Türkiye'de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) açıklayacağı politika faizi kararı öncesi piyasalar yükselişle hareket ediyor. Döviz ve değerli metaller, özellikle Dolar, Euro ve altın, Türk Lirası karşısındaki yükseliş trendini sürdürüyor.
Dün doların satış fiyatı 23,56 lira, euronun satış fiyatı ise 25,72 lira olarak gerçekleşmişti. Dolar, seçimlerin ilk turu olan 14 Mayıs'ta 19,60 seviyesinde seyretmekteyken geçtiğimiz hafta 23,75 TL seviyesine kadar yükselerek tarihi bir rekor kırmıştı. Türk Lirası karşısında yükselişini sürdüren Euro/TL ise tarihinde ilk kez 26 TL seviyesini aşarak tarihi bir rekor kırdı. Altın da 1.498 liraya yükselerek yeni bir rekora imza attı. Türk Lirası'nın Dolar karşısındaki 15 haftalık sürekli değer kaybı, en son 1999 yılında gözlemlenmişti.
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Ekonomim gazetesinin Burcu Göksüzoğlu'na yöneltilen "Faiz artışıyla birlikte kurda düşüş bekleniyor ancak yabancı sermaye girişi de isteniyor. Kur ne olabilir, denge nerede oluşur?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu soru, her zaman olduğu gibi iktisatçılar için zordur. Şu anda da zor bir durumdayız. Neden mi? Çünkü henüz kurun gelecekteki seyrini tam olarak tahmin edebilmek mümkün değil. Hala örtülü müdahaleler devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta bir gün Merkez Bankası'nın müdahalede bulunmadığı bir dönemde Türk Lirası'nın yüzde 7 civarında değer kaybettiğini gördük ve ardından bu değer kaybının aniden yavaşladığını gözlemledik. Bu muhtemelen Merkez Bankası'nın rezerv satışı gerçekleştirdiğini gösteriyor. O günden bu yana Türk Lirası'nın değer kaybının kontrollü bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Benim tahminim, aşamalı bir şekilde adil piyasa değerine ulaşmayı hedefleyen bir süreç izlenmek isteniyor.
Adil piyasa değeri, piyasaların serbest bırakıldığı ve arz ile talebin doğal olarak dengelendiği noktada oluşacak olan kur seviyesidir.
Analistler, farklı senaryolarda hesaplamalar yaparak adil değeri tahmin etmektedir. Bu hesaplamalara göre, 25'ten 28'e hatta belki 30'lara kadar çıkabilen bir adil değerden bahsedilmektedir. Ancak her kur hesabının altında yatan politika faizi senaryosu bulunmaktadır. Dolayısıyla, politika faizini önceden yüksek seviyelere çıkartırsanız, adil değer aşağı yönlü olarak etkilenecektir. Şu anda bu patika için net bir sinyal alınamamıştır. Değerlendirme yapabilmek için 22'sinde yapılacak olan yönlendirmeyi beklemek gerekmektedir. Şu anda sadece tahminde bulunmaya çalışıyoruz, ancak benim tahminim, 25'ler civarında bir faiz artışının gerçekleşmesi halinde kurda değer kaybının devam edeceği yönündedir.
Çünkü faizi 25 seviyesine çıkartırsanız, bu sadece kurda değer kaybını yavaşlatacak, ancak enflasyonun önüne geçmeye ve kur korumalı mevduattan doğal bir çıkışı sağlamaya yetmeyecektir. Eğer faiz 25'e çıkarılırsa, bunu bir ara adım olarak düşünmek ve politika faizinin kademeli olarak yükselmesini beklemek gerekecektir.
Mevcut anlayışa göre, kurun 25-28 aralığında sakinleşeceği öngörülmektedir.
