[b]GÜLLERİN SAVAŞI KOÇ, ARES ile ARTEMİSİN BULUŞMASI,[/b]
En son astro günceme böyle not düşmüşüm. “Güllerin Savaşı”. Bu aralar vizyonda Uranüs ve Plüton var. Gökyüzünde psikogerilim filmlerini aratmayan bu haftanın göksel atlasına şöyle bir baktığımızda,
Ay 20° Koç burcunda, tam karşısında Güneş, yine 20° Terazi burcu, (apex) yani odak noktası 20° Oğlak’ta.
Türkiye astrolojik haritasında Güneş derecesinin tam karşısında transit eden ve 5 derecede bulunan Uranüs, Plüton gezegeni ile güç merkezi oluşturuyor.
13 Ekim Pazar gününü 14 Ekim’e bağlayan gece saat 00:07’de gerçekleşecek olan ve öncesi ve sonrasında artı iki gün daha süper rezonansını hissedeceğimiz bu Plütonik Dolunay’ın, burçlar üzerinde etkisine başlamadan önce ülkemizin astroloji haritasını da hesaba katarak bu haftayı şöyle bir özetleyeyim isterim.
Türkiye astroloji haritasının 10. evine denk gelen bu Dolunay, Chiron’un bulunduğu eve denk geliyor.
50 yılda bir geçişini yapan Chiron Koç burcuna tekamül ettiğinde, dönüşüm krizleri yaşatan Plüton, yeni durumları doğurmakla ünlenmiş Chiron ile işbirliği haline geçecek.
[resim=20191014resim-120036WS][/resim]
YANİ; bu demek oluyor ki bugünden itibaren hayatımızla ilgili her türlü konuda riskler almamız gerekebilir. Bu dönüştürücü etkili Dolunay aslında hepimizin hayatında gideceği yönü belirlememize yardımcı olmaya geliyor. Her türlü yıkımı inşa etmeye zorlayan bu dönüştürücü etki, bütün dünya için geçerli olduğu gibi, ülkemiz için de geçerli bir etki yaratıyor olacak kuşkusuz.
Kişisel anlamda inceleyecek olursak eski, sürümü geçersiz her türlü, düşünme, çalışma, sevme biçimleri, davranış kalıpları, eski kıyafetler gibi ıskartaya çıkacak. Çöp olarak gördüğünüz kişi, proje, eşya ne varsa Plüton dönüştüren gücüyle çöplerinizi dönüşüm kutusuna atıverecek. Neyin neye dönüşeceğine şaşıracağımız bu hafta tam anlamıyla sancılı bir süreci beraberinde getiriyor diyebilirim. Panik yapmamalıyız. Değişim ve dönüşüm korkusu olanların öncelikle sancısız doğum olmayacağının bilincinde olmaları gerekiyor. Unutmayın, bu dönüşüm sancıları ne kadar güçlü gelirse doğumun da bir o kadar sağlıklı olacağı öngörülür. Koç aksında beliren bu Dolunay, Koç burcunun mücadeleci hatta savaşçı yanıyla sizi ivmelendirmeye geliyor.
Başka bir ismiyle Savaş tanrısı Ares, eril enerjinin defolu yönlerinin hakim olacağını gösterir. Silahlar, tanklar, savaşlar, güç gösterileri, kaos, terör, kavga, gürültü, sosyal linçler vs.
Koç burcu gökyüzünde belirir belirmez ne hikmettir ki barış için bile savaşırken buluruz kendimizi.
Her ne kadar adı barış harekatı gibi de gösterilse savaş savaştır. Savaşmak zorunda kalmayacağımız günler barış içinde olduğumuz günlerdir. Şöyle bir ülkemize ve dünyaya bakacak olursak içinde bulunduğumuz ruh halinin aslında kolektif bir bilincin negatif bir yaptırımı olduğunu da görebiliriz.
Ne yapmalıyız diyenlere söylediğim bir kaç sözü sizinle de paylaşmak istiyorum. Bunlardan en önemlisi belki de Koç burcunun en defolu özelliklerinden biri olan kaos’a izin vermemek. Duygusal insanlar olarak, canımızın yandığı her haberde bu duyarlılığı öfkeye çevirmeye çalışan provokatif olay ve söylemlerle karşılaşabiliriz. Çıban niteliğinde insanlar talihsiz sözleriyle bizi çileden çıkartabilir, kadın, çocuk ve hayvanlara uygulanan zulme kayıtsız kalmayıp öfkemizi kontrolden çıkarabiliriz.
Kontrol edilemeyen gücün güç olmadığını çocuklarımıza öğretmemiz gereken bu süreçte, onları internet ya da sosyal medya üzerinden, örneğin müzik yoluyla isyankarlığa sevkeden argo şarkılardan uzak tutmalıyız. Kısacası içinde umut barındırmayan her türlü yayına engel olun ya da bir şekilde internete kısıtlama getirin derim.
En sağlıklısı, onları karşınıza alıp dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği bu sürecin aslında gerekli bir dönüşüm olduğunu, insanlığın, doğanın yaşadığı bu sancının aslında ortak bir insanlık bilincinin basamakları olduğunu kavramalarını sağlayın.
Bir başka tavsiyem de bu süreç içerisinde küresel hava değişimlerinin yaratacağı olası hava muhalefetlerine karşı hazırlıklı olun. Özellikle araba kullananlar için lastiklerini ya da bakımlarını yaptırmaları çok önemli. Dolular, kaygan zeminler, sert rüzgarlar hatta seller gündeme gelebilir. Siz yine de sevdikleriniz için, arabanızda, çantanızda katlanabilir yağmurluklar, portatif şemsiyeler bulundurun. Ayın 11’inden itibaren her türlü estetik operasyon, özellikle baş bölgesi ile ilgili her tür güzellik uygulamasından kaçının. Kısacası kafanızı koruyun derim.
Olay, ilişkiler ve aşk olduğunda durum ne oluyor? Bir de ona göz atalım isterseniz...
Artemis, 14 Ekim’de gökyüzünde Dolunay olarak belirip Aresle kırık kalpler salonunda bir valse gidiyor. O gece Venice, aşktan kalan bir dizi yalnızlığı takıyor olacak boynuna. Yani geçmişten kalan kırık dökük duygularınız ve paramparça bir kalp ile hüznün çekmecelerini temizliyorken bulabilirsiniz kendinizi.
Kadınlar, 14 Ekim gecesi saat 00:07’de belki de hiç olmadıkleri kadar mağrur, cazibeli ve şefkatli bir şehvet ihtiyacı içerisinde olabilirler.
Erkeklerde ise durum biraz daha farklı gerçekleşir. Daha tumturaklı, baskın ve kuralcı tavırlar sergilerler. Maço, yöneten, kural koyan, sınırlandırılmaktan kaçan isyankar ama bir o kadar da avcı hallerine bürünürler. Karda yürümeyi bilenin iz bırakmayacağı bu Koç Dolunayında eğer bir partneriniz varsa şeytana davetiye çıkartmayın. Eğer yalnız iseniz size tavsiyem o gece kavalyenizi, bir de şehvetin şalını boynunuza almayın, zira “Kırık kalpler Şatosunda vals var.”
Unutmayın ruhların dansı tek başına yapılır ancak...
