ürünlere yöneliyor. Bu durum, Gökova'nın eşsiz sarı susamının geleceği için bir tehdit oluşturabilir.
