Doktoru bile dolandırdılar! 750 bin lirası gitti

Telefon dolandırıcıları insanları kandırıp vurgun yapmaya devam ediyor. İzmir'de özel hastanede bir doktor dahi dolandırıcıların pençesine düştü. Talihsiz doktor, ziynet eşyalarını bozdurdu yetmedi üzerine kredi çekip dolandırıcılara verdi.

Doktoru bile dolandırdılar! 750 bin lirası gitti
YAŞAM
Yayın Tarihi : 16-10-2023 16:38

İzmir'de özel bir hastanede görev yapan Gürcü doktor Tinatin Geleneva Öncan, yaşadığı olayla sarsıldı. Telefon ve WhatsApp yoluyla kendisine ulaşan dolandırıcıların tuzağına düşen doktor, 750 bin lira gönderdi. Polis şimdi dolandırıcıların peşinde ve bu olayın detayları aydınlatılmaya çalışılıyor.

Tinatin Geleneva Öncan, yaşadığı korkunç deneyimi anlattı. Hastanede çalıştığı bir gün telefonla kendisini arayanların terör olayına karıştığını iddia ettiğini söyledi. Ancak doktor, bu söylemlere inanmayarak telefonu hemen kapattı. Ancak, bu olayın sadece başlangıcıydı.

Bir süre sonra tekrar arandığında, karşısındaki kişinin polis olduğunu öğrenen doktor, durumun ciddiyetini kavradı. Kendisine terör olayları ve kimliği kullanılan birinin olduğu söylendi. Özellikle WhatsApp üzerinden gönderilen belgeler ve fotoğraflar, doktorun kafasını karıştırdı ve endişeye sevk etti.

Tinatin Geleneva Öncan, dolandırıcıların oyununu anlatırken duygusal anlar yaşadı. Dolandırıcılar, kendisine Diyarbakır başsavcısı olduğunu iddia eden bir kişiyle konuşma fırsatı tanıdılar. Bu sahte başsavcı, üzücü bir şekilde üç şehit verildiğini ve para ile silahların çalındığını ifade etti.

Doktor, bu noktada kafası iyice karışmış bir haldeydi ve dinlemeye devam etti. Dolandırıcılar, kimliği kullanılan kişinin Tinatin Geleneva Öncan olduğunu iddia ettiler ve onu bu sahte olayın içine çekmeye çalıştılar.

Polis Soruşturması Başladı

Tinatin Geleneva Öncan'ın yaşadığı bu acı dolandırıcılık olayı sonrasında İzmir polisi harekete geçti. Dolandırıcıları bulmak ve bu tür suçların önüne geçmek amacıyla soruşturma başlatıldı. Özellikle telefon kayıtları ve dijital izler üzerinde detaylı bir çalışma yürütülüyor.

İzmir Emniyet Müdürlüğü, vatandaşları benzer dolandırıcılık girişimlerine karşı dikkatli olmaları konusunda uyarırken, herhangi bir şüphe durumunda hemen polise başvurulması gerektiğini hatırlattı.

Öncan, dolandırıcıların tehditleri hakkında konuşurken gözleri dolu doluydu. Telefonun diğer ucundaki kişiler, evine baskın yapacaklarını, kendisini tutuklayacaklarını ve sahip olduğu altınları alacaklarını belirtti. Özellikle endişe verici olan şey, telefondaki kişilerin sürekli iletişimde olmalarıydı. Telefon kapanıp tekrar açıldığında, arkadan polis sireni sesleri duyuldu. Bu durum, Öncan'ın korkusunu daha da artırdı.

Dolandırıcılar, Öncan'dan elindeki altınları göstermesini istediler. Çalıntı altınlarla karıştırılıp karıştırılmadığını görmek istiyorlardı. Öncan, istenileni yapmak zorunda kaldı ve altınların fotoğrafını çekip gönderdi. Dolandırıcılar, bu altınları korumak için güvenli bir yere koymasını ve polislerin gelmesi durumunda onları alamamalarını sağlaması gerektiğini söylediler. Ayrıca, altınları bozdurmasını istediler. Öncan, altınlarını hemen en yakın kuyumcuda bozdurdu.

Öncan, dolandırıcıların söylediklerine inandı. Kendisine verilen IBAN numarasına parayı gönderdi ve operasyonun bitmesinin ardından paranın geri verileceğine inandı. Ancak, bu olay sonrasında kendisini büyük bir hayal kırıklığı bekliyor olabilir.

Kimlik fotoğrafı dolandırıcılığı, giderek daha fazla insanı etkiliyor gibi görünüyor. Bu tür olaylardan korunmak için dikkatli olmak ve özel bilgilerinizi korumak son derece önemlidir. Ayrıca, şüpheli bir durumda hemen yerel yetkililere başvurmak da büyük önem taşır.

Dolandırıcıların kurbanlar üzerindeki etkisi her geçen gün artıyor. Bu olay, insanların kimlik bilgilerinin ve mali varlıklarının güvende olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Dolandırıcılık tehdidine karşı daha fazla dikkat ve bilinçli hareket etmek, herkesin görevi olmalıdır.

