Romanya, Türkiye ile gurur duyuyor!

Önce Romanya hakkında kısa bilgi vermek isterim...

Romanya, Türkiye ile gurur duyuyor!
Kategorilenmemiş
Yayın Tarihi : 15-04-2019 11:19
Romanya Avrupa Birliği’nin 9. büyük devletidir. Başkenti Bükreş’tir. Bükreş aynı zamanda ülkenin en gelişmiş şehridir. Bükreş “küçük prens” anlamına gelmektedir. Ülkede tarımsal üretimde ilk sıradadır. Avrupa’da en çok insan fosillerine bu ülkede rastlanmaktadır. Tarihi ve doğal güzelleri oldukça fazla olan bir ülkedir. Bu açıdan Dünya Gezi ve Turizm Konseyi'ne göre turistlik açısından hızla büyümekte ve 4. sırada olmaktadır. Tuna Nehri Romanya için oldukça önemlidir. Ayrıca Avrupa ülkeleri arasında petrole en fazla sahip ülkedir. Resmi dili Rumence'dir. Sınır bölgelerinde Macarca ve Almanca’nın konuşulduğu da görülmektedir. Romanya seküler bir devlettir. Hâliyle resmi bir dini yoktur. Bununla beraber Romanya’da Ortodoks kilisesine rastlanmaktadır. Ayrıca diğer en fazla dini tercihler Roman Katolik dini olarak görülmektedir. Ülkenin iklim şartları Karadeniz’e kıyısı olması sebebiyle ılıman ve karasal iklim özelliklerini taşımaktadır. Ülkede dört mevsimde yaşanmaktadır. [resim=20190415resim-112529DZ][/resim] Avrupa’nın en eski topraklarındandır. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Roma imparatorluğu tarafından işgal edilmiştir. İşgal edilen bu devlet Gotlar, Hunlar, Macarlar, Peçenekler, Slavlar, Avarlar ve Osmanlı istilalarına uğramıştır. 1881 yılında Romanya Krallığı ilan edilmiştir. 2. Dünya Savaşı’nda Almanya safına geçmiştir. Ve faşizme yönelmiştir. 1944 yılında Kızıl Ordu istilasına uğrayan devlet 1947 yılında Romanya Halk Cumhuriyeti’ni ilan etmiştir. 1989 yılında yaşanan Romanya Devrimi sonucunda rejim değişikliği yaşanmış ve demokrasi [resim=20190415resimHD-112542OP][/resim] Romanya'da misafirperver insanlar bulunmaktadır. Özellikle de kırsal bölgelerde daha fazla misafirperver kişiler bulunmaktadır ve oldukça güler yüzlü karşılamaktadırlar. “Günaydın”, “İyi günler “ gibi selamlaşmalar önemlidir burada yaşayan vatandaşlar için. Ve birbirlerini öperek selamlarlar. Bu ülkede “Hayır” demek aslında hayır anlamında değildir. Kibar bir ifadedir yeni tanışmış kişiler birbirine bir şey ikram ettikleri durumunda hayır kelimesinin arkasından bir kere daha ikramlarını uzatırlar. Tokalaşmak bu ülkede önemli bir durumdur. Ve tanıştıklarıkadınların elini öperek selamlaşırlar. Ev ziyaretlerinde çiçek veya çikolata götürmektedirler. Ülkede kamu kuruluşlarında sigara tüketimi kesinlikle yasaktır. [resim=20190415resim-112625ZZ][/resim] Evet bu genel bilgiler ışığında nasıl bir ülkeden bahsetmek istediğimi daha iyi anlarsınız. Öncelikle Kültür ve sanata çok saygılı bir millet, 15.000 adet Türk yatırımcısı Romanya’da şirket kurmuş. Avrupa’ya mal satıyor. [resim=20190415resimHD-112639QE][/resim] Her köşe başında dönerciler mevcut. Biz ülkeye neden gittik: Türkiye Haftası sebebi ile ülkemizin kültürel ve gastronomik değerlerini Romanya’da anlatmak için yaklaşık 44 kişilik bir heyet olarak gittik. Yunus Emre Enstitüsü önderliğinde, Gap idaresi başkanlığı, Göbeklitepe Kaz heyeti