Baklava, Sarma, Zeytinyağı derken teker teker kültürümüze başkaları sahip çıkıyor. Biz ise sadece izliyoruz.
Bu konu Gastronomi Turizmi Derneği üyeleri olarak bizlerin damarına dokunduğu için artık kelime kökeni bile bizim olan ana değerimiz Yoğurt Konusuna sahip çıkmak istedik.
Bir baktık ki arkamızda ordular var. Ama Endüstriyel Yoğurt üreticileri hariç herkes var. Bu konuda çalınmadık kapı bırakılmadı ama nedense yoğurt üreticileri zaten Türk halkından yeterince para kazandıkları için ekstradan ülkemiz değerlerini Dünya basınına ve doktorlarımız ile sahip çıkmak istemediler.
Kimler kimler sahip çıktı: başta Turizm Bakanlığımız, Türsab,Türk Hava Yolları, Türk Diyabet Vakfı, Özbekistan Turizm Bakanlığı, 12 adet üniversite, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi, Silivri Belediyesi ilk etapta ama her gün ülkesini ve değerlerini seven kişi ve kurumlar yoğurdumuza sahip çıkmak için akın akın bizi arıyorlar.
Biz dernek olarak yakışanı yaptık çok önemli hocaarımızın ve basının desteği ile aşağıdaki konuları 2 Ekim de Lütfi Kırdar'da masaya yatıracağız.Hangi konular derseniz;
[resim=20190829resim-144124KY][/resim]
Yoğurdun Türk Mutfağında Yeri ve Önemi
Yoğurt ve Gastronomi
Yoğurdun Türk Kültüründe ve Türkiye’deki Tarihi
Yoğurt ve Turizm, Turistlere Türk Yoğurdunun Tanıtımı
Yoğurt ve Uluslararası Tanıtımı
Yoğurt ve Markalaşma
Yoğurt Teknolojisi
Yoğurt Bilimi
Yoğurt Mikrobiyolojisi
Yoğurt Üretiminde Gıda Güvenliği Yönetim Sistemleri
Fonksiyonel Yoğurt Ürünleri
Geleneksel Ürünler Ve Yoğurt
Yoğurt Tüketimi Beslenme Ve Sağlıktaki Rolü
Yoğurt ve Sağlık
Yoğurt ve Gıda Etiği
Yoğurt ve Gıda Mevzuatı
Yoğurt ve Ambalajlama
Yoğurt İşlemede Yeni Teknolojiler
Türkiye'de Yoğurt Sanayi
Organik Yoğurt Ürünleri
Yoğurt Endüstrisinde AR-GE
Hayvansal Üretim, Hayvan Sağlığı ve Yoğurt
Bu arada Yoğurt tarihi başlı başına bir konu :bu konuda Türsab planlama ve iş geliştirme dairesi yaptırdığı araştırmaya göre: M.Ö. 6000’e ait uzak doğu yazıtlarında fermente süt ürünlerinin sağlığa yararları anlatılmaktadır. Yoğurt ayrıca M.Ö. 100’lerde de Yunan ve Roma krallıkları tarafından bilinen bir ürün olarak belirtilmektedir. Orta Asya kavimlerinin batı uzantısı olan İskitlerin yoğurt yaptığı ve yoğurda benzer yiyecekler yediklerini Hipokrat (M.Ö. 460-370) da bildirmiştir. İskitler, Türk’lerin Altay kültürünün batı bölümünü oluşturan kavimlerdir. Sütü güvenle uzun süre muhafaza etmenin bir uygulaması yoğurt üretimiyle sağlanmıştır.
[resim=20190829resim-144137LW][/resim]
Yoğurt kelimesini ilk olarak Türkler koagüle olmak, pıhtılaşmak, kesilmek gibi anlamlara gelen “yoğurmak” kelimesinden türetmiştir. Uygur metinlerinde yoğurt ifadesi geçmektedir. M.S. 8. yüzyıl Türkçe metinlerde yoğurt ve yoğrut ifadelerinin kullanıldığı görülmektedir. M.S. 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından 1073-1077 yılları arasında yazılan Divan-ı Lügat-ı Türk ve 1069-1070 yılları arasında Balasagunlu Yusuf Hacib tarafından yazılan Kutatgu Bilig adlı eserde yoğurt kelimesi kullanılmıştır.İlk olarak Türkler yoğurdu ishal, bulantı gibi rahatsızlıklara karşı ve güneş yanıklarının iyileştirilmesinde kullanmıştır.
Yoğurdun Avrupa’da yayılışıyla ilgili ilk bilgiye Fransız tıp tarihinde rastlanılmaktadır. 1542’de Fransız Kralı I. François ateşli ishal hastalığına yakalanır. I. François’in tedavi amacıyla Türkler tarafından yoğurt götürülür ve yemesi tavsiye edilir.
Bu suretle dünyada yoğurt birdenbire artmaya başlar. O tarihte yoğurt Fransa’da daha ziyade ilaç olarak tanımlanmıştır. Yoğurdun esas yayılması ve geniş çapta Türk sınırlarını 20. Yüzyılın başlarına rastlar. Yoğurt, Amerika’da yaklaşık olarak 45-50 yıl önce tanınmıştır. Eski dünyadan Asya ve Afrika’da yoğurdun yayılışının Türkler vasıtasıyla olduğu söylenebilir. Çin’de yoğurt yendiğini Marco Polo yazmaktadır.
Bu kadar kıymetli ve bizim olan bu değerimize sahip çıkmak hepimizin boynumuzun borcu diye düşünmekteyim.
Yoğurt Konusu sadece kolayca geçilebilecek bir konu değil Dünya’ya anlatılması gereken en önemli değerlerimizdendir.
Bu noktada Gastronomi Turizmi Derneği başta olmak üzere tüm destekleyen kişi ve kurumlara içten teşekkürlerimi sunarım.
Benden bu hafta bu kadar;kalın sağlıcakla…