Öncan, başına gelenleri anlatırken, dolandırıcıların tuzağına nasıl düştüğünü açıkladı. Telefonuna gelen bir çağrıyla başlayan bu olayda, dolandırıcılar bankada parasının olup olmadığını sormakla işe başladılar. Öncan, parasının olmadığını söyleyince, kendisini maaş aldığı bankaya yönlendirdiklerini belirtti.

Banka şubesine giderken, dolandırıcıların telefonu kapatmamaları dikkat çekti. Kimseyle konuşmamasını istediklerini ve kendisini adım adım takip ettiklerini söyledikleri anlatan Öncan, şöyle devam etti: "Bana 'Dolandırıcılar senin hesabını ele geçirmiş. Ne kadar kredi çekebiliyorsan çek. Onlar çekmeden sen çek. Bir hesaba koy ki o krediyi kurtaralım' dediler. Buna da inandım. 5 dakikada kredi onaylandı ve söyledikleri hesaba yatırdım."

Dolandırıcılar, sahte bir operasyon hikayesiyle Öncan'ı kandırdılar. Öncan'a operasyonun başladığını, bankaya polisin baskın yapacağını, şubeden çıkıp izlemesini söylediklerini aktardı. Ancak, bu sırada eşi tarafından uyarıldı. Eşi, "Galiba dolandırılıyorsun, dikkatli ol" dedi. 10 dakika sonra eşiyle birlikte bankaya gittiklerinde ise hesaptaki paraların gitmiş olduğunu gördüler.

Bu olay, dolandırıcıların her geçen gün daha da yenilikçi hale geldiğini gösteriyor. Artık sadece sahte e-posta veya telefon çağrılarıyla değil, kurbanlarını adım adım takip ederek ve sahte operasyonlarla da kandırabiliyorlar.

Bu tür dolandırıcılık vakalarından korunmanın en önemli yolu, şüpheli bir çağrı veya talep geldiğinde hemen banka veya ilgili resmi mercilere başvurmak ve eşi veya aileniz gibi güvendiğiniz kişilerle durumu paylaşmaktır. Ayrıca, kişisel bilgilerinizi ve banka hesap bilgilerinizi asla bilinmeyen kişilere vermeyin.

Dolandırıcıların her geçen gün daha da sofistike hale geldiği bir dönemde, herkesin dikkatli olması ve bilinçli bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir. Öncan'ın yaşadığı bu talihsiz olay, hepimize dolandırıcılara karşı daha fazla uyanık olma gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor.

on dönemde dolandırıcıların hız kesmediği bir gerçek. İnsanları kandırmak için her geçen gün daha karmaşık ve inandırıcı yöntemler kullanıyorlar. Bu kez bir vatandaşın başına gelen olay, dolandırıcıların ne kadar sinsice hareket edebileceğini gözler önüne serdi.

Mağdurlardan biri olan Bayan Öncan, dolandırıcıların kendisini bankada parasının olup olmadığını sormakla yetinmediğini ifade etti. Telefon görüşmesi sırasında dolandırıcılar, ona hesabının ele geçirildiğini ve hemen kredi çekmesi gerektiğini söylediler. Bayan Öncan, bu sahte operasyona inandı ve kısa sürede kredi onaylandı. Ancak, parayı belirtilen hesaba yatırdığında operasyonun başladığına dair uyarılar almıştı.

Bayan Öncan, dolandırıcılara 4,5 saat boyunca telefonla konuştuğunu ancak eşinin uyarısı üzerine şüphelenmeye başladığını söyledi. Eşi, "Galiba dolandırılıyorsun, dikkatli ol" dedi. Ancak iş işten geçmişti. Eşiyle birlikte bankaya gittiğinde, paralarının gitmiş olduğunu gördüler.

Bayan Öncan, dolandırıcıların bozdurduğu altınlar ve çektiği 320 bin lira kredi ile birlikte yaklaşık 750 bin lira kaybettiğini açıkladı. Dolandırıcılarla olan uzun görüşmelerinin ardından suçluların yakalanmasına yardımcı olma isteğiyle hareket ettiğini belirtti.

Bayan Öncan, yaşadığı bu kötü deneyimi diğer vatandaşlara bir uyarı olarak paylaştı. Kesinlikle dolandırıcılara inanmamaları ve bu tür çağrılara itibar etmemeleri gerektiğini vurguladı. Ayrıca, kimseye yüz yüze görmeden para transferi veya işlem yapmamaları gerektiğini, çevreden yardım istemekten çekinmemeleri gerektiğini söyledi.

Dolandırıcıların her geçen gün daha karmaşık hale geldiğini ve insanları kandırmak için çeşitli yöntemler kullandığını unutmamak önemlidir. Vatandaşlar, bu tür durumlarla karşılaştıklarında dikkatli olmalı ve hemen yetkililere başvurmalıdır. Dolandırıcılara karşı bilinçli ve tedbirli olmak, maddi kayıplardan korunmanın en iyi yoludur.