Başkanlığı, Çeşitli sanatçılar ve Türk Mutfağını tanıtmak amacı ile Gastronomi Turizmi Derneği ekibi olarak gittik. Bu organizasyon bence ülkemiz ve Romanyalılar için çok önemliydi. Neden mi? Önce Yunus Emre ekibi organizasyonu mükemmel gerçekleştirdi ve Romanyalıların en tarihi ve popüler mekanları içinde nitelikli etkinliklere imza attı. [resim=20190415resim-112653OT][/resim] Mekan seçimleri haricinde Türkiye’den gelen heyet her biri konusunda uzman olan çok değerli isimlerdi. Mesela Müzikte Uğur Işık ve ekibi mükemmel anlar yaşattı. Çamur ve el sanatlarında Sibel Sevim Hoca ve eşi çok farklı etkinliklere imza attılar. Bunun yanı sıra Göbeklitepe Kazı heyeti başkanı Celal Uludağ tüm misafirleri adeta büyüledi. Gastronomi Turizmi Derneği olarak biz de aşçılarımız, Türk Kahvesi etkinlikleri, Orijinal Şerbet Kültürümüz, Türk Mutfağı workshoplarımız ile fark getirdiğimize inanıyoruz. Bu anlamda tüm ekip inanılmaz bir senkronizasyon içinde çalıştı. Kimsede ast üst v.b. kompleksler, egolar olmadan Türkiye başarısı için yeri geldi stand taşındı yeri geldi protokolde konuşma yapıldı. Bu organizasyon öncesi yunus Emre Enstitüsünü çok tanımıyordum ama sonrasında ne kadar vizyoner bir yapılanma olduğunu ve ülkemiz için nasıl bir şans olduğunu daha iyi hissetmeme sebep oldu. Bu organizasyon 5 gün sürdü ve her gün en az 3-4 farklı mekanda aynı anda etkinlikler koordine edildi.Bir tarafta seramik atölyesi yapılırken bir tarafta konferans veya bir tarafta Türk Kahvesi tadımı yapılırken diğer tarafta Türk Mutfağı Workshopu yapılıyordu. Bu noktada organizasyon transfer (hem insan hem malzeme) Bükreş trafiğine göre kolay değildi. Araba fiyatları uygun olunca herkes motor yerine araba almış.Normalde Avrupa şehirlerinde gördüğüm motor oranı burada düşük ama tam tersine araba fazlaydı. Bu sebeple transferleri gerçekleştiren Yunus Emre ekibini özellikle kutlarım. Gelelim orada gittiğim ve kaçırılmaması gereken noktalara; Başarılı Türk Dönercisi Dristor. Sakın kaçırmayın sadece Döner değil en son muhallebi veya Künefe tadımlıyordum. Sanırım Avrupa’daki en büyük dönerci ve helal olsun gerçekten süper işletiyorlar. *Old town her şehirde olur ama burada sanki daha bir sevimli… Bana Ukrayna Liviv’i hatırlattı.Öğleden sonra herkes güneş altında yayılmaya devam ediyor. *Aperto Restoranı tavsiye ediyorum.Orada öyle bir Türk Mutfağı workshopı gerçekleştirdik ki;oraya gidin ben Türkim diyin herkes karşınızda hazırola geçer.Neden mi;Avrupa’nın en iyi şeflerine içli köfteden yuvalamaya kadar nasıl yapılduğını gösterip yaklaşık 10 çeşit yemek yedirdik.Tüm şefler GTD nin Türk şeflerini ayakta alkışladılar. *Pastane için Chocolat daki ürünleri tatmanızı öneririm.