Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından yürütülen son çalışma, Türkiye'de özel izinle üretimi yapılan kenevirin, evlerin inşa edilmesinde kullanılacağı heyecan verici bir gelişmeye yol açtı. Dr. Öğr. Üyesi Fahri Birinci'nin liderliğinde gerçekleştirilen bu proje, kenevir saplarının, inşaat sektöründe önemli bir malzeme olarak kullanılmasının kapılarını açıyor. İşte bu dönüm noktası niteliğindeki gelişmenin ayrıntıları:
Kenevir, uzun yıllardır tıbbi ve endüstriyel amaçlar için kullanılan bir bitki olarak bilinirken, bu son proje sayesinde inşaat sektöründe de büyük bir rol oynamaya hazırlanıyor. Dr. Birinci, kenevir saplarının tuğla, izolasyon ve yalıtım malzemesi üretiminde kullanıldığını açıkladı. Bu, geleneksel yapı malzemeleriyle rekabet edebilecek dayanıklı ve çevre dostu bir alternatif sunuyor.
Kenevirin inşaat malzemesi olarak kullanılması, çevre dostu inşaatın yaygınlaşmasına katkı sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Kenevirin kullanılması, inşaat sırasında karbon ayak izini azaltabilir ve enerji tasarrufu sağlayabilir. Ayrıca, bu yenilikçi yaklaşım, sürdürülebilir inşaat projelerini teşvik edebilir ve çevreye duyarlı bir inşaat sektörünün temellerini atmış olabilir.
Kenevirin kullanımı, sadece yapı malzemesi olarak değil, aynı zamanda ısı ve ses yalıtımı için de büyük potansiyel taşıyor. Kenevirin dış ve iç duvarlarda kullanılabilmesi, binaların daha enerji verimli olmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, ses yalıtımı açısından da etkili bir seçenek sunarak konforlu yaşam alanları oluşturabilir.
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nin yürüttüğü bu önemli projenin sonucunda kenevirin inşaat sektöründe kullanılması, çevre dostu inşaatın geleceği için parlak bir umut sunuyor. Bu yenilikçi yaklaşım, çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik konularında büyük bir ilerleme sağlayabilir. Türkiye'nin bu atılımı, dünya genelinde büyük bir ilgi ve takdirle karşılanıyor.
Depreme dayanıklı binaların inşası için kullanılan kenevir bazlı ürünler, yapı malzemeleri arasında hafif olmalarıyla dikkat çekiyor. Bu konuda önemli bir açıklamada bulunan Dr. Öğr. Üyesi Fahri Birinci, kenevirin diğer taşıyıcı sistemlerde başarılı sonuçlar elde edilmesini sağladığını vurgulayarak müjdeli haberleri paylaştı. Ayrıca, bu yenilikçi taşıyıcı sistemin iç ve dış duvarlarda, yani bölme elemanlarında nasıl kullanılabileceğini de açıkladı.
Dr. Öğr. Üyesi Birinci, kenevir malzemesinin parasal açıdan oldukça ekonomik olduğunu belirtti. Ancak, bu malzemenin yapı malzemesine dönüştürülmesiyle önemli bir değer kazandığını ve katma değeri artırdığını sözlerine ekledi. Bu da ülke ekonomisine ve Türkiye'de kenevir üretiminin daha cazip hale gelmesine katkı sağlayabilir. Dr. Birinci, çalışmaların bu yönde hızla devam ettiğini ifade etti.
Kenevirden üretilen yapı malzemeleri konusunda bir buçuk yıldır yoğun bir şekilde çalıştıklarını dile getiren Dr. Birinci, kenevirin az kullanılan yan ürünleri veya atık olarak kabul edilen saplarının da yapı malzemesi olarak kullanılabileceğine dikkat çekti. Bu yönde yapılan araştırmaların önemine vurgu yapan Dr. Birinci, kenevirden farklı malzemeler üretmeyi amaçladıklarını belirtti.
Dünya genelinde kenevirin birleştirici ve bağlayıcı madde olarak kullanımının oldukça sınırlı olduğunu belirten Dr. Birinci, Avrupa ve Amerika'da kullanılan kireç esaslı malzemelere dayandığını söyledi. Ancak, bu alanda daha fazla çalışma yapmayı hedeflediklerini ifade etti. Kireç, alçı ve toprak gibi malzemelerin birleştirici ve bağlayıcı olarak kullanıldığını söyleyerek, bu konuda daha fazla inceleme yapacaklarını belirtti.
Bilim dünyasının önemli isimlerinden Dr. Birinci, son dönemde yaptığı araştırmalarla büyük bir çıkış yakaladı. Dr. Birinci, son keşfinde elde edilen malzemelerin deneysel boyutta 15 lik küpler ve 3 santim kalınlığında plakalardan oluştuğunu belirtti.
Bu ürünün inşaat sektöründe özellikle duvar ve izolasyon malzemesi olarak kullanılabileceği üzerine yoğunlaşan Dr. Birinci, bu konuda önemli bulgulara ulaştığını ifade etti.
Dr. Birinci, elde edilen ürünlerin ağırlığının önemine dikkat çekti. Birim hacim ağırlığının %3 ile 8 arasında değiştiğini belirten uzman, bu özelliğin inşaat sektöründe büyük avantajlar sunabileceğini vurguladı.
Ülkemizde yaygın olarak kullanılan tuğla duvarların yaklaşık yarısı kadar ağırlığa sahip olan bu malzemenin, depreme dayanıklı yapıların inşasında kullanılabilir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Dr. Birinci, "Malzeme kendisi depreme dayanıklı değil, ancak ağırlığı nedeniyle yapının dayanıklılığını artırabilir" dedi.
Dr. Birinci, inceledikleri bazı malzemelerin Türk standartlarına göre doğrudan izolasyon malzemesi olarak sınıflandırıldığını belirtti. Bu malzemelerin %6'dan fazla geçirgenliğe sahip olanların yapı malzemeleri olarak kabul edildiğini söyleyen uzman, %6'dan düşük geçirgenliğe sahip olanların ise izolasyon malzemesi olarak kullanılabileceğini açıkladı.
Dr. Birinci'nin ekibi, ince alüminyum veya alüminyum kompozit malzeme kullanarak dış cephe kaplamaları yapma denemeleri gerçekleştirdi. Bu denemeler sonucunda başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyleyen Dr. Birinci, yeni malzemenin inşaat sektöründe çeşitli uygulama alanları bulabileceğini belirtti.
