Türkiye tarım sektöründe yaşanan enflasyon sorunuyla mücadele etmekte zorlanıyor. Her geçen gün artan tarımsal enflasyon, vatandaşların ekonomisini olumsuz etkiliyor. Üretici enflasyonu son verilere göre yıllık yüzde 71,96 artış gösterdi. Aylık artış oranı ise yüzde 4,47 olarak kayıtlara geçti. Bu durum, market raflarında tarım ürünlerine bakarken vatandaşların cebinden daha fazla para çıkmasına neden oluyor.
Tarım ürünlerindeki enflasyonun büyük bir artış göstermesi, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere de yansıdı. TÜİK, 2023 Eylül ayına ait Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi'ni kamuoyuyla paylaştı.
Bu verilere göre, Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (2015=100), 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 4,47 arttı. Aynı endeks, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 46,58 artış gösterdi. Bir önceki yılın aynı ayına göre ise inanılmaz bir yüzde 71,96 artış yaşandı. Ayrıca, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 91,66'lık bir artış dikkat çekiyor.
Sektörler bazında bakıldığında, bir önceki aya göre balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde yüzde 1,23'lük bir azalış görüldü. Ancak, tarım ve avcılık ürünleri ile ilgili hizmetlerde yüzde 4,50 artış yaşandı. Ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde ise yüzde 8,54'lük bir artış gözlendi. Ana gruplarda ise tek yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 3,28 artış, çok yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 4,74 artış ve canlı hayvanlar ile hayvansal ürünlerde yüzde 6,10'luk bir artış kaydedildi.
Tarım ürünlerindeki bu hızlı fiyat artışları, vatandaşların alım gücünü olumsuz etkiliyor. Marketlerde sebze ve meyve fiyatlarının yükselmesi, aile bütçelerini zorlayan bir unsur haline geldi. Üretici enflasyonunun kontrol altına alınması ve tarım ürünlerinin daha erişilebilir hale gelmesi için çözüm arayışları devam ediyor.
En Yüksek Artış Meyvelerde
Tarım sektöründe yıllık artış oranlarına dair yeni veriler açıklandı. Bu verilere göre, farklı tarım ürünlerindeki fiyat değişiklikleri dikkat çekiyor. İşte bu değişikliklere dair detaylar:
Tarım ürünleri içerisinde yıllık artış oranlarına bakıldığında, bazı alt gruplarda önemli değişimler yaşandığı görülüyor. Tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar, yüzde 26,19'luk bir artışla dikkat çekiyor. Çeltik ise yıllık artış oranıyla öne çıkıyor ve yüzde 50,65'lik bir artış gösteriyor.
Diğer yandan, üzüm ve yumuşak çekirdekli meyveler, sırasıyla yüzde 154,83 ve yüzde 146,92'lik yıllık artış oranlarıyla dikkat çekiyor. Bu ürünlerdeki yüksek artışlar, tarım sektörünün geleceği açısından önemli bir gösterge olarak değerlendirilebilir.
Ancak, bir önceki yılın aynı dönemine göre azalış yaşanan tek alt grup, yüzde 5,93'lük bir azalışla lifli bitkiler kategorisi oldu. Diğer taraftan, tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar ile koyun ve keçi, canlı; bunların işlenmemiş süt ve yapağıları alt gruplarında ise artış oranları daha düşüktü. Tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlarda yıllık artış oranı yüzde 1,80 iken, koyun ve keçi ürünlerinde ise yüzde 2,86'lık bir artış gözlendi.
Aylık olarak incelendiğinde ise, yağlı meyveler ve diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler alt gruplarında yüksek artışlar görülüyor. Yağlı meyveler, yüzde 31,62'lik bir artışla öne çıkarken, diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler alt gruplarında yüzde 24,05'lik bir artış kaydedildi.
Türkiye tarım sektöründe, farklı tarım ürünlerinde yıllık ve aylık artış oranlarında değişiklikler yaşanıyor. Bu değişiklikler, tüketicilerin meyve ve sebze fiyatları üzerindeki etkisini gösteriyor. Gelecekte tarım politikalarının şekillenmesinde bu verilerin dikkate alınması önemli olacaktır.
