Gemiye girişte herhangi bir karışıklık yaşamadım. Görevli arkadaşlar işlerini çok düzenli bir şekilde organize ettiler. Gemi kalkmadan önce anonslarla bilgilendirmeler yapıldı. İlk önce can yelekleriyle salonda toplanıp tatbikat gerçekleştirildi. Sonra saat tam 14.00'de gemi Çeşme limanından kalktı.
Suite, küçük bir salon ve ayrı bir yatak odasından oluşuyor. Geniş bir balkonu vardı. Miami’de bindiğim cruise’dan daha iyiydi odam. Oda servisi, masaj, sauna, kuaför vs gibi tüm bilgilerin yer aldığı broşürler vardı. Gemi Mikanos’a doğru yol olmaya başlayınca benim keyfimde başlamış oldu.
Yapılan anonslarla gemide her an, nerede, hangi aktivite var öğreniyorsunuz. Profesyonel bir ekip var ve güler yüzlüler. Her saat başka bir eğlence ve aktivite düzenleniyor.
Program Koordinatörü Özgür Güzel değişik eğlencelerle tüm yolcuları eğlendirmenin en güzel şeklini bulmuş. Yolculuk boyunca hiç sıkılmadan gidebiliyorsunuz. Açık büfe Kahvaltı ve yemekler de güzeldi. 2 ayrı geniş ve teraslı restoran olduğu için kargaşa yaşanmadı.
Tabi gemi de casino da mevcut. Kumar severler için Fiesta Casino da canlı ve makine oynayabiliyorsunuz. Ben kumar sevmem ama casino ortamlarını severim. Şovları ve servisiyle Fiesta Casino bence kaliteliydi. Fiesta Casino Pazarlama Müdürü Şevhat Sezeröz gezi boyunca bizimle çok güzel ilgilendi.
Tur vizesiz olduğu için gemiye binerken size bir kart veriyorlar ve o sizin artık pasaportunuz oluyor. Ada çıkışlarında ve girişlerinde mutlaka o kartı okutmanız gerekiyor. Ama duyduğuma göre gemiye binmek için gerçekleştirilen prosedür schengen vizesi almaktan zor oluyormuş.
Buna rağmen adalarda kaçanlar olmuyor mu?
Evet daha önce 2-3 tane olmuş. Gemiye geri dönmemişler. Bu durumda gemi firması kaçan kişi başına Yunan makamlarına 15 bin euro ceza ödüyormuş.
Önce Mikanos’a geldik. Akşam yemeği ve sonrasında Super Paradise kulüp de eğlenip gemiye geri döndük. Vizesiz tur olduğu için maalesef adalarda 24 saat kalmıyor gemi.
Mikanos’tan sabah Santorini’ye vardık. Demilbar beachte yüzdük, dar sokaklarda gezdik ve gemiye döndük ve bu kez de Rodos’a yol aldık.
Rodos’a sabah 08.00'de vardık ve “Mevlana” adlı mekanda kahvelerimizi içtik. Sonrasında yemek için Alexis 4 Seasons Seafood Restaurant’a geçtik. Duvara asılmış gelenlerin fotoğraflarına bakınca ünlü Türklerin hepsinin oraya geldiğini gördüm. Benim de fotoğrafımı çektiler ama duvara astılar mı bilmiyorum.
Alexis’den Rondo Beach’e geçtik ve denize girdik. Akşam gemiye döndük ve Çeşme’ye yol aldık.
Perşembe-Pazar ETS gemisiyle Yunan Adaları gezimiz bitmiş oldu.
Merak edenler için söylüyorum. Gemiyle gidilir mi? Evet gidilir.. Ben keyif aldım, eğlendim, yedim, içtim ve Yunan adalarını gezdim.
Tavsiye eder miyim? Evet ederim. Ama sezon bitti.. İnşallah seneye artık..
[b]URLA[/b]
Gemiden iner inmez, arabama atladığım gibi Alaçatı’ya uğramadan Urla’ya geçtim. Cennet gibi otel olan Ayşe Hanım Konağı’nda bir gün kaldım. Od Urla’ya geçen sefer gittiğim için bu kez Vino Locale’i denedim ve Urla’nın gastronomik restoranları bana umut verdi. Vino Locale bayıldım. En çok da çocuk almamalarını, her ay sadece tek menü yapmalarını ve kimseye taviz vermemelerini sevdim. Tebrik ederim.
[b]CUNDA ADASI[/b]
Urla’dan İstanbul’a dönerken yolu değiştirdim Cunda Adası’na geçtim. Uzun zamandır merak ettiğim ama gidemediğim Bay Nihat’a gittim. İyi ki gitmişim Bay Nihat’a.. Lezzetin doruğuna vardım. Cunda Adası’nda yazlık evi olan Hülya Avşar da tesadüfen oradaydı, uzun uzun sohbet ettik.
1862 yılında Despot’un (Din Adamı) inşa ettiği , Cumhuriyet sonrasında ise Öksüzler Yurdu olarak kullanılan ve daha sonra restore edilen “Despot Evi” denilen muhteşem bir tarihin içinde kaldım, bayıldım. Tekrar gitmek için can atıyorum. Despot Evi’nin tadı damağımda kaldı.
Terk edilmiş metruk binayı restoran ederek Cunda Adası’na yeniden kazandıranları tebrik ederim. Despot Evi, yeni haliyle Cunda’ya çok yakışmış.