Özellikle kapı girişindeki dekor ve çiçekler kalbimi kazandı. *Caju yine gidilmesi gereken bir mekan. *Gus-Ria çok sevimli ve Türkleri çok seven bir sahibi var. Kaçırmayın. *Prismus gibi yıllanmış mekanların haricinde gerçekten et sevenler için bana göre en önemli adres Vacamuuu… Neden mi? Texas’dan ve Japonya’dan secereli etler direkt buraya geliyor. Burada kalteli et yemek ne demek damarlarınıza kadar anlıyorsunuz. Japonların Kobe eti burada mükemmel tadımlanması gereken etlerden. Ayrıca Angus ;körpe süt dana yavru etleri de mevcut ama ben o kadar vicdansız olamayacağımı düşündüğüm için talep etmedim. Buraya Salvador Dali ekibinden en önemli futbolculara kadar geliyor.Kapıda Ferrariler sıra bekliyor. Fiyatı da hiç ucuz değil nerdeyse cüzdanı komple bırakacaktım ama yine de değdi. Buraya giderken kesin yanınızda sizi ağırlamak isteyen biri olmalı… Bu mekana özellikle Günaydın et Cüneyt Asan çok sık geliyormuş. Buradan Et profesörüne selam olsun. Gelelim sushi sevenlere; Gördüğüm en sevimli ve nitelikli hizmet aldığım;Ben sushi sevmem diyenlerin bile parmaklarını yalayarak çıkacakları özel bir mekana; adı; Aİ Sushi bar. Yeri Strada Pars 71 de,tam köşede sevimli ve akşam iş çıkışı bile gidebileceğiniz tertemiz bir mekan. Sushico gibi fiyatları sevmeyenler için birebir. Sahibi de Eren Yöntem.Sevimli kızlar servis yapıyor.Kesinlikle tavsiye ederim. [resim=20190415resim-112704BO][/resim] Benim özellikle teşekkür etmek istediklerimi bir çırpıda yazıyorum. *Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş (iş bitirici ve ülkemiz için aksiyon alıp bizlerin önünü açtığı için) *Yunus Emre Vakfından Nurullah Yavaş bey, Ramazan Yılmaz bey, Melda İrem Mantı hanım, Elvan Büşra Yenigün hanımın mükemmel uyumlu çalışması ve Romanya’da ekip olarak kolları sıvayıp canla başla çalıştıkları için… *Göbeklitepe Kazı heyeti başkanı Celal Uludağ (Tüm Romen tarih Profesörlerinin ağzı açık dinlettiği için) *Eskişehir’den çömlek uzmanı Prof dr. Sibel Serim hoca ve değerli eşi (gizli kahraman) (Yaptığı takılardan alacağım çok beğendim) *Türkiye’den Gastronomi Turizmi Derneği Ekibimizden GTD Etkinlik Genel Koordinatörü Ali Ciner; Şerbetçi Ali baba (muhteşem Showlarla gönülleri fethetti), Değerli şeflerimiz;Necmettin-Mehmet-Sultan Erşahin ;Türk Kahve Sunumları için Osman Serim –Musa Gümüştaş (süperdi) *Ne kadar süperdi derseniz Yabancı şefler workshop sonrası bizim Türk şeflerimizi ayakta alkışladı. *Tüm transferleri ve organizasyonu koordine eden Melda hanımın ekibini Firdevs Lordache-Miora İnci-Beiget (Behçet) Carani içten kutlarım. *Gap idaresi basın ve halkla ilişkiler Demet Bektaş ile de beraber konferans vermek bana ayrı bir mutluluk verdi.Kendilerinin hazırladığı 5 dk lık 9 kentimizi anlatan kısa film ve sunumu eve gelir gelmez oğlumla paylaştım.Kendi değerlerimizin farkına varmak lazım.Gap idaresi başkanını da tebrik etmek lazım.Mezopotamya yolculuğu işte ülkemizin hikayesi.Bana özel bir kitap armağan ettiler.Sadece kitap 5 kg.İçeriği oradan biçin… *Bu arada bize orada destek olan TİAD başkanımız Güven Güngör ve genel sekreterimiz Barbaros Yıkar’a teşekkürler.THY Bükreş Müdürümüz bizleri sorunsuz uçurduğu için ayrıca teşekkürler. Bir de gördüğüm en asil büyükelçimiz Füsun Aramaz hanımefendiye teşekkürlerimi sunarım. (asillik annesinden geliyor) Bükreş Ticaret Müşavirimiz Hakkı Barutçu ile de iyi bir frekans yakaladık bundan sonra Gurme mekanları Bükreşte o bana ,ben de İstanbul’da ona anlatıp gezdiriyor olacağım. Ben den bu haftalık bu kadar;kalın sağlıcakla Teşekkürler Romanya …